Teknolojide yıllardır yeni bir şey üretemeyen Almanya'da Fraunhofer Enstitüsü, 600 Wh/kg enerji yoğunluğuna ulaşan lityum-kükürt katı hal bataryasını tanıttı. Batı’nın Çin’e karşı batarya rekabetinde önemli bir adım olarak öne çıkan teknoloji, elektrikli araçlardan dronlara kadar birçok alanda devrim niteliğinde potansiyele sahip.

Teknolojide yıllardır yeni bir şey üretemeyen Almanya'da Fraunhofer Enstitüsü, 600 Wh/kg enerji yoğunluğuna ulaşan lityum-kükürt katı hal bataryasını tanıttı. Batı’nın Çin’e karşı batarya rekabetinde önemli bir adım olarak öne çıkan teknoloji, elektrikli araçlardan dronlara kadar birçok alanda devrim niteliğinde potansiyele sahip.

Almanya merkezli Fraunhofer Enstitüsü, enerji depolama alanında Batı dünyası için çığır açabilecek bir teknolojiye imza attı. Dresden’de geliştirilen ve 600 Wh/kg enerji yoğunluğuna ulaşabilen yeni nesil katı hal lityum-kükürt (Li-S) batarya, yalnızca elektrikli araçlar değil, dronlar ve taşınabilir sistemler gibi birçok alanda da kullanım potansiyeli taşıyor.

Bu gelişme, Çin’in katı hal bataryalarda kurduğu teknik üstünlüğe karşı ciddi bir cevap niteliği taşıyor. Özellikle Chery’nin geçtiğimiz haftalarda tanıttığı 1.300 km menzilli ve yine 600 Wh/kg yoğunluğa sahip batarya sonrası Batı’dan gelen bu hamle dikkat çekti.

Fraunhofer’in geliştirdiği yeni batarya teknolojisi, iki ana proje kapsamında şekilleniyor: AnSiLiS Projesi: Almanya Federal Araştırma, Teknoloji ve Uzay Bakanlığı destekli.

TALISSMAN Projesi: Avrupa Birliği’nin Horizon Europe programı kapsamında yürütülüyor. Bu projeler, katı hal lityum-kükürt bataryaların ticari kullanıma hazır hale gelmesini hedefliyor. Mevcut lityum-iyon sistemlerinden daha hafif ve daha güvenli olan bu bataryalar, aynı zamanda daha yüksek enerji kapasitesi sunabiliyor.

Lityum-kükürt bataryaların avantajı, kükürdün bol ve ucuz bir kaynak olması. Ancak sıvı elektrolitlerle verimli çalışamaması bu teknolojinin önündeki başlıca engeldi. Fraunhofer, bu sorunu katı hal elektrolit kullanarak aştı. Böylece batarya sadece daha güvenli değil, aynı zamanda kararlı ve yüksek yoğunluklu hale geldi. Yeni mimaride hibrit elektrolit, kükürt-karbon katot ve ince lityum metal anot kombinasyonu kullanılıyor. Bu yapı, bataryaların hem performansını hem de üretilebilirliğini artırıyor.

Fraunhofer’in kullandığı DRYtraec adlı solventsiz kaplama teknolojisi, elektrot üretiminde enerji yoğun kurutma süreçlerini ortadan kaldırıyor. Bu sayede: Üretim enerjisi 0 azaltılıyor. CO₂ emisyonlarında ciddi düşüş sağlanıyor. Bu çevreci yaklaşım, batarya üretim sürecini hem ekonomik hem de sürdürülebilir kılıyor.

Geliştirilen hücre mimarisi, mevcut lityum-iyon batarya üretim hatlarıyla tam uyumlu. Bu da sanayi ölçeğinde benimsenmesini kolaylaştırıyor. Tüm prototip çalışmaları ve testler, Dresden’deki ABTC merkezinde yürütülüyor.

Uzmanlar, bu bataryaların özellikle gelecek nesil hava araçları, İHA’lar ve taşınabilir enerji depolama çözümleri için ideal olduğunu vurguluyor.

İlk işlevsel prototiplerin birkaç yıl içinde hazır olması beklenirken, seri üretim için hedef yıl 2027 olarak belirlenmiş durumda. Eğer Almanya’nın bu atılımı ticarileşirse, Batı'nın enerji teknolojilerinde Çin’e karşı eli güçlenebilir.