Rusya, Ay’daki uzun gecelerde enerji sağlamak için önümüzdeki 10 yıl içinde nükleer güç santrali kurmayı planlıyor. Tesis, Rusya-Çin ortak Ay üssüne enerji verecek.

Rusya, Ay’daki uzun gecelerde enerji sağlamak için önümüzdeki 10 yıl içinde nükleer güç santrali kurmayı planlıyor. Tesis, Rusya-Çin ortak Ay üssüne enerji verecek.

Rusya, Ay’daki uzun gecelerde kesintisiz enerji sağlamak için önümüzdeki 10 yıl içinde Ay yüzeyine nükleer güç santrali kurmayı planladığını açıkladı. Projenin, Rusya-Çin ortaklığındaki Ay üssüne enerji sağlaması hedefleniyor.

Rusya Federal Uzay Ajansı Roscosmos, Ay’da kalıcı varlık hedefi doğrultusunda dikkat çekici bir enerji hamlesine hazırlanıyor. Ajansın doğruladığı plana göre, Ay yüzeyine kurulacak nükleer güç santrali, Çin ile ortak yürütülen Uluslararası Ay Araştırma İstasyonu (ILRS) için ana enerji kaynağı olacak.

Ay’da bir günün yaklaşık 14 Dünya günü sürmesi, yani gecelerin 336 saate kadar uzaması, güneş enerjisini tek başına yetersiz hale getiriyor. Roscosmos’a göre nükleer enerji; yüzey araçları, bilimsel laboratuvarlar, iletişim sistemleri ve gözlemevleri için sürekli ve güvenilir bir çözüm sunuyor.

Ajans yetkilileri, Ay tozunun güneş panelleri üzerindeki yıpratıcı etkisi ve uzun süreli karanlığın batarya sistemleri için büyük risk oluşturduğunu vurguluyor. Bu nedenle nükleer reaktör, kalıcı Ay görevleri için “kaçınılmaz” bir seçenek olarak görülüyor.

Roscosmos, 2036 hedefleri kapsamında enerji altyapısı için Lavochkin Association ile sözleşme imzaladı. Projede ayrıca Rusya’nın devlet nükleer enerji şirketi Rosatom ile ülkenin önde gelen araştırma kurumu Kurchatov Enstitüsü yer alıyor. Teknik ayrıntılar kamuoyuyla sınırlı biçimde paylaşılırken, tesisin büyük ölçüde robotik sistemlerle kurulacağı belirtiliyor. Rusya ve Çin’in bu hamlesi, Ay’daki küresel rekabeti daha da kızıştırıyor. ABD uzay ajansı NASA da benzer şekilde Ay yüzeyine küçük ölçekli nükleer reaktörler yerleştirmeyi planladığını daha önce açıklamıştı. Böylece Ay, yalnızca bilimsel değil, enerji ve kaynak temelli jeopolitik rekabetin de yeni sahnesi haline geliyor.

Uzmanlara göre Ay’a yönelik bu artan ilginin temelinde, helyum-3 rezervleri ile skandiyum, itriyum ve lantanitler gibi nadir toprak elementleri bulunuyor. Bu elementler; savunma sanayiinden yapay zekâ donanımlarına, akıllı telefonlardan uzay teknolojilerine kadar birçok kritik alanda kullanılıyor.

Ay’a nükleer santral kurulması fikri, çevresel ve etik tartışmaları da beraberinde getiriyor. Olası bir kaza, yalnızca Ay görevlerini değil, Dünya yörüngesindeki uzay faaliyetlerini de etkileyebilir. Buna rağmen uzay ajansları, “kalıcı Ay varlığı” hedefinin nükleer enerji olmadan mümkün olmadığını savunuyor. Sonuç: Dünya’da nükleer enerjinin yarattığı tartışmalar sürerken, insanlık şimdi aynı soruları Ay için sormaya başlıyor. Ay’daki nükleer santral planı, uzay çağının en kritik ve en tartışmalı adımlarından biri olmaya aday. Haber Kaynağı: Reuters