Bu yöntemin en büyük avantajı, sunduğu sadelik ve ölçeklenebilir yapısı olarak öne çıkıyor. Araştırmacılar, sadece bir tasarım girdiğinde algoritmanın geri kalan tüm karmaşık hesaplamaları kendi başına hallettiğini vurguluyor. Ekip, bilgisayar üzerindeki çok sayıda simülasyonun ardından yöntemi gerçek hayattaki nesneler üzerinde denedi. Tıbbi amaçlı ateller ve postür düzelticilerin yanı sıra, iglo benzeri barınaklar da başarıyla üretildi. Hatta lazerle kesilmiş kontrplak kutular kullanılarak insan boyutunda, açılıp kapanabilen bir sandalye tasarlandı. Bu sandalye sadece bir maket olarak kalmadı, bir insanın ağırlığını taşıyabilecek kadar dayanıklı bir yapı sergiledi.
Yöntemin üretim tekniğinden bağımsız olması, ahşaptan metale kadar pek çok farklı malzemeyle çalışabilmesine olanak tanıyor. Ancak araştırmacılar, mimari ölçekteki devasa yapılar için henüz aşılması gereken mühendislik zorlukları olduğunu kabul ediyor. Yine de bu teknolojinin sunduğu kolaylık ve erişilebilirlik, ekibi hem Mars'taki modüler yaşam alanları hem de mikroskobik ölçekteki yapılar için oldukça heyecanlandırıyor. Gelecekte, çantamızdan çıkarıp bir iple kurduğumuz tıbbi cihazlar veya tek hamlede açılan barınaklar günlük hayatın bir parçası haline gelebilir.