BATI MEDYASININ HABERLERİNDEKİ BİLGİ VE TERİM EKSİKLİĞİ
Yasa dışı İsrailli yerleşimciler veya yasa dışı yerleşim yerleri hakkında yapılan haberlerde, çoğu Batılı medya kuruluşunun "yasa dışı" veya "uluslararası hukuku ihlal eden" gibi hukuki nitelemeler kullanmaktan sürekli kaçındığı saptandı. NYT'nin yerleşimciler terimini kullandığı içeriklerinde "yasa dışı" terimi kullanma oranının 58'e 1 olduğu saptanırken, bu durumun Corriere della Sera 53'e 1 olduğu gözlemlendi. Analiz edilen 54 bin 449 makalede, ikisi The Globe and Mail'de, biri Le Monde'da olmak üzere sadece üç başlıkta "yasa dışı yerleşim yerleri" ifadesi kullanıldığı ortaya çıkarken, Der Spiegel'ın yasa dışı yerleşimcilerin şiddetini haber yaparken genellikle "radikal yerleşimciler" gibi daha yumuşak bir dil kullanmayı tercih ettiği görüldü. Bu durumun tesadüfi bir nüans değil, uluslararası hukuka aykırı ihlallerin sistematik bir şekilde örtbas edilmesi olduğu belirtilen raporda, bu kelime seçiminin yerleşimlerin yasa dışılığını ve Filistinliler için maddi sonuçlarını gizlediği kaydedildi. BBC, "işgal altındaki Doğu Kudüs" ifadesini, işgal altındaki statüsüne atıfta bulunmadan 168 haberlerinde kullanırken, "işgal altındaki" ifadesine yalnızca 35 haberde yer verdi. Corriere della Sera, İsrail'in 2007 yılındaki abluka ile ilgili her bir habere karşılık 215 kez "7 Ekim"e atıfta bulunurken, bu oran BBC'de 104'e 1, The Globe and Mail ise 45'e 1, Le Monde'de ise 4'e 1 şeklinde gözlemlendi. Raporda, atıflarda gözlemlenen bu dengesizliğin, 7 Ekim'in İsrail'in eylemlerini meşrulaştırmak için kullanıldığını ve ablukanın yanı sıra bunun Filistinlilerin günlük yaşamı üzerindeki etkilerinin göz ardı edildiğini ortaya koyduğu belirtildi.