Spor
Merih Demiral'den Bozkurt işareti itirafı
Suudi Arabistan ekibi Al Ahli'de forma giyen milli futbolcu Merih Demiral, 2026 Dünya Kupası'na gideceklerine inandığını ve bu jenerasyonun çok büyük işler başaracağını söyledi.
Spor
Suudi Arabistan ekibi Al Ahli'de forma giyen milli futbolcu Merih Demiral, 2026 Dünya Kupası'na gideceklerine inandığını ve bu jenerasyonun çok büyük işler başaracağını söyledi.
Suudi Arabistan ekibi Al Ahli'de forma giyen milli futbolcu Merih Demiral, 2026 Dünya Kupası'na gideceklerine inandığını ve bu jenerasyonun çok büyük işler başaracağını söyledi.
Anadolu Ajansının Türkiye'nin Ödeme Yöntemi TROY'un katkılarıyla hayata geçirdiği "2026 Dünya Kupası Yolunda Milli Gururlar" projesinin ilk konuğu olan Merih Demiral, Cidde'de AA muhabirine özel açıklamalarda bulundu.
Futbola 9 yaşında Karamürsel'de başlayan Merih Demiral, "O zamanlar bu kadar büyük hayallerim yoktu ama yıllar içerisinde yaşadıklarımla futbolun içinde çok büyük hayaller kurdum. Bu hayallere ulaşmanın mutluluğunu yaşıyorum. Fenerbahçe altyapısına 13 yaşımda girdim, 18 yaşıma kadar sürdü. Orada çok güzel günlerim oldu, çok güzel arkadaşlıklar edindim ve çok iyi hocalarla çalıştım." dedi.
Fenerbahçe'den genç yaşında ayrılan ve Portekiz'in yolunu tutan Merih, "Alcanenense'de 4 ay geçirdim, ardından Sporting Lizbon'da 1,5 sene kaldım. Orada da çok iyi eğitim aldım, bana büyük katkısı oldu. Portekiz futbolu özellikle genç oyuncular için çok büyük avantaj. O avantajdan yararlandım, kendimi çok şanslı hissediyorum. Sonra Alanyaspor’a dönüşüm oldu bir 4 aylık, orada da çok iyi bir karar verdiğimizi düşünüyorum. Benim kariyerime büyük etkisi oldu. Ondan sonra zaten İtalya yolculuğum başladı, Sassuolo, Juventus ve Atalanta. İtalya her zaman benim için ayrı, çok güzel anılarımın olduğu bir yer. Şimdi de Suudi Arabistan'dayım, çok mutluyum kariyerime devam ediyorum." ifadelerini kullandı.
A Milli Takım formasını ilk kez Antalya'da Ukrayna'ya karşı giyen Merih, "O zaman hoca Lucescu'ydu, Alanyaspor’da oynuyordum. Hiç beklemiyordum aslında, kulübede oturuyordum, bir anda Lucescu arkasını döndü, 'Merih hazırlan, oyuna gireceksin' dedi. Son 10 dakikaydı sanırım, çok heyecanlıydım, inanılmazdı. Çok güzel bir şeydi, milli takım formasını giymek herkese nasip olan bir şey değil. Benim için çok güzel anılardı." şeklinde konuştu.
Milli takımda bulunmanın kendisi için çok önemli olduğunun altını çizen Merih, EURO 2020 ve EURO 2024 süreci hakkında şunları söyledi: "Her zaman milli takım forması altında bulunmanın heyecanını ve gururunu yaşıyorum. EURO 2020'de çok iyi bir turnuva geçirmedik. Çok büyük hallerimiz vardı. Genç bir takımdık, tecrübesizdik. Tabii ki bazı yanlışlar da oldu ama baktığımız zaman tecrübe edindik. Bizim için kötü ve unutmak isteyeceğimiz bir turnuvaydı ama iyi yönlerini aldığımızı düşünüyorum. Bunu da EURO 2024'te yansıttık. EURO 2024’te gerçekten çok güzel bir ortam vardı. Herkes birbiriyle yakındı, konuşuyordu ve yardımlaşıyordu. Almanya'da kamp yerimiz de çok iyiydi, milli takımlarının çok iyi hazırlandığı bir yerdi. Çok rahattık, hep birlikteydik. Bunun avantajı çok büyük oldu. Birlikte olmaktan, birlikte oynamaktan zevk alıyorduk. En büyük faktörlerden biri bence buydu. O yüzden çok güzel bir turnuva geçirdik. Çok daha iyisini yapabilirdik, yapacağımıza da emindik aslında ama tabii bazen işler istediğiniz gibi gitmiyor. Ama ben bu jenerasyonun çok daha büyük başarılara imza atacağına eminim ve inanıyorum."
Merih, "Gözünü kapattığında EURO 2024 ile ilgili neler aklına geliyor?" sorusuna, "Gerçekten çok şey geliyor. İnanılmaz güzel anılar biriktirdik. Hatta oradan ayrılırken hepimiz üzüldük, daha çok kalmak istiyorduk. Çok güzel anılarımız var, yemek yerken, antrenmanda hep beraberdik. Aklıma gelen şeyler tabii ki maçlar. Taraftarlarımızın bize olan sevgisi, bize destekleri inanılmazdı. Tek bir şey söyleyemem. Her maçın ve her günün ayrı bir hikayesi vardı." yanıtını verdi.
Merih, EURO 2024'te attığı 2 golle milli takımın Avusturya'yı mağlup ettiği karşılaşmayı ise şöyle anlattı: "Avusturya maçı benim için çok özeldi. Gerçekten hep hatırlayacağım, geçmişe bakarken gülümseyerek izleyeceğim bir maç. Çünkü turnuva öncesinde çok süre alamamıştım. Ondan sonra oynamaya başladım. Avusturya da mart ayında oynadığımız maçta bizi 6-1 yenmişti. Onun da ayrı bir şeyi vardı içimizde. Maça çok iyi hazırlandık. Hocamız çok iyi bir taktikle bizi sahaya sürdü, bizde onun öz güveni de vardı. Antrenmanlarda olsun, maça çıktığımızda olsun, birbirimizden emindik. Maç 50. saniyede attığım golle başladı, çok mutlu oldum. Golü attıktan sonra 'Bu maç inşallah bizim, benim maçım olacak.' dedim. Oynayan, sonradan giren hepimiz için muhteşem bir maçtı. Atmosfer inanılmazdı. Küçükken benim EURO 2008'de izlediğim maçları izlerken ki o hissim, o maçta bana geldi. Onu hissettim. O yüzden inanılmaz bir maçtı. Anlatılmaz yaşanır diyebilirim."
Merih, Avusturyalı taraftarlarla maç içinde zaman zaman yaşadıkları gerginliklerin hatırlatılması üzerine, "Hiç baskı hissetmedik. Her yerde Türk görüyordum. Avusturya taraftarını çok görmedim. Sonradan izlediğimde, kale arkasında olduklarını gördüm ama maçta seslerini duymadım diyebilirim. Özellikle ikinci golümüzde Arda'ya bir şeyler attılar, bir şeyler de söylüyorlardı. Ben de o ara hakeme gittim, 'Lütfen dikkat et, başına gelse çok tehlikeli maddeler' dedim. Ondan sonra Allah nasip etti, 10 saniye sonra golü atmak nasip oldu. Çok ayrı duygular, sahada taraftarlarımızın varlığını, bize olan desteğini hissettim. Diğer hiçbir şey şu an aklımda bile değil. Sonradan izlediğimde görebildim ancak. O yüzden bütün taraftarlarımıza çok teşekkür ediyorum." ifadelerini kullandı.
Milli takımda 4 golü bulunan ve 2 maçta 2'şer gol atan Merih, "Bizim işimiz gol atmak değil öncelikle. Gol yememek, o yüzden, ben gol yemediğimizde daha mutlu oluyorum. Tabii gol atmak biz defans oyuncuları için ekstra bir iş. Çok iyi orta kesen oyuncularımız var. Hakan Ağabey, Arda, Orkun, hepsi... Antrenman ve maçlardan önce hep konuşuyoruz. Sağ olsunlar şuraya atın dediğimde her zaman topu oraya atıyorlar, ben de orada buluşuyorum. O yüzden gol atmak bana nasip oluyor. Duran toplarda çok tehlikeli bir takımız. İnşallah bunu devam ettiririz." ifadelerini kullandı.
Milli futbolcu, memleketi Kocaeli'nde oynanan Gürcistan maçında attığı goller hakkında ise,"Memleketimde oynamak ayrı bir gururdu. İlk defa Kocaeli'de oynadım. Kocaeli'de maçın olmasını çok istemiştik, özellikle Kerem'le. 9-10 yaşlarında Karamürsel'de sokakta futbol oynarken bunun hayalini bile belki kurmadım ama şimdi milli takım formasıyla memleketimde goller atmak, galibiyet almak nasip oldu. Çok mutlu ve gururluyum. İnanılmaz duygulardı. Desteklemeye gelen yakınlarım oldu, akrabalarım, ailem, bayağı bir bilet ayarladık. İnşallah yine Kocaeli'de maç oynarız. Çünkü Kocaeli taraftarı, Kocaeli şehri gerçekten milli maçları hak ediyor. Bizi sonuna kadar desteklediler. İnanılmaz bir atmosfer vardı. Zaten stat da inanılmaz güzel." değerlendirmesinde bulundu.
Merih, İspanya karşısında alınan ağır yenilgi ve bir sonraki İspanya maçı hakkında ise şu ifadeleri kullandı: "Bu mağlubiyeti almamızda çok etken vardı. Aslında çok motiveydik, çok iyi hazırlandık. Hepimiz galibiyet alacağımıza inanıyorduk, en azından yenilmeyeceğimize. Gerçekten bunu söyleyebilirim. Konya taraftarı inanılmazdı. Maç öncesi bizi karşılamaları vs... Belki çok motive olduk, belki de çok aklımızda büyüttük, çünkü genç bir takımız. Maça da aslında kötü başlamadık. Böyle olacağını hiç beklemiyordum, hiç düşünmemiştik. Üstümüzde onun şoku vardı. Bir anda goller geldi ve oyundan düştük. Hiç müdahale edemedik, taktiği sahaya yansıtamadık. Antrenmanlarda nasıl çalıştığımızı gösteremedik. Onun üzüntüsünü yaşıyorum. Çünkü bunu hak etmedik ama inşallah bir maç daha var. Rövanşta ne olacağı hiç belli olmaz. İspanya şu an dünyanın en iyi takımı. Ama biz çok daha iyisini yapabiliriz, yapacağımızı da düşünüyorum. İnşallah bizim için güzel bir maç olur."
"Milli Takımda mükemmel bir ortamımız var" sözlerini kullanan Merih, "Çok şanslıyız, birbirini seven, saygı duyan, birbiriyle olmaktan mutluluk duyan bir ekibiz. Hem saha içerisinde, özellikle saha dışında. O yüzden çok mutluyuz çünkü hep beraberiz, hep birlikteyiz. Bizi takım yapan ve bu başarıları yakalamamızı sağlayan en önemli etken bence bu." dedi.
Merih, "Taraftarlarla konuştuğumuzda 'Bu jenerasyon Dünya Kupası'na gitmezse yazık olur' sözlerini duyuyoruz. Aranızda konuştuğunuzda böyle diyaloglar geçiyor mu?" sorusuna, "Tabii ki geçiyor, hepimiz Dünya Kupası'nda olmak istiyoruz. Çok iyi bir jenerasyonumuz, çok yetenekli futbolcularımız var. Gidemezsek gerçekten çok üzülürüz yani o yüzden tabii ki bunları düşünmek insanı biraz baskı altına alıyor ama hepimiz bununla başa çıkabilecek futbolcularız. Tabii ki gideceğimize inanıyorum ama futbolda her şey mümkün, önemli olan sahada kendimiz gibi olmayı başarırsak en iyi yerlerde olacağımıza inanıyorum." yanıtını verdi.
"Suudi Arabistan'da insanlar futbola çok bağlı" Cidde günlerinden de bahseden Merih Demiral, "Cidde biraz sıcak. Onun haricinde Cidde’ye alıştım. Cidde çok güzel. Burada insanlar bana çok saygılı. Çok iyi davranıyorlar. Burada olmaktan dolayı çok mutluyum. Yemeklerimiz, kültürlerimiz birbirine benzediği için onun da bir rahatlığı var. Sokakta ilgiden çok mutluyum, bana çok iyi davranıyorlar, çok sevgi gösteriyorlar. O yüzden onların sevgisini boşa çıkarmamak için kulüpte her zaman iyi şeyler yapmaya çalışıyorum. Suudi Arabistan'da insanlar futbola çok bağlı. Özellikle bizim taraftarlarımız kulübe çok bağlı. Cidde'de hava gün içerisinde çok sıcak oluyor, o zamanlarda çok dışarı çıkmıyorum diyebilirim. Çocuklarla yapılacak güzel aktiviteler var, onlara çok zaman ayırıyorum. Onun haricinde zaten antrenman, maç derken zaman geçiyor, çok mutluyum." ifadelerini kullandı.
Merih Demiral, Avusturya'ya attığı gollerin videosunun kendisine izletilmesi üzerine, "İnanılmaz bir şey. Topun benim önüme gelmesi acayip bir şeydi. Zaten ben orada tam onu kovalıyordum. Tüm gücümle vurdum, bir de sol ayağıma denk geldi. İnanılmazdı. İnsan duygulanıyor, 50. saniye... Zaten orada görüyorsunuz, herkes bir yerlere koşuyor. Zaten Cenk Ağabey ile muhabbetim oldu, sonra da kulübeye koşuyorum. İnanılmazdı." ifadelerini kullandı.
Merih Demiral, Avusturya maçında attığı golden sonra bozkurt işaretiyle sevindiği fotoğraf hakkında ise şöyle konuştu:
"Bu fotoğraf tarihe geçen bir fotoğraf. O yüzden çok mutluyum. Bu simgenin daha iyi anlaşılmasına da vesile oldum. Çünkü bu işaret, ülkemizin işareti, bizim işaretimiz. O yüzden bunun daha iyi anlaşılmasına, daha aktarılmasına vesile olduğumu düşünüyorum. Bunu yanlış yere çekenler de oldu, özellikle Avrupa'da. Ama hiçbir zaman öyle bir düşüncemiz olmadı. Özellikle bizim insanımızın bunu çok iyi anladığını düşünüyorum. Çok mutlu ve gururluyum. Tarihe geçen ve yıllarca unutulmayacak bir fotoğraf. İlk golde aklımdan çıkmıştı. İkinci golde de sevinci yapıyorum, tribünlere gidiyorum, bunu yapmam bir salisede falan aklıma geldi. Maçtan önce stada giderken taraftarlarımız hep bozkurt işaretleri yapıyordu. Çoluk çocuklu aileler vardı, insanlar ağlıyordu, onu hissediyorsunuz. Onları gördükten sonra çok duygulandım. Maçtan önce, inşallah gol atmak nasip olursa aklımızın bir ucunda bulunsun dedim. İlk golden sonra unuttum, ikinci golden sonra da tribünde de bozkurt yapanları görünce bir anda aklıma geldi. Hemen yapayım dedim. Tabii bu kadar çok konuşulacağından, Avrupa'da çok kötü yöne çekileceği hiç aklımın ucundan geçmedi ama çok mutlu ve gururluyum ülkemizde de anlamının daha iyi anlaşılmasına vesile oldum."