AKİT MENÜ

Dünya

Özgür Suriye’de ABD ve İsrail provokasyonu: Yine terör kartını açtılar

SEBAHATTİN AYAN/İSTANBUL 54 yıllık BAAS rejiminin devrilmesinin ardından yıllar süren iç savaşın izlerini silmeye ve devlet düzenini yeniden kurmaya çalışan Suriye’de, terör yeniden sahneye çıktı. Son bir yılını huzur ikliminde geçiren özgür Suriye’de 13 ve 14 Aralık tarihlerinde hem ABD askerlerini hem de Şam yönetimine bağlı güvenlik unsurlarını hedef alan saldırılar gerçekleştirildi.

2

SEBAHATTİN AYAN/İSTANBUL 54 yıllık BAAS rejiminin devrilmesinin ardından yıllar süren iç savaşın izlerini silmeye ve devlet düzenini yeniden kurmaya çalışan Suriye’de, terör yeniden sahneye çıktı. Son bir yılını huzur ikliminde geçiren özgür Suriye’de 13 ve 14 Aralık tarihlerinde hem ABD askerlerini hem de Şam yönetimine bağlı güvenlik unsurlarını hedef alan saldırılar gerçekleştirildi.

3

ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM), 13 Aralık’ta Palmira’da düzenlenen saldırıda iki Amerikan askeri ile görevli bir sivil tercümanın yaşamını yitirdiğini duyurdu. Saldırı sonucu üç ABD askeri ile iki Suriye güvenlik görevlisinin de yaralandığı bildirildi. Güvenlik ve istikrarın tesis edilmesi için atılan adımların hız kazandığı bir dönemde yaşanan son saldırılar, ülkede kaos ortamını tekrar körüklemek isteyen güçlerin devrede olduğunu gösterirken, ABD eliyle terör örgütlerinin tekrar sahaya sürülmesi Suriye’nin toparlanma sürecini hedef alan yeni bir tehdit olarak değerlendiriliyor. Konuyla ilgili gazetemize konuşan araştırmacı yazar Nazlı Mumay, son günlerde peş peşe yaşanan DEAŞ saldırılarının tesadüf olmadığını belirterek, saldırıların SDG’nin 10 Mart Mutabakatı’na katılım süresinin dolmasına kısa bir süre kala gerçekleşmesine dikkat çekti.

4

10 Mart’ta gerçekleştirilen mutabakat kapsamında kendini feshetmesi ve Suriye Ordusu’na entegre olması gereken SDG’nin bu süreçte ciddi bir meşruiyet krizi yaşadığını ifade eden araştırmacı yazar Nazlı Mumay, “10 Mart Mutabakatı’na katılması için SDG’ye verilen süre dolmak üzere. Her ne hikmetse yıl sonu yani sürenin dolmasına 2 hafta kala peş peşe üç saldırı gerçekleşti. Önce Suriye’de 3 ABD askeri, bir tercüman ve 2 Suriye askeri öldürüldü. Bu olaydan bir gün sonra ise Avustralya’da Hanuka Bayramı için toplanan bir grup Yahudi'ye saldırı düzenlendi ve 15 kişi hayatını kaybetti. Ayrıca İdlib’de de Suriye askeri hedef alındı ve 4 asker öldürüldü. Bu üç saldırıyı da DEAŞ üstlendi. Kendini feshetmesi gereken SDG Suriye’de, İsrail ise uluslararası alanda ‘meşruiyet’ sorunu yaşarken terör örgütü DEAŞ’ın yeniden ortaya çıkması dikkat çekiyor” dedi.

5

ABD YİNE TERÖR KARTINI ÇIKARDI

6

Terör örgütü PKK’nın Suriye uzantısı SDG’nin ABD’den ve İsrail’den destek aldığını kaydeden Mumay, “Sırtını ABD’ye yaslayan ve İsrail’den de cesaret alan SDG’ye bağlı PKK/YPG terör örgütü, varlığını Suriye’yi DEAŞ’tan koruma bahanesiyle sürdürmeye çalışıyor. ABD’nin ürünü olan DEAŞ terör örgütü Suriye’de istikrar, birlik ve düzenin önüne geçiyor. Zaten ABD de petrol ve enerji fışkıran Suriye’de düzenli bir ordu ve siyasi istikrar istemiyor. Dolayısıyla her ne kadar Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara’ya destek mesajları paylaşsa da Donald Trump arka planda DEAŞ kartını öne sürüyor. ABD ve İsrail Suriye’de ne zaman sıkışsa DEAŞ’ın bir yerlere saldırdığını görüyoruz. Ama bu kez amaç ‘YPG/PKK lağvedilirse Suriye’de güvenlik sağlanmayacak ve DEAŞ yeniden hortlayacak’ mesajı vermek” ifadelerini kullandı.

7

SDG 10 MART MUTABAKATI’NA UYMALI

8

Suriye’nin ve ülkemizin güvenliği açısından bölgedeki terör örgütlerinin imza atılan metne sadık kalmasını gerektiğini aktaran Nazlı Mumay, “SDG 10 Mart Mutabakatı’na uyarsa ve Suriye Ordusu’na entegre edilirse orduda birlik sağlanır ve ülke tüm tehlikelerden korunur. Siyasi istikrar ve düzen de güvenliğin oluştuğu bir ülkede hızlıca kurulur. Burada uluslararası toplum ikinci ülkeler veya vekil güçleri değil, sadece Şam yönetimini muhatap almalı ve Suriye yeni hükümetine destek olmalı. Zira 8 Aralık zaferi Suriye için tarihi bir fırsattır. Suriye yeniden ayağa kalkmaya çalışırken DEAŞ’ın bölgede yeniden hortlatılması sadece Suriye için değil bölge ülkeleri için de hiç iyi değil. Bu kapsamda Suriye’nin güneyini işgal eden İsrail ve ona destek çıkan ABD’ye uluslararası baskı artmalı. Yoksa Ortadoğu’yu ateş çemberine çeviren bu iki ülkenin varlığı Türkiye başta olmak üzere dünyadaki tüm ülkelerin güvenliğine zarar verecek” şeklinde konuştu.