Katil Netanyahu yönetimi, Gazze'deki vahşetin gölgesinde Suriye'ye saldırdı. İşgal altındaki Golan Tepeleri'ne giden Netanyahu'nun bu provokatif adımının ardından, İsrail'in BM tampon bölgesi de dahil olmak üzere 800 kilometrekarelik ek Suriye toprağını daha fiilen işgal ettiği kesinleşti.

Katil Netanyahu yönetimi, Gazze'deki vahşetin gölgesinde Suriye'ye saldırdı. İşgal altındaki Golan Tepeleri'ne giden Netanyahu'nun bu provokatif adımının ardından, İsrail'in BM tampon bölgesi de dahil olmak üzere 800 kilometrekarelik ek Suriye toprağını daha fiilen işgal ettiği kesinleşti.

Gazze'de estirdiği vahşet ve katliamlarla tanınan Katil Netanyahu yönetimindeki İsrail, şimdi de Suriye'deki kırılgan durumu fırsat bilerek bölgedeki işgalini kanlı bir şekilde büyütüyor Netanyahu, beraberindeki üst düzey askeri heyetle birlikte işgal altındaki Suriye toprağı Golan Tepeleri'ne giderek provokatif bir gövde gösterisi yaptı.

Netanyahu’nun işgal altındaki Suriye toprağı Golan Tepeleri'ne yaptığı ziyaret, Tel Aviv'in bölgedeki fiili hakimiyetini gözler önüne serdi. Suriye'deki Baas rejiminin çöküşünden bu yana meydanı boş bulan İsrail'in, BM gözetimindeki tampon bölgede dahi 800 kilometrekarelik ek alanı işgal ederek askeri üsler kurduğu ve 1974 anlaşmasını fiilen deldiği bildirildi. Netanyahu’nun, beraberindeki üst düzey heyetle birlikte işgal altında tuttuğu Suriye topraklarına gitmesi, bölgede halihazırda kırılgan olan dengeleri daha da gerdi. Golan Tepeleri’ndeki İsrail askerlerine moral ziyaretinde bulunan Netanyahu’nun bu adımı, Tel Aviv ile Şam arasında sürdürülen güvenlik müzakerelerinin çıkmaza girdiği bir döneme denk geldi. Ziyaretin hemen ardından Suriye, Birleşmiş Milletler (BM) ve bölgedeki bazı ülkelerden sert kınama mesajları geldi.

NETANYAHU'DAN GOLAN TEPELERİ'NE ZİYARET! Netanyahu, Savunma Bakanı Israel Katz, Dışişleri Bakanı Gideon Sa’ar, Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir ve Shin Bet Başkanı David Zini ile birlikte, işgal altındaki Suriye toprağı Golan Tepeleri’ne bir ziyaret gerçekleştirdi. Netanyahu burada yaptığı konuşmada, “Savunma ve saldırı kapasitemiz açısından buradaki varlığımız büyük önem taşıyor” ifadelerini kullandı. Ziyaret sırasında Dürzi müttefiklerin korunmasına ve kuzey sınırının güvenliğine vurgu yapılırken, bölgedeki İsrail askerlerine “Bu görev her an değişebilir ama size güveniyoruz” sözleriyle seslendi. Bu açıklama, özellikle Suriye ile İsrail arasında ABD öncülüğünde yürütülen yeni bir güvenlik anlaşması görüşmelerinin sonuçsuz kalmasının hemen ardından gelmesiyle dikkat çekti.

ULUSLARARASI TOPLUMDAN PEŞ PEŞE KINAMA GELDİ! Netanyahu’nun ziyareti yalnızca Şam yönetiminin değil, uluslararası toplumun da tepkisini çekti. Suriye yönetimi, bu adımı "işgalin meşrulaştırılmaya çalışılması" olarak değerlendirirken, Birleşmiş Milletler durumu "endişe verici" olarak nitelendirdi. Katar, uluslararası hukukun ihlal edildiğini vurgularken, Ürdün ise İsrail’e “provokatif uygulamalara son ver” çağrısı yaptı.

SURİYE'DEKİ İŞGAL, 800 KM DAHA BÜYÜDÜ! 8 Aralık 2024’te Suriye’deki Baas rejiminin çökmesinden bu yana İsrail’in bölgede düzenlediği hava ve kara saldırılarının sayısı dikkat çekici biçimde arttı. Suriye Cumhurbaşkanı Şara, bu tarihten 18 Eylül’e kadar geçen sürede İsrail’in 1000’den fazla hava ve 400’den fazla kara saldırısı gerçekleştirdiğini açıkladı.

Golan Tepeleri’ndeki BM gözetimine rağmen İsrail, 800 kilometrekarelik ek alanı daha işgal etti ve bu bölgelerde küçük ama etkili askeri üsler kurarak fiili hakimiyet tesis etti. Suriye’nin güneyinde Şam kırsalında Doğu Cebel Şeyh ile Beyt Cin; Dera’da Şecere, Maerya, Abidin ve El-Cezire; Kuneytra’da ise Cibata Haşab, Kırs Nakıl, Kahtaniyye, Doğu Kevdene, Batı Kevdene, Tlul El-Humr, Hamidiyye, Mantara Barajı, El-Hımriyye, Tarım Kulesi, Eski Kuneytra, Kuneytra Kulesi, Adnaniyye ve Ruveyhiyye Barajı olmak üzere toplam 19 ayrı noktada İsrail askerleri konuşlandı. İşgal edilen alanlarda sivil yaşam ciddi şekilde etkilenirken, tarım arazileri tahrip edildi ve zaman zaman sivillerin alıkonulduğu da bildirildi.

1974 ANLAŞMASI VE UNDOF'UN ROLÜ YENİDEN TARTIŞILIYOR! 1974 yılında yapılan Kuvvetlerin Ayrıştırılması Anlaşması kapsamında Golan Tepeleri ve çevresinde bir tampon bölge oluşturulmuştu. Bu bölgenin güvenliği, BM’ye bağlı UNDOF güçlerine bırakılmıştı. Anlaşmaya göre, UNDOF sadece savunma amaçlı bireysel silahlar taşıyabilecek ve görevini yerine getirirken genel olarak Suriye yasalarına uyacaktı. Ancak son bir yıl içinde yaşanan gelişmeler, UNDOF’un etkinliğinin sorgulanmasına neden oldu. İsrail’in, BM güçlerinin gözetimindeki tampon bölgede dahi askeri varlığını artırması, 1974 Anlaşması'nın fiilen delindiği eleştirilerini beraberinde getirdi. Şam yönetimi, Tel Aviv’in son bir yılda işgal ettiği alanlardan çekilmesini ve anlaşmanın yeniden tam olarak uygulanmasını talep ediyor.