Değişen dünyada savaş alanları da yavaş yavaş insanlara ihtiyaç duymamaya başlayacak. ABD'de UH-60 Black Hawk helikopteri ile yapılan otonom gösteri bunu kanıtlar nitelikte.

Değişen dünyada savaş alanları da yavaş yavaş insanlara ihtiyaç duymamaya başlayacak. ABD'de UH-60 Black Hawk helikopteri ile yapılan otonom gösteri bunu kanıtlar nitelikte.

İnsan kaybını önlem isteyen ülkeler savaş alanlarını da yavaş yavaş otonom helikopter ve savaş uçaklarına bırakmak istiyor.

ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, DARPA’nın ALIAS otonomi sistemiyle donatılmış UH-60 Black Hawk helikopterini yalnızca dokunmatik ekran üzerinden uzaktan kumanda ederek askeri havacılıkta yeni bir dönemin kapılarını araladı.

ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, UH-60 Black Hawk helikopterini tamamen uzaktan ve yalnızca bir dokunmatik ekran arayüzü üzerinden yönlendirdi.

Helikopterin sensörlerinden gelen gerçek zamanlı görüntüler ve veriler, Bakan’ın önündeki ekran üzerinden kontrol edildi. Bu anlar, ABD savunma teknolojilerinde otonom ve teleoperasyon kabiliyetlerinin hızla olgunlaştığını gösteren tarihi bir aşama olarak değerlendirildi.

Gösteride kullanılan helikopter, Sikorsky ve DARPA iş birliğiyle geliştirilen ALIAS adı verilen gelişmiş bir otonomi sistemiyle donatıldı. Bu sistem, uçuş kontrollerini, sensör birleşimini, görev planlamasını ve makine öğrenimini bir araya getirerek helikopterlerin daha az mürettebatla veya tamamen mürettebatsız uçmasını mümkün kılıyor.

ALIAS, modern bir kokpit yardımcısı işlevi görerek pilotun iş yükünü azaltıyor ve uçağın kendi kendine karmaşık görevler gerçekleştirebilmesini sağlıyor.

ALIAS’ın temeli, 2022 yılında aynı sistemle donatılmış bir UH-60A’nın tamamen pilotsuz bir uçuşu başarıyla gerçekleştirmesine dayanıyor. Helikopter o testte bağımsız olarak kalkış, seyir ve iniş yapmış, bu teknolojiye giden yolun ilk büyük adımı atılmıştı. O tarihten bu yana DARPA, sistemi uzaktan insan kontrolünü destekleyecek şekilde daha da geliştirdi.

Geçmiş yıllarda Black Hawk’ın otonom görev icra ettiği çeşitli gösteriler yapılmıştı ancak bu son gösterinin farkı, helikopterin ilk kez doğrudan bir insan tarafından uzaktan uçurulması oldu. Hegseth’in tüm manevraları yalnızca dokunmatik bir ekranla gerçekleştirmesi, uzaktan helikopter kullanımının teorik bir konsept olmaktan çıkıp uygulanabilir bir askeri kabiliyete dönüştüğünü açıkça ortaya koydu. Helikopterin her hareketi, yerden verilen komutlarla kusursuz biçimde gerçekleşti.

UH-60 Black Hawk, 1970’lerin sonlarından bu yana ABD ordusunun temel taktik helikopteri olarak görev yapıyor. Hava saldırıları, tıbbi tahliyeler, ikmal operasyonları ve özel kuvvet görevleri gibi pek çok kritik alanda görev yapan bu platform, onlarca yıldır dünya çapındaki çatışmalarda kendini kanıtlamış durumda.

Ancak modern hava savunma sistemlerinin giderek gelişmesi, mürettebatlı helikopter uçuşlarını ciddi bir risk haline getiriyor. Uzaktan komutayla uçurulabilen Black Hawk platformları, mürettebatı tehlikeye atmadan aynı görevleri yerine getirme imkânı sunuyor. Bu teknoloji, yüksek tehdit altındaki bölgelerde lojistiği, keşif faaliyetlerini ve hızlı taktik operasyonları tamamen dönüştürebilir.

DARPA’nın bundan sonraki hedefi, bu sistemi geniş ölçekli saha testlerine çıkararak taktik doktrinlere entegre etmek ve özellikle siber güvenlik açısından güçlendirmek olacak.

Teknolojinin askeri kullanım için hazır hale gelmesi, doktrin ve eğitim alanlarında da önemli değişiklikleri beraberinde getirecek. Uzmanlara göre Black Hawk’ın geleceği, giderek daha fazla otonomiye sahip, gerektiğinde tamamen pilotsuz operasyonlara uygun bir yapıya doğru evriliyor.

DARPA Taktik Teknoloji Ofisi Program Yöneticisi Stuart Young, otonominin pilotların iş yükünü önemli ölçüde azaltacağını, böylece uçuşun mekanik ayrıntılarından ziyade görevin kendisine odaklanabileceklerini belirtiyor. Young’a göre otonomi yazılımı ve donanımının birleşimi, helikopter operasyonlarını hem daha güvenli hem de daha kesintisiz hale getirecek.

Son gösteri, ABD ordusunun ikonik Black Hawk helikopterini tamamen yeni bir çağa taşıyor. Artık bu platform, savaş alanında mürettebat bulunmadan görev yapabilen, uzaktan yönetilebilen ve zorlu koşullarda esnek hareket edebilen bir hava aracı haline gelme yolunda ilerliyor. Bu teknoloji, gelecekteki çatışmaların doğasını ve helikopter operasyonlarının nasıl gerçekleştirileceğini kökten değiştirebilir.