Avrupa’nın askeri yapılanması ve savunma harcamaları konusunda da konuşan Bakan Güler, "Son üç yıl içerisinde Avrupa’da savunma harcamaları ciddi oranda artsa da bu artış gerçek muharebe kapasitesine aynı hızla yansımamıştır. Bugün birçok Avrupa başkentinde açıkça ifade edilen soru şudur: ‘Tehdit artık yakındır ancak bu tehdide karşı koyabilecek gerçek bir ordu yapımız var mı?’ Bu sorunun cevabı Avrupa’nın savunma mimarisinde başta personel yetersizliği ve donanımsal eksiklikler olmak üzere stratejik bir kırılma yaşandığını göstermektedir. Gerçek şu ki; personel eksikliği yalnızca bir sayı problemi değil, aynı zamanda disiplin, tecrübe, muharebe devamlılığı ve komuta-kontrol kültürünün aşınması anlamına da gelmektedir. Avrupa’daki bu tabloya karşı Türkiye ise çevresindeki çatışma alanlarının sürekliliği ve çeşitliliği nedeniyle stratejik kültürünü saha tecrübesiyle besleyen nadir ülkelerden biridir. Bugün kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerimiz; Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanlıklarının yüksek muhariplik seviyesi ve tecrübesi ile üstün harekât etkinliği sayesinde caydırıcılığını her koşulda kararlılıkla ortaya koyan bütünleşik bir güçtür. Nitekim kahraman ordumuz, her türlü arazi ve iklim şartında meskûn mahal özel harekât ve sınır ötesi gibi çok yönlü operasyonlarda yüksek harekât kapasitesine sahip tam teçhizatlı komando tugaylarıyla, NATO standartlarındaki ortak harekât hızlı intikal ve lojistik destek kabiliyetleriyle, personelinin eğitim sürekliliği, disiplin seviyesi ve profesyonel omurgasıyla Avrupa ordularının aksine hazır olma seviyesini artıran bir güç durumundadır. Bu tablo stratejik öngörü, doğru personel politikaları, yerli ve milli teknolojiyle desteklenen modernizasyon sayesinde mümkün olmuştur" diye konuştu.