Çiftlikte kara salyangozlarını kendi gübrelerinden ürettikleri sebzelerle beslediklerini kaydeden Koçoğlu, "Bu hayvanlara ön yargılı yaklaşıyoruz. Aslında değerini bilmemiz gerekiyor. Bu canlı Allah'ın yarattığı kusursuz sistemden bir örnek. Bir hayvan düşünün ki asla pislikte yaşayamıyor, pislikte hasta oluyor. Bu noktada da bizim en çok dikkat ettiğimiz konu hayvanların temizliği. Anadolu şifacılığında da kullanış yerlerine bakıldığında değerini maalesef anlayamadığımız bir noktadayız. Bizim burada tamamen kendi ekimlerimiz olan ve kimyasal gübre kullanmadan onların gübrelerini kullanarak ürettiğimiz semizotu, marul, lahana, pazı, turp bunun gibi yetiştirdiğimiz kendi sebzelerimizi onlara veriyoruz. Onun haricinde de rutin olarak mısır ve soya fasulyesinden oluşturduğumuz bir yemimiz var" diye konuştu.
Avrupa'ya ham madde sağladıklarını belirten Koçoğlu, "Bu hayvanın her şeyi o kadar kıymetli ki biz farkında değiliz. Bu hayvanın havyarı yavru olarak kullanılmayacaksa şayet yani salyangoza dönüşmeyecekse havyarı dünyadaki en önemli havyarlardan biri. Bunun değeri 3 bin Euro'lardan bahsedilen rakamlardan satılıyor. O yüzden bu hayvanın her şeyi çok kıymetli. Sadece biz ne bilinçliyiz, ne bilgiliyiz. Hücre yenileme etkisi olan salya o kadar önemli bir içerik ki hayvanın kabuğu kırıldığında o salyayla kendini tamir edebiliyor yani o hücreyi yeniliyor. Kozmetik sektöründe bunun önemini fark ettiğimizde bizde bunu katma değerli ürün olarak yapalım dedik. Direkt hammadde satmaktansa aynı zamanda kendi markamızı da oluşturalım ve Trabzon'dan dünyaya açılan bir marka olalım dedik. Çünkü deri yoluyla alınan her türlü krem ve cilt bakım ürünleri farklı hastalıklara, kansere yol açabiliyor. Önemli olan cildinize neyi sürdüğünüzü bilmek. Temiz içerikli ve doğadan gelen bir ürünü kullanmayı herkese tavsiye ederim. Artık bir kadın kooperatifi kurmak istiyoruz. Bu işimizi Trabzon'da başlayıp tüm Türkiye'de aktif hale getirmek istiyoruz. Çünkü her şeyinden faydalanılan bir hayvanın ihracat potansiyelini keşfedip bu ülke, kadınlar ve gelecek nesiller için yepyeni projelerle ülkemizi kalkındırmak ve Trabzon'a döviz girdisini sağlamak istiyoruz. Özellikle cilt bakım ürünlerinde Orta Doğu'da çok fazla talep alıyoruz onun haricinde Avrupa'da şu anda satıştayız. Avrupa'ya aynı zamanda hammadde de sağlıyoruz. Biz 1,5 yıllık çiftliğiyiz ama şükürler olsun ki düşündüğümüzden iyi gidiyoruz" ifadelerini kullandı.