Ekonomi
Yabancılar tarım arazilerini toplamaya başladı! Ülkede acil kodlu alarm verildi
Almanya'daki tarım arazilerinin son dönemde yabancı bazı fon şirketleri tarafından sessiz sedasız satın alınması tartışmalara yol açtı.
Ekonomi
Almanya'daki tarım arazilerinin son dönemde yabancı bazı fon şirketleri tarafından sessiz sedasız satın alınması tartışmalara yol açtı.
Almanya'daki tarım arazilerinin son dönemde yabancı bazı fon şirketleri tarafından sessiz sedasız satın alınması tartışmalara yol açtı.
Artı49'da yer alan habere göre, Almanya’da sessiz ama derin bir değişim yaşanıyor. Yabancı yatırımcılar, özellikle ülkenin doğusundaki geniş tarım arazilerini satın alıyor. Son olarak bir Avustralya fonu, 20.000 hektarlık toprağı bünyesine kattı. Bu yalnızca tek bir örnek; gerçekte çok daha büyük bir el değiştirme süreci sürüyor. Uzmanlar, bu durumun Almanya’nın kendi gıda üretimi üzerindeki egemenliğini kaybetmesine yol açabileceğini söylüyor.
Bir zamanlar yerel üreticilerin elinde olan topraklar, şimdi bölgeyle hiçbir bağı olmayan büyük sermaye gruplarının kontrolüne geçiyor. Kırsal kesimdeki çiftçiler için bu hem ekonomik hem de toplumsal bir yıkım anlamına geliyor. Çünkü kendi toprağında çalışan çiftçi, doğrudan çocuklarına miras bırakmak istediği bir yaşam alanını koruyor. Oysa anonim şirketlerin böyle bir sorumluluğu yok.
Uzmanlara göre bu tablo siyasi ilgisizliğin sonucu. Tarım politikaları uzun süredir büyük işletmelerin lehine işliyor, bu da uluslararası yatırımcılar için fırsat yaratıyor. Bazı çiftlik yöneticileri içinse bu satışlar, emekliliğe giden kolay bir yol. Yeşiller Partisi’nin çevre konularına odaklanıp toprak sahipliği meselesini göz ardı etmesi de eleştiriliyor. Sonuç olarak, Almanya’da tarımın kim tarafından yürütüleceği sorusu ortada kalıyor.
Asıl tehlike, ülkenin gıda güvenliği üzerinde kontrolünü kaybetmesi. Toprağı kimin satın aldığı —ister Avustralya’dan ister Almanya içinden olsun— fark etmiyor. Önemli olan, bu kişilerin çoğunun bölgeyle bağı ya da gelecek nesiller için sorumluluk hissi olmadan hareket etmesi. Bu süreç, aile çiftçiliği modelini zayıflatıyor ve tarımı kâr hesaplarına indirgiyor.
Tarım birlikleri, yerel çiftçilerin korunması ve yabancı fonların sınırlanması için yeni düzenlemeler talep ediyor. Öneriler arasında toprak alımında vergi reformu, AB desteklerinin yalnızca yerel üreticilere verilmesi ve “çiftçi” tanımının netleştirilmesi yer alıyor.
Eğer siyaset somut adımlar atmazsa, ülkenin bereketli arazileri kısa vadeli kâr peşindeki finans gruplarının elinde yok olabilir.