Market raflarındaki 30 tereyağı incelendi. Sonuçlar büyük bir şaşkınlığa yol açtı. Bir marka, hem bozulma belirtileri hem de tehlikeli madde seviyesi nedeniyle testte sınıfta kaldı. Uzmanlar, tüketicileri bu ürün konusunda açıkça uyarırken kaliteli tereyağının her zaman yüksek fiyatla gelmediğini de vurguladı.

Market raflarındaki 30 tereyağı incelendi. Sonuçlar büyük bir şaşkınlığa yol açtı. Bir marka, hem bozulma belirtileri hem de tehlikeli madde seviyesi nedeniyle testte sınıfta kaldı. Uzmanlar, tüketicileri bu ürün konusunda açıkça uyarırken kaliteli tereyağının her zaman yüksek fiyatla gelmediğini de vurguladı.

Almanya’nın bağımsız tüketici değerlendirme kuruluşu Stiftung Warentest, marketlerde satılan 30 farklı tereyağını mercek altına aldı. Tat, koku ve zararlı madde yüküne göre yapılan incelemede birçok ürün “iyi” not alırken, bir marka testten geçemedi.

Testte hafif ekşi, tatlı krema ve ekşi krema tereyağı olmak üzere üç sınıfta birinciler belirlendi. Sonuçlar, kaliteli tereyağının her zaman yüksek fiyata bağlı olmadığını bir kez daha ortaya koydu. Öne çıkanlar: - Hafif ekşi tereyağı: Berchtesgadener Land ve Weihenstephan (1,9) - Tatlı krema tereyağı: Lidl Milbona Bio Butter (1,7) -Ekşi krema tereyağı: Schwarzwaldmilch ve Hemme Milch (2,0)

Testin en düşük notunu İrlanda üretimi Dairygold aldı. Üründe “peynirimsi” ve “acımsı” bir tat tespit edilirken, yüksek maya ve küf seviyeleri bozulmanın başladığını gösterdi. Ayrıca doymuş mineral yağ hidrokarbonları tavsiye edilen sınırı aştı.

İncelenen tüm tereyağlarında düşük ya da orta seviyede mineral yağ kalıntıları bulundu. Bu maddeler çiğ sütten veya üretimde kullanılan ekipmanlardan tereyağına geçebiliyor. Özellikle organik ürünlerde bu kalıntıların daha düşük seviyede olduğu, ayrıca organik tereyağlarının omega-3 açısından daha zengin olduğu belirlendi.