AKİT MENÜ

Kültür Sanat

Bilinmeyenleriyle Şerif Mardin

Genç Osmanlılar Hareketi Dünyaya geldiğinde Cumhuriyet’in ilanının üzerinden henüz 4 yıl geçmişti. İstanbul’da, Mardinizade denilen köklü ve seyid bir ailede doğdu. Girmesi de okuması da oldukça zor olan, Fransızca eğitim yapan Galatasaray’da orta öğretimine başladı ama eğitimini ABD’de tamamladı. Ardından Stanford Üniversitesi Siyasal Bilimler Bölümünü bitirdi. Lisansüstü eğitimini Johns Hopkins Üniversitesi’nde, doktorasını ise Stanford Üniversitesi Hoover Enstitüsü’nde “Yeni Osmanlılar Hareketi” üzerine yaptı.

1

Genç Osmanlılar Hareketi Dünyaya geldiğinde Cumhuriyet’in ilanının üzerinden henüz 4 yıl geçmişti. İstanbul’da, Mardinizade denilen köklü ve seyid bir ailede doğdu. Girmesi de okuması da oldukça zor olan, Fransızca eğitim yapan Galatasaray’da orta öğretimine başladı ama eğitimini ABD’de tamamladı. Ardından Stanford Üniversitesi Siyasal Bilimler Bölümünü bitirdi. Lisansüstü eğitimini Johns Hopkins Üniversitesi’nde, doktorasını ise Stanford Üniversitesi Hoover Enstitüsü’nde “Yeni Osmanlılar Hareketi” üzerine yaptı.

2

Sorunlu Türk Modernleşmesi Genç Osmanlılar üzerine yaptığı çalışması, “Jön Türklerin Siyasi Fikirleri: 1895-1908” ile kendine bir yol açarak Türk modernleşmesinin kendi içerisindeki problemlerin ve ürettiği kalıcı sorunların üzerinde durdu. Ankara Üniversitesi’nde yaklaşık 13 yıl hocalık yaptı. Ardından Boğaziçi, Sabancı, Şehir üniversitelerinde dersler verdi. Sadece Türkiye’de değil, yurtdışında da pek çok eğitim kurumunda misafir hoca olarak görev yaptı. Emeklilik yaşı geldiği halde, bilgisi, birikimi, uluslararası saygınlığı ve ilişkileriyle uzun yıllar öğrencilere yol göstermesi niyetiyle tevdi edilen “Emeritus Profesörlük” unvanını aldı.

3

Pozitivist değildi Sosyal bilimler alanında yaptığı bazı öncü çalışmalarla saygınlığını korusa da Bediüzzaman Said Nursi ile ilgili kitabından dolayı Türkiye Bilimler Akademisi’ne kabul edilmedi. Çoğunlukla Weber’ci metodolojiyi kullandı. Tarihsel, kültürel, ekonomik ve siyasal bileşenler çerçevesinde “bağlamı” ön plana çıkarttı. Disiplinler arası çalışma yolunu seçti.

4

Bu durum çok yönlü analizler yapmasına imkan oluşturdu. Pozitivist sosyal bilim anlayışına tamamen ters olan bu görüş o zamanlar pek makul değildi ama şimdi –onun da gayretleriyle- sosyal bilimlerde hakim yaklaşım haline geldi. Yazı çalışmalarını adeta bir kuyumcu hassasiyetiyle yapardı. Bir yıl boyunca düzenli asistanlığını yapan Mehmet Erken, yüzlerce saat çalışmalarına rağmen toplamda 20 sayfalık bir yazıyı zar zor çıkarttıklarını anlatır.

5

Mahalle baskısı Mardin’in en bilinen ve belki en özgün kavramlarından biri “mahalle baskısı”dır. İlk defa bir röportajda kullandığı bu tanım popüler olduktan sonra bir açıklama yaparak rahatsızlığını ifade etti. “Geçmişin değerlerine rakip çıkan Cumhuriyet öğretisinin iyi, doğru ve güzel olarak derinlemesine bir düşünce geliştiremediği için geriye birbirini gözetlemek kaldı” dedi. Gözetleme bir süre sonra baskı kurmaya evrildi. Güçlü olan hayat tarzının zayıf olan hayat tarzını ezmeye çalışması durumu. Ona göre bunu sadece muhafazakar düşünenler değil, seküler olanlar da yapıyor.

6

Kitabı Oxford müfredatında Mardin, ideoloji konusuna ülkemizde en çok kafa yoran isimlerden biri oldu. Temel problematiğini İdeoloji kitabının girişinde sorduğu soruya dayandırdı: “Nasıl oluyor da bazı düşünceler “bilimsel”, bazıları “ideolojik” olarak tanımlanıyor? Niçin bu iki anlam birbirinin zıddı olarak kullanılıyor?”dedi.

7

Din ve İdeoloji kitabı İngiltere’deki Oxford’un müfredatında yer alıyor. Yine pek çok Avrupa ülkesinde Mardin’in çalışmaları ders kitabı olarak okutuluyor. Biz ideolojilerin devri bitti mi tartışması yaparken, o ideolojilerin köklerine inmeye çalıştı.

8

Önemli sözleri Türkiye‘yi anlamak için Avrupa tecrübesini bilmek gerekir ama ondan daha önemlisi Osmanlı tasavvufunu tam manasıyla anlamamız lazım gelir.

9

Her topluluk bir temel felsefe üzerine kurulmuştur. Bu felsefe, kişide bir “dünya görüşüyle” sonuçlanır. Cumhuriyet’in en zayıf yanı bu felsefe eksikliği olmuştur.

10

Askeri eğitim, Türkiye’ye Batılı fikirlerin girişi için kullanılan ilk kanallardan birisi olmuştur.