Gündem
Mete Yarar'dan flaş çıkış: Beklenmeyen oldu, kamuoyu ayağa kalktı
Güvenlik Politikaları Uzmanı Mete Yarar, katıldığı bir canlı yayında gündeme ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu.
Gündem
Güvenlik Politikaları Uzmanı Mete Yarar, katıldığı bir canlı yayında gündeme ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu.
Güvenlik Politikaları Uzmanı Mete Yarar, katıldığı bir canlı yayında gündeme ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye’nin Gazze’de garantör devlet olarak içeride bir asker bulundurabileceğini ve bulundursa bundan sonraki yaşanacak olan bütün süreçleri etkileyeceğini söyleyen Güvenlik Politikaları Uzmanı Mete Yarar, Tvnet'te yaptığı açıklamada “Türkiye diğerleri gibi İsrail’in istediği her şeyi kabullenmeyecek, karşı çıkacaktır.
Ancak bu karşı çıkmaya İsrail açıkçası kabullenecek bir yapıda değil. Türkiye üsttenci, yani dünyanın kendi üzerine inşa edildiğini, kendilerinin üstün bir ırk olduğunu düşünen bir grupla görüşüyor.” ifadelerini kullandı.
Sözlerine devam eden Yarar, “Kendilerine karşı koyabilecek olan en güçlü devleti istemiyorlar. Aslında şunu söylemeye çalışıyorlar:
Türkiye Gazze’ye gelecek ve buradan asla çıkmayacak. Bunu zaman zaman kendi konuşmalarında da söylüyorlar. İsrail’de yapılan tartışmalarda “Türkiye ile kapışabilir miyiz, kapışamayız” konusu çok konuşuldu. Birçok eski askeri uzman da “Bulaşmayın. Bu ne bir İran ne de bir Mısır. Bu işin kazananı olmaz, bedeli çok ağır olur” diyerek uyarılarda bulundu.” dedi.
ABD’nin Türk askerinin Gazze’de olabileceğine yeşil ışık yakmasının altında, İsrail’in yaptığı katliamın büyük etkisinin olduğunu söyleyen Mete Yarar şu ifadelerle sözlerini noktaladı:
“Gazze soykırımı o kadar büyük bir etki yarattı ki ülke içerisinde de Trump bu adımları atmak zorunda kaldı. Çünkü Birleşmiş Milletler “Bütün dünyaya karşı savaşamazsın, yenileceksin” dedi. İsrail’i de bu şekilde ikna etti. “Ben de duramayacağım arkanda” dedi. Hamas’ın, Kassam Tugaylarının ve Gazzelilerin direnişi, Müslüman ülkelerin üst üste toplantı yapması hiçbir şeyi engellemedi. Ama hiç beklenmeyen bir şey oldu: Dünya kamuoyu ayağa kalktı.”