AKİT MENÜ

Dünya

J-20'ye Rus dokunuşu! Bir canavar ortaya çıktı

Güncelleme Tarihi:

Savunma politikaları uzmanı Reuben F. Johnson, Çin’in beşinci nesil gizli savaş uçağı J-20’nin arkasındaki gerçekleri açıkladı.

2

Savunma politikaları uzmanı Reuben F. Johnson, Çin’in beşinci nesil gizli savaş uçağı J-20’nin arkasındaki gerçekleri açıkladı.

3

Johnson, 2002 yılında Moskova’da düzenlenen Havacılık Motorları Fuarı’nda Rus havacılık sanayisinin gücüne yakından tanıklık ettiğini belirtiyor.

4

O dönem Rusya, Batı ile görece dengeli ilişkiler yürütürken ileri üretim teknolojilerine erişebiliyor; bu durum yalnızca Rus sanayisine değil, Çin Halk Cumhuriyeti’nin uçak motoru programlarına da ciddi katkı sağlıyordu.

5

Bu süreçte Çin, Sukhoi Su-27 savaş uçaklarında kullanılan AL-31F turbofan motorlarını büyük miktarlarda tedarik etmeye başladı. AL-31F, yalnızca Su-27’lerin değil, J-10’un ilk serilerinin ve daha sonra J-20’nin ilk prototiplerinin de temel güç kaynağı oldu. Johnson’a göre bu motor, Çinli mühendisler için adeta bir “okul” işlevi gördü.

6

2000’li yılların başında Rusya–Çin ilişkileri motor teknolojisi açısından net bir hiyerarşi içeriyordu. Johnson, o dönemde Çinli bir havacılık yöneticisinin şu sözlerini aktarıyor:

7

“Rus sanayisinin bizim için yaptıklarını asla unutmayacağız.” Bu sözler, Çin’in modern askeri havacılığa girişinde Rusya’nın oynadığı kritik rolü açıkça ortaya koyuyordu. 2011’e gelindiğinde ise Rus motor üreticileri, J-20 programı için bin adede yaklaşan AL-31F motoru satışı gerçekleştirmişti.

8

Johnson’a göre Çin, uzun yıllar boyunca iki paralel motor stratejisi izledi:

9

Güvenilirlik öncelikliyse: Rus yapımı AL-31F tercih edildi. Deney ve yerli geliştirme öncelikliyse: WS-10 “Taihang” serisi kullanıldı.

10

Bu nedenle J-20’nin ilk partileri ve J-15 uçak gemisi savaş uçakları Rus motorlarıyla uçarken, performansın görece daha az kritik olduğu platformlarda WS-10 tercih edildi.

11

Zamanla tablo değişti. Taihang serisinin geliştirilmiş sürümleri olan WS-10C ve WS-10C2, J-20A ve J-20AS gibi yeni varyantlarda görev almaya başladı. Johnson, bu noktada Çin’in artık Rus motorlarına “sigorta” gözüyle bakmak zorunda kalmadığını belirtiyor.

12

Bir sonraki hedef ise WS-15 “Emei” motoru. Bu motorun, J-20 için nihai çözüm olması ve itme-ağırlık oranı bakımından ciddi bir sıçrama sağlaması bekleniyor. Chengdu’nun J-20 platformunu, farklı motorları test eden bir “uçan laboratuvar” gibi kullandığına dikkat çekiliyor.

13

Bu ilerlemenin arkasındaki temel unsur ise malzeme bilimi. Çin Havacılık Motorları Şirketi AECC çatısı altında yürütülen çalışmalar, tek kristalli süper alaşımlı türbin kanatları ve toz metalurjisi diskler gibi kritik alanlara odaklandı.

14

Pekin Havacılık Malzemeleri Enstitüsü Başkan Yardımcısı Chen Xiangbao, yıllar önce yaptığı açıklamada bu süreci şöyle özetlemişti:

15

“Gelişmiş motorların en zor kısmı seri üretimde kaliteyi yakalamaktır. Başarıya giden yol, aksiliklerle doludur.”

16

Johnson’a göre Çin motorları hâlâ ABD’nin F-22’sinde kullanılan F119 ya da Rus Su-57’nin AL-51F motorlarıyla aynı ligde değil. Ancak Çin’in ihtiyaçlarını karşılayacak düzeye ulaşmış durumdalar.

17

Özetle J-20, Rus motor teknolojisiyle atılan sağlam temelin üzerine inşa edilen, giderek olgunlaşan Çin mühendisliğinin ürünü.

18

23 yıl önce dışa bağımlı bir “öğrenci” konumunda olan Pekin, bugün kendi beşinci nesil savaş uçağını yerli motorlarla uçurabilecek noktaya gelmiş durumda.

19

Bu da J-20’yi, yalnızca bir uçak değil, Çin havacılık sanayisinin dönüşüm simgesi haline getiriyor. Haber Kaynağı: National Security Journal