AKİT MENÜ

Yaşam

Gazze'de yıkımın içinden doğan vakur direniş! Emine Erdoğan,

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, Kalyon Vakfı ve Türk Kızılay işbirliğinde, Gazze'de yıkımın içinden doğan vakur direnişi sanatın diliyle görünür kılma amacıyla Nişantaşı'nda Kalyon Kültür'ün bulunduğu Tarihi Taş Konak'ta düzenlenen "Kalanlar" Filistin Sergisi'nin açılışına katıldı.

1

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, Kalyon Vakfı ve Türk Kızılay işbirliğinde, Gazze'de yıkımın içinden doğan vakur direnişi sanatın diliyle görünür kılma amacıyla Nişantaşı'nda Kalyon Kültür'ün bulunduğu Tarihi Taş Konak'ta düzenlenen "Kalanlar" Filistin Sergisi'nin açılışına katıldı.

2

Erdoğan, hayra dokunan kıymetli bir sergiyi hayata geçirdikleri ve ev sahipliği yaptıkları için Kalyon Vakfına teşekkür etti. Sergiyi ziyaret edecek her misafir adına, Kızılay’ın bugün başlatacağı "Filistin'e Nefes" kampanyasına bağış yapılacak olmasını büyük takdirle karşıladığını ifade eden Erdoğan, Gazze'nin dünya haritasındaki yerinin bir toplu iğne başı kadar bile olmadığını söyledi.

3

Emine Erdoğan, "Yüz ölçümü sadece 365 kilometrekare, yani aşağı yukarı Beykoz ilçesi kadar bir alan ama gelin görün ki bu avuç içi kadar yer, tarihin en kanlı, en vahşi, en sistematik soykırımıyla, hiçbir vicdanın kaldıramayacağı acıların merkezi oldu." diye konuştu. İsrail'in, iki senede Gazze'ye 200 bin tondan fazla bomba attığını, bunun İkinci Dünya Savaşı'nda Hiroşima'ya atılan bombanın 14 katı büyüklüğünde bir yıkımla aynı olduğunu aktaran Erdoğan, "İki senede Gazze'de yaklaşık 20 bini çocuk, 70 binden fazla insan katledildi. 56 binden fazla çocuk yetim kaldı, 2 bin 700 aile nüfustan silindi. 13 bin 500 öğrenci, 830 öğretmen, 193 akademisyen, 1500’ün üzerinde sağlık çalışanı öldürüldü. İsrail'in gıda ve ilaç girişlerini yasaklaması nedeniyle 12 binden fazla hamile kadın düşük yaptı. Bu rakamları söylemek dile kolay ama biz biliyoruz ki her bir sayı semaya yükselen ahlardan, imdat çığlıklarından, gözyaşlarından ve masumların toprağı sulayan kanından müteşekkildir." ifadelerini kullandı. Bugün Gazze'de okul, hastane, tarım alanı, yeterli gıda ve temiz içme suyu olmadığına dikkati çeken Erdoğan, bu büyük yıkıma rağmen geride kalan 2 milyon insanın bulunduğunu, o insanların Gazze'yi ayakta tutmak için akıl almaz zorluktaki koşullarda yaşam mücadelesi verdiklerini vurguladı.

4

Emine Erdoğan, şöyle devam etti: "Merhum Filistinli şair Rıfat el-Arir bir şiirinde şöyle der: 'Eğer ölmem gerekiyorsa/Sen yaşamalısın/Hikayemi anlatmak için.' İşte bize düşen de budur. Geriye kalanların hikayesini anlatmak, uluslararası hukukun işletilmesi ve bu zulmün bir an önce durdurulması için sesimizi yükseltmektir. İnsanlığın kalbi, kışın ortasında derme çatma çadırlarda, soğuktan titreyen bebeklerle, hastalarla, engellilerle, yaşlılarla birlikte atana kadar susmamaktır. Daha geçen hafta, sel felaketinin Gazze'deki insani krizi nasıl derinleştirdiğine hep birlikte tanık olduk. İşte bu halde bile Filistinli anneler, o yürekli kadınlar, ellerinde kitap defter, tüm imkansızlıkları aşan bir iradeyle çocuklarına ders çalıştırıyorlar. Belki Gazze'de dört duvarı olan okul kalmadı ama artık orada her yer okul."

5

Erdoğan, 1244 caminin yıkılmasına rağmen ezanların susmadığını, namaz vakti girince herkesin bir köşeden ezan okuduğunu anlatarak, "Moloz yığınlarının içinde kurulan upuzun ramazan sofraları, enkazın üzerine gerilen iplerden sarkan rengarenk bayraklar ve fenerler bir meydan okuyuşa dönüşüyor ve 'Bizden her şeyimizi aldınız ama yaşama gayretimizi çalamadınız' diye haykırıyor. Yıkıntıların ortasında yapılan düğünler, yok edilmeyi reddeden bir halkın en asil direnişi oluyor. Bombaların arasında doğan bebekler, 'Bir Filistin vardı, bir Filistin yine var.' mısralarına dönüşüyor. Sanatçılar da susmuyor. Resim malzemelerini kaybeden ressam, artık kaynamayan tencerelerin isiyle açlığı resmediyor. Algı oyunlarını sanatın inkar edilemez gerçekliğiyle bozuyor. 'Açlık ve kıtlık yok.' denilen Gazze'de açlıktan sütü kuruyan kadınları, bayılan çocukları çiziyor." diye konuştu. Ziraat mühendisi bir kadının deniz suyunu içme suyuna çeviren bir arıtma sistemi kurduğunu aktaran Erdoğan, bu kişinin ambargoyu bilgiyle deldiğini söyledi.

8

Emine Erdoğan, herkesin elinden ne geliyorsa onunla direndiğini vurgulayarak, "Bizim televizyon ekranlarına yansıdığında bakmakta dahi zorlandığımız bu yakıcı acıların merkezinde yaşayan Filistinliler, dipdiri bir imanla 'Allah bize yeter. O ne güzel vekildir' diyorlar. O yüzden hala boyunlarında evlerinin anahtarlarını taşıyorlar. O anahtarlarla bir gün yeniden evlerinin kapılarını açmak için sabrediyorlar. Küllerinden doğacak bir Gazze'ye inanıyorlar. Biz de inanıyoruz. İşte bu nedenle, geriye kalanlarla bir ve beraber olarak, yüklerini omuzlayarak, bu umudun ve direnişin bir parçası olmalıyız. Olmalıyız ki Hanzala'nın küslüğü bitsin ve artık yüzünü bize dönsün." ifadelerini kullandı.