Yunan yazar Costas Iordanidis, Türkiye, Yunanistan ve Avrupa politikası hakkında dikkat çeken bir yazı kaleme aldı. Yazıda Eurofighter örneği dikkat çekti.

Yunan yazar Costas Iordanidis, Türkiye, Yunanistan ve Avrupa politikası hakkında dikkat çeken bir yazı kaleme aldı. Yazıda Eurofighter örneği dikkat çekti.

Türkiye ve Yunanistan arasındaki problemler zaman zaman şiddetleniyor. İki ülke arasındaki ilişkiler iki tarafın da düşünürlerini yakından ilgilendiriyor.

Kathimerini yazarı Costas Iordanidis, son köşe yazısında AB Komisyonu’nun Türkiye raporu ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarını değerlendirirken, Ankara’nın tarihsel olarak “denge ve çıkar merkezli” bir dış politika izlediğini yazdı.

Yazar, “Erdoğan. 2. Abdulhamid’in rolünü oynamıyor ama Türkiye hâlâ Batı için bir bilmece” ifadelerini kullandı.

Costas Iordanidis, Kathimerini gazetesindeki analizinde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “komşuların egemenlik haklarına saygı” vurgusunun, Atina’ya değil doğrudan Avrupa Birliği’ne gönderilmiş bir mesaj olduğunu yazdı.

Yazara göre Ankara, “birleşik Avrupa’da” Yunanistan ve Kıbrıs’la yaşadığı sorunları ikili değil, çok taraflı bir güç dengesi içinde ele alıyor:

“Erdoğan’ın açıklaması, AB’ye ve özellikle Komisyon’a hitap eden bir yanıt niteliğinde. Türkiye hiçbir zaman Yunanistan ve Kıbrıs’la yaşadığı anlaşmazlıklarda sorumluluğu doğrudan üstlenmedi.”

Iordanidis, Osmanlı İmparatorluğu döneminden itibaren Türkiye’nin Avrupa devletleriyle kurduğu pragmatik ittifaklara dikkat çekti.

15. yüzyıldan bu yana süregelen bu eğilimin, bugünkü dış politikada da kendini gösterdiğini yazdı:

“Sultan II. Bayezid’in 1482’de Venedik’le başlayan, ardından Fransa, İngiltere ve Hollanda ile süren geçici ittifakları; Osmanlı’nın çevresindeki güç dengeleri içinde varlığını koruma stratejisiydi. Bugün Ankara’nın Avrupa savunması çerçevesinde Eurofighter alımıyla benzer bir denge siyasetine yöneldiğini görüyoruz.”

“Çok uluslu, çok dinli, iç çatışmalar yaşayan bir imparatorluk olarak Osmanlı, düşman güçlerle çevriliyken dengeleri korumak zorundaydı. Bu politika Abdülhamid döneminde de sürdü.”

Iordanidis, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Sultan II. Abdülhamid’in siyasetini birebir takip etmediğini ancak benzer bir “çıkar eksenli özerklik” anlayışıyla hareket ettiğini vurguladı. Yazısını şu çarpıcı cümleyle noktaladı:

Erdoğan, Lord Palmerston’un şu sözünü hatırlatıyor: İngiltere’nin kalıcı müttefikleri değil, kalıcı çıkarları vardır.

Türkiye de bu çizgide ilerliyor. Batı için Türkiye, hâlâ Yunanistan’ın çözemediği bir bilmece olmaya devam ediyor. Bazı şeyler, ne yazık ki, hiç değişmiyor.” Kaynak: Kathimerini, Costas Iordanidis köşe yazısı