AKİT MENÜ

Sağlık

Ne yersen o’sun: Beslenme vücut kokusunu baştan şekillendiriyor

Kişisel koku profili; genler, hormonlar ve sağlık durumunun yanı sıra beslenme alışkanlıklarıyla da şekillenir. Yediğimiz gıdalar nefesimizi, terimizi ve hatta başkalarının bizi ne kadar çekici bulduğunu doğrudan etkiler. Her insan, parmak izi gibi kendine has bir koku profiline sahiptir. Kişilik özellikleri, duygu durumu ve sağlık durumu bu kokuyu etkiler. Stirling Üniversitesi’nden Sosyal Psikoloji Profesörü Craig Roberts, kokunun genler, hormonlar, sağlık ve hijyen gibi birçok faktör tarafından şekillendiğini belirtiyor. Cinsiyet, yaş, ruh hali, hastalık durumu veya hamilelik gibi değişkenler kişisel kokuyu önemli ölçüde etkiliyor. Kokumuzun büyük bir kısmı kontrolümüz dışındaki faktörlerle belirlense de, beslenme alışkanlıklarımız doğrudan etki eder. Yediğimiz besinler hem genel vücut kokumuzu değiştirir hem de başkalarının bizi ne kadar çekici bulduğunu etkileyebilir. Vücut kokusu, iki temel mekanizma üzerinden değişir: sindirim sistemi ve cilt. New York Eyalet Üniversitesi’nden Lina Begdache’e göre sindirim sırasında ortaya çıkan uçucu gazlar kötü nefese yol açabilir. Dünya genelinde yetişkinlerin yaklaşık üçte biri ağız kokusundan şikayet etmektedir. Ter kokusundaki değişim ise cilde taşınan besin bileşenlerinin terlemesi ve bu bileşenlerin cilt bakterileriyle etkileşime girmesiyle oluşur. Terin kendisi kokusuzdur; koku, bakterilerin terle beslenmesi sonucu ortaya çıkar.

2

Kişisel koku profili; genler, hormonlar ve sağlık durumunun yanı sıra beslenme alışkanlıklarıyla da şekillenir. Yediğimiz gıdalar nefesimizi, terimizi ve hatta başkalarının bizi ne kadar çekici bulduğunu doğrudan etkiler. Her insan, parmak izi gibi kendine has bir koku profiline sahiptir. Kişilik özellikleri, duygu durumu ve sağlık durumu bu kokuyu etkiler. Stirling Üniversitesi’nden Sosyal Psikoloji Profesörü Craig Roberts, kokunun genler, hormonlar, sağlık ve hijyen gibi birçok faktör tarafından şekillendiğini belirtiyor. Cinsiyet, yaş, ruh hali, hastalık durumu veya hamilelik gibi değişkenler kişisel kokuyu önemli ölçüde etkiliyor. Kokumuzun büyük bir kısmı kontrolümüz dışındaki faktörlerle belirlense de, beslenme alışkanlıklarımız doğrudan etki eder. Yediğimiz besinler hem genel vücut kokumuzu değiştirir hem de başkalarının bizi ne kadar çekici bulduğunu etkileyebilir. Vücut kokusu, iki temel mekanizma üzerinden değişir: sindirim sistemi ve cilt. New York Eyalet Üniversitesi’nden Lina Begdache’e göre sindirim sırasında ortaya çıkan uçucu gazlar kötü nefese yol açabilir. Dünya genelinde yetişkinlerin yaklaşık üçte biri ağız kokusundan şikayet etmektedir. Ter kokusundaki değişim ise cilde taşınan besin bileşenlerinin terlemesi ve bu bileşenlerin cilt bakterileriyle etkileşime girmesiyle oluşur. Terin kendisi kokusuzdur; koku, bakterilerin terle beslenmesi sonucu ortaya çıkar.

3

Brokoli, lahana, Brüksel lahanası ve karnabahar gibi sebzeler yüksek miktarda sülfür içerir. Bu maddeler metabolize edilirken ortaya çıkan bileşikler, ter kokusunun keskinleşmesine yol açar. Sarımsak ve soğan da benzer şekilde diallil disülfid ve allyl metil sülfid gibi kokulu bileşiklere ayrışır. Bunlar nefeste ve tende güçlü bir kokuya neden olur.

4

Araştırmalar sarımsağın nefesi kötü kokutsa da koltuk altı terini daha çekici hale getirebileceğini gösteriyor. Çekya’daki Charles Üniversitesi’nden Jan Havlicek’in yürüttüğü üç ayrı çalışmada, bol sarımsak tüketen erkeklerin ter kokusu kadınlar tarafından daha hoş ve çekici bulundu. Bilim insanları bunu sarımsağın antioksidan ve mikrobiyal etkilerinin beden sağlığını iyileştirmesine bağlıyor. 2017 yılında Avustralya’da yapılan bir araştırma, daha fazla meyve ve sebze tüketen erkeklerin daha tatlı, çiçeksi ve hoş bir kokuya sahip olduğunu gösterdi. Ayrıca ciltteki sarımsı tonun (karotenoidler nedeniyle) yüz çekiciliğini artırdığı ifade edildi. Buna karşılık, karbonhidrat ağırlıklı beslenen erkeklerin en az çekici kokuya sahip olduğu tespit edildi.

5

Et ve balık, vücutta parçalandığında aminoasitler ve yağlara dönüşür; bu maddeler terle birlikte dışarı çıkar ve bakterilerle etkileşerek kokuya sebep olur. Balık ve baklagillerde bulunan trimetilamin adlı bileşik özellikle güçlü bir koku oluşturabilir. Nadiren görülen trimetilaminüri (balık kokusu sendromu) buna örnektir. 2006’da yapılan bir başka araştırmada, et tüketmeyen erkeklerin kokusu kadınlar tarafından daha hoş, daha çekici ve daha hafif olarak değerlendirildi.

6

Alkol metabolize edilirken karaciğerde ortaya çıkan asetaldehit, güçlü ve belirgin bir kokuya sahiptir. Alkol ayrıca ağız kuruluğuna yol açarak kötü nefesi artırabilir. Kafein ise ter bezlerini uyararak terlemeyi artırır. Bazı araştırmalar kafein moleküllerinin bile tere karışabildiğini gösteriyor. Bazı çalışmalara göre 48 saatlik açlık, kadınların ter kokusunu daha çekici hale getirebilir. Ancak aynı süreç nefes kokusunu olumsuz etkiler. Uzmanlara göre yiyeceklerin kokumuza etkisi kişiden kişiye değiştiği için kesin bir formül yoktur. Ancak beslenme alışkanlıkları, vücut kokusunun en belirgin değişkenleri arasında yer alır.