"UNESCO yaşayan dilleri korumak için çaba gösteriyor"
İnsan için en iyi iletişim aracının dil olduğunu, dillerin korunması ile kültürlerin, coğrafyaların ve somut olmayan mirasların da korunacağını vurgulayan Oğuz, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"UNESCO'nun temel duyarlılığı birincisi dünyada biyolojik çeşitliliği korumak, ikincisi jeolojik çeşitliliği korumak, üçüncüsü kültürel çeşitliliği korumak. Kültürel çeşitliliği korursak insanlığın geleceğini de koruruz diye düşünüyoruz. Dördüncüsü insanlığın bilimsel çeşitliliğini korursak yeni bilimsel üretimlerin olmasını sağlarız. Bütün bu çeşitlilikler insanla mümkün olacaktır. Bunların hepsini korumanın sonucunda diller de çeşitlilik içerisinde korunmuş oluyor. UNESCO'nun başlangıçtan beri kaybolmakta olan dilleri koruma programı vardı. Şimdi yaşayan dilleri yani bütün dilleri koruma şeklinde bir programa dönüştü. Dünyada, konuşanı gittikçe azalan hatta gözümüzün önünde hiçbir konuşanı kalmadığı için yok olan diller var. Dolayısıyla insanlık gittikçe tek dilli hale gelirse tek kültürlü hale gelir. Tek kültürlü hale gelirse de tek tip hale gelir. Bu da yaratıcılığın sonu olur. Dünya üretimsizlik alanına dönüşebilir."
Oğuz, insanlığın geleceği için biyolojik, jeolojik, kültürel, bilimsel ve dilsel çeşitliliği korumak gerektiğini sözlerine ekledi.