Ebeveynin Düzenleyici Rolü!
Ebeveynin duygusal düzenleyici rolü üç durum üzerinden ilerler:
1. Eşduyum (Empatik Yönelim)
Ebeveyn çocuğun duygusunu fark ettiğinde ve ona eşlik ettiğinde çocuk “Kabul edilebilir bir duygum var.” deneyimi yaşar.
2. Sakinlik Ve Modelleme
Çocuk duygularıyla ne yapacağını veya nasıl başa çıkacağını ebeveynlerinin duygularını gözleyerek öğrenir. Ebeveyn stresli ya da zorlayıcı anlarda sakinliğini koruduğunda, çocuk da zamanla benzer bir iç model geliştirir ve zorlandığı durumlarda ebeveynini idealizasyon aracılığıyla sakinliğini korumaya devam eder.
3. Duygusal Taşıyıcılık
Ebeveyn, çocuğun baş edemediği duyguları onun yerine içerir. Zamanla geçtikçe çocuk, aynı taşıma kapasitesini kendi içine almaya ve bunu geliştirmeye başlar. Bu süreç tutarlı bir ilerlemeyle devam ettiğinde çocukta: duygusal dayanıklılık, öz düzenleme, güvenli ilişki kurabilme kapasitesi güçlenmeye başlar.
İdealizasyon Kırıldığında: Mikro Travmalar ve Empatik Hatalar
Ebeveynin empatik olamadığı, fazla öfkeli, reddedici ya da kaygılı davrandığı anlar çocukta “idealizasyon kırıkları” oluşturur. Bu kırıklar:
• Kaygı artışı
• Aşırı uyumlu olma
• Öfke patlamaları
• İçine kapanma
• Güvensiz bağlanma örüntüleri
şeklinde kendini gösterebilir.
Özellikle mikro travmalar denen küçük ama tekrar edici bazı empatik eksiklikler, çocukta “kendilik bütünlüğü” üzerinde iz bırakabilir ve bu durum ilerleyen yaşlarda da çocuğun karşısına bir davranış örneği olarak çıkabilir.
Örneğin:
• Sürekli geçiştirilen, acele ettirilen veya dinlenmeyen çocuk zamanla duygularının “fazla geldiğini” hissedebilir.
• Sıkça eleştirilen bir çocuk, içsel gücünü idealize ettiği ebeveynden alamadığı için bir yetersizlik duygusu içine girebilir.
• Ebeveynin sık sık öfkelenmesi, çocuğun “güvenli bir liman” duygusunu parçalayabilir.
Onarımın Gücü: Tutarlı Şekilde Yeterli Ebeveynlik
Ebeveynlikte amaç veya kurtarıcı olan durum “mükemmel ebeveyn olmak” değildir; empatik hatalardan sonra onarımı sağlayabilmektir.
Onarım; çocuğu ve çocuğun duygusunu ciddiye almak, yapılan davranışın sorumluluğunu üstlenebilmek ve ilişkiyi tekrar güvenli hâle getirip bunu çocuğa gösterebilmektir.
Örneğin:
“Az önce sana bağırdım, sesimi yükselttim, seni korkutmuş olabilirim. Bu senin suçun değildi.”
gibi bir cümle, çocuğun kırılmış olan idealizasyonunu yeniden yapılandırmasına olanak sağlar.
Onarım yapılabilen ailelerde çocukların duygusal regülasyon becerisi daha güçlü ve dayanıklıdır. Çünkü çocuk, ebeveynin insan olduğunu kabul eder ama güvenilir olduğunu da deneyimler.
Bu durum, idealize edilen ebeveyn figürünün yıkılıp yok olmasına değil, daha gerçekçi ama hâlâ güven veren bir formda yeniden inşa edilmesine yardımcı olur.
Sonuç: Çocuğun İçindeki Sakinlik Kaynağı
Gelişimsel psikoloji, çocuğun duygusal dayanıklılığının büyük bölümünün erken dönemde kurmuş olduğu ilişkilerle ilgili olduğunu gösterir. Tutarlı, empatik ve onarıcı bir ebeveynlik modeli; çocuğun iç dünyasında:
“Ben zorlanınca benim yanımda olan biri ve bir iç ses var.”
hissini oluşturur.
Bu içsel ses zamanla çocuğun:
• Kaygıyla baş etmesine
• Duygularını düzenlemesine
• İlişkilerde güven kurmasına
• Kendine şefkat göstermesine