Türkiye’nin uzun yıllardır Somali’de ciddi yatırımları bulunduğunu, Sudan’la güçlü ilişkiler geliştirdiğini ve bölge ülkeleriyle genel olarak sağlam bir diplomatik zemine sahip olduğunu belirten Yiğit, “Türkiye’nin uzun yıllardır Somali’de yatırımları bulunuyor, Sudan’la güçlü ilişkileri var ve bölge ülkeleriyle genel olarak iyi bir diplomatik zemine sahip. Türkiye’nin izlediği çok boyutlu politika sayesinde taraflar 2024 Aralık ayında aynı masaya oturtulabildi. Güvenlik politikaları, ticaret hacmi, ekonomik ve siyasi faaliyetler ile diplomatik temsilin birleşmesi sonucu Türkiye bölgede önemli bir nüfuz alanı oluşturdu. Bu nüfuz, arabuluculuk faaliyetlerinde de Türkiye’ye ciddi bir avantaj sağlıyor. Ancak Türkiye’nin son dönemde bölgede attığı adımları yakından izleyen İsrail ve Birleşik Arap Emirlikleri koalisyonu da harekete geçmiş durumda. Yemen’in güneyindeki Sokotra Adası’nda bir istihbarat üssü kurdukları uzun süredir konuşuluyor. Ayrıca İsrail’in Sudan’da da Birleşik Arap Emirlikleri ile ortak hareket ettiği, Sudan iç savaşına bu çerçevede müdahil oldukları yönünde güçlü iddialar bulunuyor. Bu gelişmeler, Mısır, Suudi Arabistan ve Türkiye gibi ülkeler açısından Birleşik Arap Emirlikleri–İsrail koalisyonunun kendi aleyhlerine faaliyet yürüttüğü yönünde ciddi bir algı oluşturuyor. Suudi Arabistan’ın Somaliland konusunda atılan adımlara sert tepki göstermesi de tesadüf değil. Riyad yönetimi, İsrail’in Yemen ve çevresinde artık bir çizgiyi aştığını düşünüyor” ifadelerini kullandı.