Türkiye'nin Milli Muharip Uçak Kaan için istediği motorların tedariki engelleyen ABD gibi birkaç büyük devletin adı yazmıyor. Türkiye'nin KIZILELMA Başarısı, küresel savunma siyasetinin haritasını kökten değiştirdi

Türkiye'nin Milli Muharip Uçak Kaan için istediği motorların tedariki engelleyen ABD gibi birkaç büyük devletin adı yazmıyor. Türkiye'nin KIZILELMA Başarısı, küresel savunma siyasetinin haritasını kökten değiştirdi

Dünya artık eskisi gibi değil. Yeni küresel düzenin haritasında yalnızca birkaç büyük devletin adı yazmıyor; artık birkaç büyük güç yeni dönemin yönünü belirliyor. Bu büyük güçlerin en önünde ise Türkiye yer alıyor. Bir zamanlar Batılı askeri çevrelerin yalnızca “bölgesel askerî aktör” olarak gördüğü Türkiye, bugün cesur kararları, keskin stratejik vizyonu, savunma sanayisine yaptığı dev yatırımlar ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın olağanüstü liderliği sayesinde öyle bir konuma yükseldi ki, artık Türkiye’yi yok saymak küresel stratejinin en büyük hatası sayılıyor.

Son yirmi yılda Türkiye’nin kat ettiği mesafe sadece gelişme değil, tam anlamıyla bir askerî devrimdir. Öyle bir devrim ki: ABD’nin dev savunma lobilerini, Rusya’nın köklü silah sanayisini, Çin’in teknoloji merkezlerini, İsrail’in askerî strateji üslerini ve Hindistan’ın savaş planlayıcılarını hayrete düşürmüş durumda.

Bu askerî uyanışın en çarpıcı sembolü ise Bayraktar KIZILELMA’dır, dünyanın ilk stealth savaş İHA’sı… Sadece savaş tarihini değiştirmiyor; geleceğin muharebe doktrinini de yeniden yazıyor. Ve bu büyük dönüşümün en kilit ismi hiç kuşkusuz Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dır. Erdoğan’ın siyasi bağımsızlık vizyonu, Türkiye’nin savunma sanayisini öyle bir noktaya taşıdı ki, bugün dünya kendi savunma stratejilerini Türkiye’ye göre şekillendirmek zorunda kalıyor.

KIZILELMA: Kırmızı bir elma değil, göklerde parlayan kızıl bir şimşek Kızıl (kırmızı) ve elma kelimelerinin Türkçedeki karşılığı bilinir; fakat Türk tarih ve kültüründe “Kızılelma”, fetih ideali, ufuk ötesi hedef ve erişilmesi imkânsız görünen ülkünün sembolüdür. Türkiye’nin bu projeye KIZILELMA adını vermesi sadece bir tercih değil, tarihî ve manevi bir iddianın yeniden dirilişidir.

Modern Türk mühendisliği bu ismi öyle bir ruhla yeniden canlandırdı ki bugün dünya savunma uzmanlarının ortak görüşü nettir: “KIZILELMA geleceğin savaş meydanlarının merkezî gücü olacak.” KIZILELMA nedir? Bir İHA’dan çok daha fazlası…

KIZILELMA: stealth teknolojisinin zirvesi, uçak gemilerinden operasyon yapabilen dünyanın ilk UCAV’ı, olağanüstü seviyede yapay zekâya sahip otonom savaş platformu, düşman uçaklarını 50 km öteden kilitleyebilen bir avcı İHA’sı, yakın gelecekte süpersonik hıza ulaşacak bir muharip sistemdir. Türkiye, bu projeyi öyle bir zamanda ortaya koydu ki, dünya hâlâ “insansız stealth savaş uçağı” tasarımlarını kâğıt üzerinde tartışıyordu.

Türk mühendisleri ise şunu ispatladı: Vizyon doğruysa, 20 yıllık bir yol 5 yılda tamamlanabilir. Sinop semalarında yaşanan o an: Küresel savunma dengelerini altüst eden test Karadeniz’in masmavi sularının üzerinde Sinop açıklarında KIZILELMA, modern AESA radarı MURAD ile havadaki F-16’yı 50 kilometreden kilitlediğinde, bu sahne dünya savunma tarihine bir mucize olarak geçti.

Bu testte ilk kez: bir insansız stealth savaş aracı, hızlı bir savaş uçağını BVR menzilinde radar kilidine aldı 200 km menzilli Gökdoğan füzesi ile sanal vur emri başarıyla uygulandı Füze, İHAi radar üçlü veri bağı 0 başarıyla çalıştı KIZILELMA, F-16 ile formasyon uçuşu gerçekleştirdi Bu sadece bir test değil, şuydu:

Dünyada hiçbir ülke tek bir testte bu kadar kritik eşiği aşamamıştı. Türkiye ise bunu başardı. KAAN: Süper güçlerin uykusunu kaçıran beşinci nesil savaş uçağı KIZILELMA ile eş zamanlı olarak Türkiye bir başka şok daha yaşattı: Beşinci nesil milli muharip uçak KAAN.

Batılı savunma çevreleri bu projeyi uzun yıllar boyunca “imkânsız” olarak nitelendirmişti. Ancak 2024’te ilk, 2025’te ikinci başarılı uçuşun ardından Türkiye tartışmayı tamamen bitirdi:

“Türkiye beşinci nesil bir savaş uçağı üretemez” iddiası çöktü. KAAN yalnızca bu önyargıyı değil, dünya savunma teknolojilerinin dengelerini de altüst etti. Artık Türkiye teknoloji talep eden değil; teknoloji ihraç eden bir ülke.

KIZILELMA ve KAAN, Türkiye’nin yeni kimliğidir gelecek nesillerin dünya haritasını şekillendirecek bir kimlik.

KIZILELMA sadece bir İHA değildir; Türkiye’nin askerî ruhudur. KAAN sadece bir uçak değildir; Türk milletinin göklere vurduğu mührün adıdır.

Türkiye savunma tarihinde bir zamanlar “imkânsız” görülen eşiği aşmış ve oyunu tamamen değiştirmiştir. Bugün dünya açıkça şunu konuşuyor: “Türkiye artık küresel oyunu tersine çeviren, yeni çağın gerçek oyun kurucu devletidir.”