Çin’in, Almanya menşeli Boxer zırhlı aracına neredeyse birebir benzeyen yeni bir platformu test etmesi, “teknik kopya mı, cepheden elde edilmiş savaş ganimeti mi?” sorusunu küresel savunma çevrelerinin gündemine taşıdı.

Çin’in, Almanya menşeli Boxer zırhlı aracına neredeyse birebir benzeyen yeni bir platformu test etmesi, “teknik kopya mı, cepheden elde edilmiş savaş ganimeti mi?” sorusunu küresel savunma çevrelerinin gündemine taşıdı.

Çin’in son dönemde test ettiği ve görüntüleri paylaşılan yeni zırhlı personel taşıyıcısı (APC), Almanya yapımı Boxer çok amaçlı zırhlı araçla ayırt edilmesi güç bir benzerlik sergiliyor. V gövde tasarımı, modüler yapı ve zırhlı sürücü kabini gibi kritik unsurların neredeyse birebir örtüşmesi, bu platformun yalnızca teknik çizimler üzerinden geliştirilmiş olabileceği ihtimalini zayıflatıyor. Savunma uzmanlarına göre, bu ölçekte bir benzerlik için Çin’in gerçek bir Boxer aracına erişmiş olması daha güçlü bir olasılık.

Çin, yüksek teknoloji alanında son yıllarda önemli bir sıçrama yapmış olsa da savunma sanayisindeki yükselişinin önemli bir bölümü Batılı sistemlerin kopyalanmasına dayanıyor. Bu yaklaşım, özellikle maliyeti yüksek Batı menşeli platformlara karşı daha ucuz alternatifler üretme stratejisiyle birleşiyor.

Bu çerçevede Çin’in geliştirdiği Boxer benzeri araç, Pekin’in küresel silah ihracat pazarında daha agresif bir oyuncu olma hedefinin parçası olarak değerlendiriliyor. Çinli üreticilerin, Alman mühendisliğinin sunduğu pahalı çözümlere karşı “benzer görünümlü ama düşük maliyetli” platformlarla özellikle Orta Doğu pazarında pay kapmayı hedeflediği ifade ediliyor.

Boxer benzeri Çin zırhlı aracının, İç Moğolistan’daki Baotou Sanayi Bölgesi’nde test edilirken görüntülendiği belirtiliyor. Araç üzerinde herhangi bir şirket logosu ya da resmi işaretin bulunmaması, platformun henüz deneysel aşamada olabileceğine işaret ediyor.

Savunma yayınlarına göre bu araç, ilerleyen dönemde farklı taret ve silah sistemlerinin denenebileceği modüler bir “test platformu” olarak da kullanılabilir.

Alman yapımı Boxer Piyade Savaş Aracı (A2/A3), NATO envanterindeki en gelişmiş zırhlı platformlardan biri olarak kabul ediliyor. Öne çıkan bazı teknik özellikler şöyle: Tanıtım yılı: 2011, Toplam ağırlık: Yaklaşık 36,5 ton, Motor: MTU 8V199 TE20 (720 PS), Azami hız: 103 km/sa, Menzil: Yaklaşık 650 km, Silahlanma: 12,7 mm / 7,62 mm makineli tüfeklerden 30 mm top ve füze sistemlerine kadar geniş seçenek, Mürettebat: Göreve bağlı olarak 2–7 kişi.

Tartışmanın merkezindeki asıl soru, Çin’in bu platforma nasıl eriştiği. Almanya’nın Boxer araçlarını Çin’e sattığına dair bilinen bir kayıt bulunmuyor. Ancak Almanya, 2024 başında Ukrayna’ya dokuz adet Boxer RCT30 piyade savaş aracı teslim ettiğini resmen doğrulamıştı. Bu araçların cephedeki akıbetine ilişkin kamuoyuna yansıyan bilgilerin son derece sınırlı olması, “Rusya tarafından ele geçirilmiş olabilirler mi?” sorusunu daha da güçlendiriyor.

Analize göre, Ukrayna’daki yoğun çatışmalar sırasında Rusya kuvvetlerinin NATO menşeli bazı sistemleri ele geçirdiği biliniyor. Bu tür ekipmanların Rusya’ya götürülerek incelendiği ve müttefik ülkelere açıldığına dair iddialar daha önce de gündeme gelmişti. Bu çerçevede, ele geçirilmiş Boxer araçlarının Rusya üzerinden Çinli savunma sanayi şirketlerine ulaştırılmış olması ihtimal dahilinde görülüyor. Uzmanlara göre bu senaryo, Çin’in Boxer’ı bu denli isabetli şekilde kopyalayabilmesini açıklayan en makul seçeneklerden biri.

Çin’in Boxer benzeri bir platformu küresel pazara sürmesi, Almanya açısından ciddi bir ticari tehdit olarak değerlendiriliyor. Daha düşük maliyetli Çin kopyaları, Boxer’ın uluslararası silah ihracatındaki rekabet avantajını zayıflatabilir. Asıl endişe ise bunun tekil bir örnek olmaması. Uzmanlar, Rusya’nın Ukrayna sahasında ele geçirdiği başka NATO sistemlerinin de Çin ile paylaşılmış olabileceğini ve bunun Batı savunma sanayisi açısından uzun vadeli, yapısal sonuçlar doğurabileceğini vurguluyor.

Sonuç olarak, Çin’in Boxer’a bu kadar benzeyen bir zırhlı aracı nasıl geliştirdiği hâlâ netlik kazanmış değil. Ancak sahadan elde edilmiş gerçek bir platform ihtimali, meselenin yalnızca teknik bir kopyalama tartışması olmadığını; Ukrayna savaşı üzerinden küresel güç dengelerini etkileyen stratejik bir boyuta sahip olduğunu gösteriyor. Haber Kaynağı: The National Interest