Sağlık
Demir ve çinko eksikliği yaşayan kişilerde buz yeme isteği olabilir! Peki niçin olmaz? Uzmanlardan ilişkin açıklama
Demir ve çinko eksikliği yaşayan kişilerde buz tüketimi artabilir diyen Uzmanlar konuya ilişkin açıklama yaptı.
Sağlık
Demir ve çinko eksikliği yaşayan kişilerde buz tüketimi artabilir diyen Uzmanlar konuya ilişkin açıklama yaptı.
Demir ve çinko eksikliği yaşayan kişilerde buz tüketimi artabilir diyen Uzmanlar konuya ilişkin açıklama yaptı.
Buz çiğnemek eğlenceli görünse de, aşırı tüketim diş sağlığını bozabilir, demir eksikliğine işaret edebilir ve psikolojik etkiler oluşturabilir. Vücudunuzda doğru miktarda demir bulunması sağlık için önemlidir.
Buz yemek birçok kişi için keyifli bir alışkanlık olabilir. Ancak bu eğlence, bazı sağlık risklerini beraberinde getirebilir. Buz çiğneme alışkanlığı, diş minelerinde çatlamalara, aşınmalara ve çene ekleminde rahatsızlıklara yol açabilir.
Buz kalıplarının hijyenik olmaması veya suyun temiz olmaması, tüketildiğinde sağlık sorunlarına neden olabilir. Sert buzları çiğneyerek kırmak, diş etlerinde kanama ve diş minesinde hasara yol açabilir. Bu nedenle, özellikle diş hassasiyeti olan kişiler dikkatli olmalıdır.
Aşırı buz yeme isteği, bazı durumlarda Pika Sendromu ile ilişkilidir. Bu sendrom, besin dışı maddelere karşı yoğun bir yeme isteği oluşturur. Ayrıca, demir ve çinko eksikliği yaşayan kişilerde buz tüketimi artabilir. Susuz kalmak ve yoğun terleme de bu alışkanlığı tetikleyebilir.
Buz yeme isteği tek başına kansızlık veya demir eksikliği belirtisi sayılmaz; ancak uzun süreli ve aşırı buz tüketimi bu eksikliklere işaret edebilir. Diş sağlığı açısından da risklidir: Sert buz diş minesini zayıflatabilir ve çürük dişlerde sızlama oluşturabilir.
Bazı kişiler, stres ve kaygıyı azaltmak veya duyu farklılığı nedeniyle buz çiğnemekten keyif alabilir. Yeme bozukluğu yaşayan bireyler de buz yiyerek tokluk hissi yaratabilir.
Buz yeme bağımlılığı oluşmuşsa, kontrol sağlamak zorlaşabilir. Bu durumda, uzman desteği ile kan tahlilleri ve psikolojik değerlendirme gerekir.
Aile farkındalığı ve düzenli takip ile bu alışkanlık azaltılabilir veya tamamen bırakılabilir. Demir eksikliği, vücudun dokularına oksijen taşımakla görevli kırmızı kan hücrelerinin yeterli ve sağlıklı miktarda bulunmamaması sonucu, yorgunluk, baş ağrısı, kalp atış hızında değişiklik, nefes darlığı, baş dönmesi, cilt renginde solukluk ve el ve ayaklarda soğukluk ve üşüme gibi şikayetler yaşanmasıdır. Kırmızı etler, sakatatlar, kümes hayvanları ve özellikle hindi, balık ve deniz ürünleri zengin birer demir kaynağıdır. Yumurtalar, süt ürünleri, baklagiller, kuruyemişler ve yağlı tohumlar, koyu yeşil yapraklı sebzeler, tam tahıllar, meyveler ve özellikle kurutulmuş meyveler demir oranı yüksek gıdalardır.