AKİT MENÜ

Teknoloji-Bilişim

ABD'nin Rusya ve Çin'e karşı çılgın planı açıklandı!

Güncelleme Tarihi:

ABD, uzayda üstünlüğünü korumak için yeni bir döneme giriyor. Eski özel kuvvet subayı ve savunma analisti Steve Balestrieri, Washington’un Rusya ve Çin’e karşı yürüttüğü “yörüngesel uçak gemisi” projesini “uzayın militarizasyonunda tarihi bir dönüm noktası” olarak nitelendirdi.

2

ABD, uzayda üstünlüğünü korumak için yeni bir döneme giriyor. Eski özel kuvvet subayı ve savunma analisti Steve Balestrieri, Washington’un Rusya ve Çin’e karşı yürüttüğü “yörüngesel uçak gemisi” projesini “uzayın militarizasyonunda tarihi bir dönüm noktası” olarak nitelendirdi.

3

Balestrieri’nin analizine göre, ABD, Çin ve Rusya’nın artan uzay faaliyetleri karşısında uzay alanını artık sadece keşif değil, stratejik bir savaş sahası olarak görüyor. Çin’in yüksek enerjili parçacık ışınları ve yönlendirilmiş enerji silahları geliştirdiğini belirten analist, ABD’nin buna farklı bir stratejiyle yanıt verdiğini ifade ediyor:

4

“Washington, uzayda doğrudan saldırı yerine kontrolü ve hızla tepki verme kabiliyetini artırmak istiyor. Bu nedenle yörüngesel uçak gemisi konsepti, klasik caydırıcılığın yeni biçimi haline geliyor.”

5

ABD Uzay Kuvvetleri’nin Gravitics firmasıyla imzaladığı 60 milyon dolarlık sözleşme, projenin temelini oluşturuyor. Bu “Orbital Carrier”, tıpkı bir uçak gemisi gibi işlev görecek; ancak okyanuslarda değil, yörüngede konuşlanacak. Balestrieri’ye göre bu platform, “hem savunma hem de saldırı kabiliyeti olan bir uzay komuta merkezi” işlevi görecek. “Yörüngede konuşlanmış bu taşıyıcı, birden fazla mini uyduyu aynı anda taşıyabilecek ve tehdit anında birkaç dakika içinde fırlatabilecek. Bu, ABD’ye uzayda taktiksel bir hız kazandıracak.”

6

Balestrieri, analizinde ABD Uzay Kuvvetleri Komutanı General Chance Saltzman’ın geçtiğimiz aylarda yaptığı açıklamayı da hatırlatıyor: “Uzay üstünlüğü bizim birincil önceliğimiz. Ancak henüz bu üstünlüğü sağlayacak sistemlere sahip değiliz.” Bu sözler, ABD’nin “yörünge taşıyıcısı” projesinin stratejik boşluğu kapatma çabasının göstergesi olarak yorumlanıyor.

7

alestrieri’ye göre ABD, klasik roket fırlatmalarının gecikmeli doğasına son vermek istiyor. Yörünge taşıyıcısı sayesinde, uyduların yeniden konuşlandırılması günler değil, saatler içinde gerçekleşebilecek. Bu durum, özellikle Rusya ve Çin’in anti-uydu silahlarına (ASAT) karşı kritik bir savunma avantajı sağlayacak. “Eğer düşman bir ABD uydusunu etkisiz hale getirirse, Washington yeni bir uydusunu saatler içinde devreye sokabilecek. Bu, uzayda kesintisiz iletişim ve istihbarat akışı anlamına geliyor.”

8

naliz, projenin mali ve teknik boyutlarına da dikkat çekiyor. Bir “yörüngesel uçak gemisi”nin milyarlarca dolarlık yatırım gerektireceğini belirten Balestrieri, yapının ISS benzeri modüller halinde uzayda monte edilmesi gerektiğini ifade ediyor. Ayrıca taşıyıcının uzun ömürlü olabilmesi için Nükleer Termal Tahrik (NTP) sistemlerinin devreye alınabileceğini, ancak bu adımın politik ve güvenlik tartışmalarını da beraberinde getireceğini belirtiyor.

9

Balestrieri, ABD, Rusya ve Çin arasındaki rekabetin artık “yörünge içi manevra savaşlarına” dönüştüğünü vurguluyor. ABD’nin simülasyonlarda karıştırma, lazer körleştirme ve siber saldırı tatbikatları yürüttüğünü hatırlatan analist, General Michael Guetlein’ın şu sözlerine yer veriyor: “Artık uzayda it dalaşları yapıyoruz. Bu, tamamen yeni bir savaş biçimi.” Balestrieri bu ifadeyi şöyle yorumluyor: “Uzay artık barışçıl keşif alanı değil. ABD, Çin ve Rusya için yeni bir stratejik cephe. Burada üstün olan, sadece bilgi değil, hız ve tepki kapasitesiyle kazanan taraf olacak.”

10

Steve Balestrieri’ye göre, yörünge taşıyıcısı projesi sadece ABD’nin değil, küresel güç rekabetinin geleceğini değiştirecek bir girişim. “Bu proje hayata geçtiğinde, ABD yalnızca Dünya üzerinde değil, uzayda da kalıcı askeri üstünlüğe sahip olacak. Ancak bu aynı zamanda uzayın tam anlamıyla militarize edilmesi anlamına geliyor.” Balestrieri analizi şu sözlerle tamamlıyor: “Yörünge taşıyıcısı, 21. yüzyılın ‘uzay uçak gemisi’ olacak. Uzay artık yeni deniz; ve kim o denizde üstünse, geleceğe o hükmedecek.”