Türkiye'ye yönelik F-35 politikasını başka ülkelere de uygulayan ABD bu kez endişeye kapıldı. Pentagon raporıları, J-35 gelişmesini doğruladı.

Türkiye'ye yönelik F-35 politikasını başka ülkelere de uygulayan ABD bu kez endişeye kapıldı. Pentagon raporıları, J-35 gelişmesini doğruladı.

Pentagona göre öneri 40 adet J-35 hayalet savaş uçağının satışını öngörüyor. Güney Asya’da hava üstünlüğü yarışını yeni bir seviyeye taşıyan bu adım, Hindistan’ın güvenlik denkleminde ciddi bir kırılma olurken Çin'in teknoloji paylaşımı politikasında değişime işaret ediyor.

ABD Savaş Bakanlığının (Pentagon) yayımladığı “Çin Askeri Gücü Raporu”, Pekin’in Pakistan’a beşinci nesil J-35 hayalet savaş uçaklarından 40 adede kadar teslim etmeyi teklif ettiğini teyit etti. Bu gelişme, Hindistan’ın Fransız Rafale’leri envantere katmasından sonra Güney Asya hava gücü dengesindeki en kritik kırılma noktalarından biri olarak değerlendiriliyor.

Pentagon’un Kongreye sunulan raporunda yer alan bu bilgi, 2025 ortasında Pakistan’dan gelen sinyalleri resmileştirerek spekülasyonları stratejik bir doğrultuya dönüştürüyor. Rapor, Çin’in ihracata açtığı savaş uçağı portföyünde J-35’i de fiilen işaret ederken Pakistan’ın Çin savunma sanayii için ana dış operasyon merkezi haline geldiğini vurguluyor.

Belgede, Çin’in daha önce Pakistan’a 36 adet J-10C tedariki ve JF-17 ortak üretimi gibi projelerle “esnek finansman” ve “karşılıklı bağımlılık” temelinde askeri işbirliğini derinleştirdiği hatırlatılıyor. Pentagon’a göre Pekin, artık beşinci nesil platformları sadece ulusal sır olarak saklayan bir aktör değil, bunları jeopolitik etki aracı olarak kullanan bir güç.

Teklife göre Pakistan Hava Kuvvetlerinin J-35’i envantere alması, sadece modernizasyon değil doktrinel bir sıçrama anlamına geliyor. Çift motorlu, düşük görünürlüklü, gelişmiş sensör füzyonuna sahip J-35; ilk vuruş kabiliyeti, derin taarruz ve karşı hava harekâtı gibi görevlerde Pakistan’a bugüne kadar sahip olmadığı imkanları kazandıracak.

Gelişmeler, Hindistan açısından kritik sonuçlar doğurabilir. Hayalet kabiliyetine sahip Pakistan; Rafale, Su-30MKI ve geliştirilmekte olan Tejas MK2 gibi platformların güvenliğini tartışmalı hale getirebilir, erken uyarı ve hava savunma ağlarını baskılayabilir. Yeni Delhi’nin AMCA programını hızlandırması ve ABD ile motor işbirliğini derinleştirmesi de bu nedenle okunuyor.

Pentagon’un raporu, Çin’in Pakistan’a sadece uçak satmadığını; İHA’lardan savaş gemilerine, istihbarat işbirliğinden lojistik ağlara uzanan entegre bir askeri ekosistem kurduğunu vurguluyor. Böylece Pakistan pasif bir alıcı olmaktan çıkıp Çin savunma mimarisinin aktif bir parçasına dönüşüyor.

Washington açısından ise mesele yalnızca Pakistan değil. Pentagon, Çin’in ileri askeri teknolojiyi artık seçilmiş ortaklara ihraç ederek hem bölgesel güç dengelerini değiştirdiğini hem de ABD ve müttefiklerinin kaynaklarını çok cepheli baskı altında tutmayı hedeflediğini belirtiyor.

Henüz teslimat takvimi ve siyasi kararlar netleşmiş değil. Ancak Pentagon’un doğruladığı J-35 teklifi, Güney Asya’da hava gücü yarışını “dördüncü nesil rekabetten” çıkarıp doğrudan “hayalet çağının” içine taşıyan bir eşik olarak görülüyor. Bu da krizlerde karar sürelerini kısaltan, yanlış hesaplama riskini büyüten daha kırılgan bir güvenlik denklemine işaret ediyor.