AKİT MENÜ

Gündem

Çocuklar için büyük tehlike: Son dönemde giderek yayılıyor!

Son dönemde çocuklar arasında giderek yayılan 'Cinayeti kim işledi' tarzındakş oynlar büyük tehlike saçıyor.

1

Son dönemde çocuklar arasında giderek yayılan 'Cinayeti kim işledi' tarzındakş oynlar büyük tehlike saçıyor.

2

Oyuncakçı, kitabevi ve kırtasiyeler ile internet üzerinden satışı yapılan 'Çözülmemiş Davalar' adı altındaki oyun serisi, çeşitli cinayet senaryolarını içeriyor.

3

KONULAR ÜRPERTİCİ VE TRAVMATİZE EDİCİ Çeşitli firmalar tarafından hazırlanan bu oyunların, özellikle oyuncak satışı yapılan mağazalarda satışa sunulması dikkati çekti. Bir firmaya ait dava dosyası şeklindeki oyunların isimleri 'Çöpteki Kadın Cesedi, Mahzendeki Cinayet, Akıl Hastanesi, Düğün Günü Cinayeti, Seri Katil Davası, Mısır'da Firavun Cinayeti, Zehir Cinayeti, Kanlı Para Cinayeti' şeklinde sıralanıyor. Başka bir firmanın 'Psikopat Davası, Arınma Gecesi Davası' gibi oyunları var. Başka firmaların da 'Kanlı Sevgililer Günü', 'Kanlı Aile', 'Bir Arazi 4 Ceset', 'Balayında Cinayet', 'Sahnede Cinayet', 'Derede Cinayet', 'Şarkıcı Cinayeti' adlı oyunları, kurgu isimlerdeki çeşitli kişilerin şüpheli ölüm olaylarını içeriyor.

4

GERÇEK DAVA DOSYASI GİBİ Bu oyunlar, 12+, 13+ ve 14+ gibi yaş gruplarına yönelik internet üzerinden de satışa sunuluyor. Çeşitli başlıklarda sunulan ve gerçek dava dosyalarını andıran cinayet oyunlarının içeriğinde; cinayet olaylarına ilişkin şüphelilerin sorgu kayıtları, ipuçları, olay yeri fotoğrafları, mesajlaşmalar, otopsi raporları, sözde intihar mektubu gibi çok sayıda kurgusal belge bulunuyor. Her yaştan çocuğun girdiği ve görebileceği mağazalarda satışı yapılan bu oyunlar, yoğun ilgi görüyor. Bir oyuncakçı mağazası yetkilisi, özellikle 18 yaş altı gençlerin bu oyunlara talebinde artış olduğunu, satışının son dönemde arttığını söyledi.

5

'CİDDİ BİR PROBLEM' Antalya Barosu Çocuk Hakları Merkezi Başkanı, Avukat Serap Ertuğrul, 18 yaşını doldurmamış herkesin çocuk olduğunu, çocukların da her türlü şiddet, ihmal ve istismardan korunması gerektiğini söyledi. Ertuğrul, şiddet içeren ve teşvik eden oyunların çocuklar noktasında piyasaya sürülmesinin doğru bir yaklaşım olmadığını kaydetti. Özellikle suça sürüklenen çocukların yoğun tartışıldığı bir dönem yaşandığına dikkati çeken Serap Ertuğrul, "13-14 yaş grubuna, içinde şiddet üyesi barındıran oyunların, özellikle çocuklara yönelik oyuncakların yer aldığı mağazalarda satılması tabii ki ciddi bir problem. Bununla ilgili verileri topladıktan sonra yasal işlemleri de baro olarak başlatacağız. Çocuklara yönelik yayınların mutlaka izinle olması gerekiyor. Bu oyun olarak piyasaya sürülmüşse, çocukların yaş ve gelişimleri gözetilerek gerekli süreçler yürütüldükten sonra olması gerekiyor. Nasıl çocuklar için şiddet içeren filmler zararlı diyorsak, şiddet içeren ya da şiddeti öğrenmelerini sağlayacak oyunlar da zararlı. Bu tür yayınların da mutlaka araştırılması, takip edilmesi ve önüne geçilmesi gerekir" dedi.

6

'YETİŞKİNİN BİLE RUH SAĞLIĞINI BOZABİLECEK NİTELİKTE İÇERİKLER TAŞIYOR' Bu oyunlarda cinayet ve şiddetin sıradanlaştırıldığını kaydeden Ertuğrul, "Yetişkinler için bile çok sakıncalı olabilecek bu oyunların çocuklar için piyasaya sürülüyor olması çok vahim bir durum. Çoğu zaman bunlar ceza dosyalarında gördüğümüz birtakım şeyler ama dediğim gibi yetişkinin bile ruh sağlığını bozabilecek nitelikte içerikler taşıyor. Çocuğun sağlık, ahlak ve güvenliği, üstün yararını esas alan bir yaklaşım olması lazım. Fakat bu oyunlarda çocukların ne gelişimleri ne de psikolojik durumlarının gözetildiğini düşünüyorum. Bu açıdan ciddi anlamda sakınca taşıdığına inanıyorum" diye konuştu.

7

'BİR İHTİHAR MEKTUBU VAR ÖRNEĞİN' Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Tuba Mutluer ise oyun kapaklarında görülen temaların bile ürpertici olduğunu dile getirerek, 'Çöpteki Kadın Cesedi' adlı oyuna dikkati çekti. Doç. Dr. Mutluer "İçinde uygunsuz deliller, bir intihar mektubu var örneğin. 'Merhaba ben Elif, yaşama sevincimi yitirmiş artık yaşamak istemeyen birisiyim' gibi, bunlar çok hassas ve çok ağır içerikler. Bir oyunda bu şekilde materyallerin asla bir alet ya da araç olmaması gerekir" dedi.

8

'ÇOK YANLIŞ, KABUL EDİLEMEZ' Kurgusal zihinle, gerçek zihin arasında çok ciddi farklılık olduğunu, 12 yaş altı çocukların bunun bir kurgu olduğunu anlayamayacağını belirten Doç. Dr. Mutluer, "Bu çoğu zaman ergenliğin son zamanlarında gelişiyor. Daha geç ergenlikte bile baktığımız zaman özenme, oradaki kurgunun içine girme, bununla ilgili bir fantezi dünyası ve fantezi düşüncesi geliştirme, bunun tam tersi bazen de buna karşı bir anksiyete ve yoğun kaygı yaşama, yoğun takıntılar. 'Böyle bir durum ya benim de başıma gelirse, ya benim annemi de çöpe atarlarsa' gibi. Kadın cinayetleri zaten ülkemizde oldukça fazla ve kanayan bir yara. Bunun bu şekilde oyunlaştırılarak, hele de böyle bir materyal olarak çocuklara ve ergenlere sunulması çok yanlış, kabul edilemez. Çocuk ve ergenlerin duygusal ve bilişsel her türlü gelişimi açısından sakıncalı" diye konuştu.

9

'DENETLEME YOK, EBEVEYNE UYARI YOK' Oyunların psikiyatri hastanelerini de korkunç gibi gösterdiğini, bu tip problemleri olan kişiler için de sakıncalı olduğundan bahseden Doç. Dr. Mutluer, "Oyuncakçıda küçük çocukların da görebileceği bir yerde. 10 yaşında çocuğunuz geldi tutturdu, dedektif olmayı çok istiyor, çok masum aslında baktığınızda. 'Anne bana bunu alır mısın? Ben dedektif olacağım' diyor. Anne de bunu buradan göremiyor. Çözülmemiş davalar. 'Tamam, biz bunu oynayalım' diye alıyor. Çocuk 10 yaşında. Denetleme yok, ebeveyne uyarı yok. Eve gidecekler, açacaklar. İçinden kadın cesetleri, intihar notları, böyle bir şey kabul edilemez. Bu, her türlü bir oyun kapsamının dışında. Oyun kutusunda yazan 'Aileyle beraber oynanır' kısmını bile yanlış buluyorum. Bir aile oturup, bu gibi içeriklere kendini neden maruz bıraksın? Ailesel de değil, bireysel de değil" dedi.

10

'GERÇEK HAYATTA CİNAYET, TOPLUMSAL YARADIR' Antalya Barosu Kadın Hakları Kurulu üyesi, Avukat Aylin Onursev de 'Çözülmemiş Davalar' konseptiyle tasarlanan ve cinayeti eğlence gibi gösteren bu oyunların endişe verici olduğunu belirterek, "Bu oyunun sunduğu 'Çözülmemiş Davalar' başlıklarına dikkati çekmek istiyorum. Listede, gerçekten tüyler ürpertici ve toplumsal hafızamızda derin yaralar açan olay örgülerinin, birer eğlence/oyun malzemesi haline getirildiğini görüyoruz. Gerçek hayatta cinayet, geride onarılmaz yıkımlar bırakan, travmatik bir toplumsal yaradır" diye konuştu.