Ağacın yere doğru uzanan dallarından bazıları, toprağın altına girdikten sonra yeniden yüzeye çıkıyor. Dalları şemsiyeyi andıran görüntüsüyle geçmiş yıllarda gövdesine zarar verilmesine rağmen yıllara meydan okuyan çam ağacı, bölge sakinlerince "Kozlu çamı", "Kınalı kız ağacı", "Türbe çamı" ve "Secde eden çam" isimleriyle anılıyor.
Kastamonu Valiliği İl Özel İdaresinin hazırladığı "Kastamonu Anıt Ağaçları" kitabında dibinde büyük bir oyuk bulunmasına rağmen sağlığı iyi görünen ağacın saptananlar arasında en kısa boylu çam (cüce çam) olarak görüldüğü belirtiliyor.
Hacımuharrem Köyü Muhtarı Kadir Çavdarcı, ağaca farklı isimler verdiklerini söyledi. Köylüler olarak bölgeyi "kutsal" gördüklerini anlatan Çavdarcı, "Ağacın anıt ağaç olarak kayda alınmasını istiyoruz. Ağacın şekli şemsiye gibi. Dalları yere doğru iniyor. Dalları adeta secde eder gibi yere yapışıyor." dedi.
Eski köy muhtarı Mustafa Çelik de ailesinin kendisi 12 yaşındayken köye taşındığını dile getirerek, şunları kaydetti:
"Bu dalların yukarı gittiğini hiç görmedik. Dibinde de bir mezarlığın bulunduğunu düşünüyoruz. Geçmiş yıllarda gözünde, başında ağrı olan burada küçük bir çıra parçasını alır, yakarak dumanını ağrıyan yerine tüttürürdü. Ağacın kaç yaşında olduğunu bilmiyoruz. Belki 300, belki 500 yıllık. Bu sene Allah nasip etti, yanına cami yaptırmaya başladık."
Köy sakinlerinden Süleyman Çavdarcı da ağacın bakımını yaptığını dile getirerek, "Temizliğini yapar, etrafındaki otları alırım. Hayvanların yaklaşmasını engellerim. Ağacı gelecek nesillere bırakmak istiyoruz." ifadelerini kullandı.