BİTKİ ÇAYLARINDA DOĞRU DEMLEME YÖNTEMİ ÖNEMLİ
Bitki çaylarını hazırlarken dikkat edilmesi gerekenler arasında demleme süresi başı çekiyor. Eren, bazı bitkilerin 10 dakikadan fazla kaynatılması durumunda etkin bileşenlerin bozulabileceğini veya acı maddelerin suya karışabileceğini belirtiyor.
İdeal yöntem, kaynar suya bitkiyi ekleyip 5-8 dakika bekletmek. Ayrıca bitki çayları ilaç etkileşimi riski taşıyor; örneğin zencefil ve sarı kantaron kan sulandırıcı ilaçlarla, ekinezya bazı ilaç seviyeleriyle, adaçayı ise tansiyon ve hormon dengesiyle etkileşime girebiliyor. Bu yüzden hamileler, emziren anneler, kronik hastalığı olanlar ve düzenli ilaç kullananlar bitki çayları tüketmeden önce uzmana danışmalı.
BİTKİ ÇAYLARI BAĞIŞIKLIĞI DESTEKLER AMA TEK ÇÖZÜM DEĞİL
Eren, bitki çaylarını fonksiyonel içecekler olarak tanımlıyor; bunlar bitkilerin yaprak, çiçek, kabuk veya köklerinden sıcak suda demlenerek hazırlanıyor. Kışın bağışıklık desteği için ıhlamur, kuşburnu, zencefil-limon karışımı ve rezene gibi antioksidan zengin seçenekler sıvı alımını artırarak genel sağlığı iyileştirebiliyor.
Ancak bitki çaylarının hastalıklara karşı tek başına koruyucu olmadığını hatırlatıyor. Gerçek bağışıklık güçlendiriciler düzenli uyku, yeterli protein, probiyotik beslenme, egzersiz ve stres kontrolü.
ZENCEFİL BULANTIYA KARŞI ETKİLİ
Kışın en popüler bitki çayları arasında ıhlamur, adaçayı, kuşburnu, papatya, zencefil, ekinezya ve zerdeçal yer alıyor. Eren, her birinin farklı fitokimyasallar içerdiğini ve vücutta çeşitli süreçleri desteklediğini söylüyor.
Kuşburnu yüksek C vitamini ve polifenollerle antioksidan etkisi gösterirken, zencefil bulantı azaltıcı ve hafif iltihap önleyici özellikleriyle biliniyor. Adaçayı boğaz rahatlığı sağlıyor, papatya uyku kalitesini artırıyor. Ekinezya üzerine yapılan araştırmalar bağışıklık desteği gösterdiği yönünde olsa da, bitki çayları mucizevi görülmemeli ve dengeli tüketilmeli.