Türkiye'ye karşı silahlanan Yunanistan arkasına İsrail'in desteğini alarak çalışmalarını sürdürüyor.

Türkiye'ye karşı silahlanan Yunanistan arkasına İsrail'in desteğini alarak çalışmalarını sürdürüyor.

Yunanistan, yaşları 40 ila 55 arasında değişen envanterindeki 300 adet M113 Zırhlı Personel Taşıyıcısı (ZPT) için büyük bir modernizasyon programı başlattı. Programın öncelikli hedefi, bu emektar araçları Türkiye sınırındaki Meriç (Evros) ve Ege adalarındaki birliklerin ihtiyaçlarını karşılamak üzere, yeni nesil silah sistemleriyle donatılmış Zırhlı Muharebe Aracı (ZMA) seviyesine çıkarmak.

Yunan Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nın aldığı bu kritik karar, ülkenin savunma envanterindeki önemli bir açığı kapatmayı hedefliyor. Toplamda 500’den fazla M113’e sahip olan Atina’nın, bu programı kademeli olarak tüm filoya yayabileceği de belirtiliyor. Modernizasyon, bu araçları yeni zırhlı platformlar gelene kadar “köprü çözüm” olarak kullanma vizyonunun bir parçası.

Modernizasyonun ana amacının, özellikle Türkiye ile gerilimin yüksek olduğu Meriç hattı ve Ege adalarındaki birliklerin beka kabiliyetini ve ateş gücünü artırmak olduğu vurgulanıyor. Halihazırda bu hassas bölgelerde kullanılan M113’ler, güçlendirilmiş zırh ve modern silah sistemleriyle donatılarak, potansiyel bir kriz anında daha etkili bir caydırıcılık unsuru haline gelmesi amaçlanıyor. Yunan yetkililer, araçların basit personel taşıma işlevinden, düşman zırhlılarına karşı etkin olabilecek bir hibrit ZMA/IFV (Piyade Savaş Aracı) platformuna dönüştürülmesinin, saha üzerindeki muharebe dengesini değiştirecek önemli bir adım olduğunu belirtiyor.

Modernizasyon programının en önemli ve zorunlu teknik gereksinimi, araçlara İsrail üretimi Spike uzun menzilli (LR) tanksavar füze sistemlerinin entegrasyonu oldu. Bu gereklilik, Yunan ordusunun M113’leri sadece piyade taşımak için değil, aynı zamanda düşman tank ve zırhlı araçlarına karşı doğrudan taarruz yeteneği kazanmış birer “tank avcısı” olarak kullanmak istediğini gösteriyor. Programın temel upgrade gereksinimleri arasında şunlar öne çıkıyor:

Gelişmiş Atış Gücü: 30 mm otomatik top ve/veya kule sistemlerinin entegrasyonu. Tanksavar Yeteneği: Spike LR füze sistemlerinin monte edilmesi. Beka Kabiliyeti: Güçlendirilmiş pasif ve aktif zırh koruması. Hareketlilik: Daha güçlü motor ve geliştirilmiş süspansiyon sistemleri. Durumsal Farkındalık: Yeni elektronik ve optik sistemler (gelişmiş termal ve gece görüş, komuta kontrol sistemleri).

Projenin en dikkat çekici yanlarından biri, modernizasyonun büyük ölçüde Yunanistan içindeki fabrikalarda, özellikle METKA firmasının liderliğinde yürütülecek olması. Bu, Yunan savunma sanayinin projeye yüksek oranda katılımını ve teknoloji transferini hedefliyor. METKA’nın bu dönüşüm için teknoloji ve tecrübe transferi konusunda dünyanın önde gelen savunma şirketleriyle görüştüğü; özellikle İsrailli Rafael ve Elbit Systems firmalarının tekliflerinin öne çıktığı bildiriliyor. Rafael’in sunduğu teklifin, 30 mm kule ve Spike füzelerinin yanı sıra motor ve zırh güçlendirmesini de içermesi, Yunan Genelkurmay Başkanlığı’nın dikkatini çekti.

Ancak, 40 yılı aşkın süredir hizmette olan bu platformların, ne kadar kapsamlı bir modernizasyona tabi tutulursa tutulsun, modern muharebe sahasında ne kadar dayanıklı olacağı tartışma konusu. Uzmanlar, M113’lerin alüminyum gövdesinin balistik koruma limitlerini ve motor/aktarma organlarının sürekli bakım gereksinimini dile getirerek, programın maliyet-etkinliği hakkında soru işaretleri olduğunu belirtiyor. Yunanistan, bu hamleyle modern bir filo edinme sürecine geçiş yaparken, aynı zamanda mevcut envanterini en kritik bölgeler için hızla operasyonel tutma hedefini sürdürüyor. Kaynak: Birlik Gazetesi