AKİT MENÜ

Gezi

Nadide bir yapı: Galata Kulesi

Bir zamanlar İsa kulesi olarak adlandırılan Galata Kulesi’nin yapım tarihi tam olarak bilinmese de MS 500’lü yılların başlarında inşa edildiği tahmin edilmektedir. Tarihi Galata bölgesinin en eski ve en önemli eseri olan kuleyi; Romalılar, Venedikliler, Cenevizliler ve Osmanlılar farklı amaçlarla kullanmışlardır. ROMA VE CENEVİZ DÖNEMİ Galata bölgesi, Romalılar döneminde İstanbul’un 14 mahallesinden 13’üncüsü olarak kayda geçmişti ve kendi içinde mahallelere ayrılıyordu. İlk yerleşim tam olarak hangi tarihte başladı bilinmiyor fakat bunun Romalılardan önce olduğu kesin gibidir. Büyük Konstantin öldüğünde Galata’ya gömülmek istediği yazılır. Muhtemelen o dönemde de önemli bir yerdi burası. 6.yy’da Roma imparatorlarından Jüstinyen Galata’yı düzenledi. 13.yy’da ise burada bir Ceneviz (Cenova) kolonisi kuruldu. Cenevizlilerin yerleşmesiyle beraber Galata, Roma İmparatorluğu’nun denetiminde özerk bir bölge haline geldi. Denizcilikte Cenevizliler kadar iyi olan Venedikliler de buraya geldiler ve buradaki limanlar vasıtasıyla ticaret yaptılar. 1200’lü yıllarda yani Roma’nın zayıfladığı bir çağda Galata’ya gelen Cenevizliler, bölgenin etrafını surlarla çevirdiler. Yine de uyarıları ciddiye alarak surların bir kısmını daha sonra yıktılar ama geri adım da atmadılar ve aynı yerlere bu sefer birbirine çok sık, taştan binalar inşa ettiler. Tarihi bölgenin en yüksek yerine de gözetleme amacıyla meşhur Galata Kulesi’ni inşa ettiler. Onların verdiği isimle, İsa Kulesi’ni…

2

Bir zamanlar İsa kulesi olarak adlandırılan Galata Kulesi’nin yapım tarihi tam olarak bilinmese de MS 500’lü yılların başlarında inşa edildiği tahmin edilmektedir. Tarihi Galata bölgesinin en eski ve en önemli eseri olan kuleyi; Romalılar, Venedikliler, Cenevizliler ve Osmanlılar farklı amaçlarla kullanmışlardır. ROMA VE CENEVİZ DÖNEMİ Galata bölgesi, Romalılar döneminde İstanbul’un 14 mahallesinden 13’üncüsü olarak kayda geçmişti ve kendi içinde mahallelere ayrılıyordu. İlk yerleşim tam olarak hangi tarihte başladı bilinmiyor fakat bunun Romalılardan önce olduğu kesin gibidir. Büyük Konstantin öldüğünde Galata’ya gömülmek istediği yazılır. Muhtemelen o dönemde de önemli bir yerdi burası. 6.yy’da Roma imparatorlarından Jüstinyen Galata’yı düzenledi. 13.yy’da ise burada bir Ceneviz (Cenova) kolonisi kuruldu. Cenevizlilerin yerleşmesiyle beraber Galata, Roma İmparatorluğu’nun denetiminde özerk bir bölge haline geldi. Denizcilikte Cenevizliler kadar iyi olan Venedikliler de buraya geldiler ve buradaki limanlar vasıtasıyla ticaret yaptılar. 1200’lü yıllarda yani Roma’nın zayıfladığı bir çağda Galata’ya gelen Cenevizliler, bölgenin etrafını surlarla çevirdiler. Yine de uyarıları ciddiye alarak surların bir kısmını daha sonra yıktılar ama geri adım da atmadılar ve aynı yerlere bu sefer birbirine çok sık, taştan binalar inşa ettiler. Tarihi bölgenin en yüksek yerine de gözetleme amacıyla meşhur Galata Kulesi’ni inşa ettiler. Onların verdiği isimle, İsa Kulesi’ni…

3

OSMANLI DÖNEMİ Osmanlılar için burası tıpkı Romalılar döneminde olduğu gibi bir dış mahalle oldu. İstanbul’un, kadılıkla yönetilen 4 bölgesinden (Sur içi, Eyüp, Üsküdar ve Galata kadılıkları) birisiydi burası. Yani ayrı bir kadısı vardı. 1453’teki fetihten sonra Cenevizliler, buradaki iskan ve ticaret haklarını korudular. Fatih, İstanbul’un fethinden sonra bölgeyi kendisine teslim eden Cenevizlilerin ve Venediklilerin ne kadar fayda sağlayacaklarını iyi biliyordu. Yine de Osmanlılar Galata’ya karşı biraz mesafeli oldular. Hem devlet hem halk, 1800’lü yıllara kadar Galata semtini "kendinden" görmedi çok fazla. Nitekim araştırmalara göre 1600’lerde bölge nüfusunun %80’i Hıristiyan idi. Kendi içinde yerleşkelere ayrılan Galata’da; 70 Rum, 18 Müslüman, 3 Frenk, 2 Ermeni ve 1 Yahudi mahallesi vardı. Önceleri Taksim ve ötesinin incir ağaçlarıyla kaplı bir orman, Sütlüce - Kasımpaşa civarının ise süt veren hayvanlarla dolu bir çiftlik bölgesi olduğu yazılır. Yine de çoğunlukla burası meyhaneleri ve sefirlikleri ile anılan bir bölge oldu. Dünyanın en eski 3.metro hattı da burada yer alır. 14 Ocak 1875’te açılışı yapılan ve Karaköy’den İstiklal’e çıkan tünel hattı 575 metre uzunluğa sahiptir.

4

GALATA KULESİ Galata Kulesi, tahminlere göre ilk olarak 507 yılında Romalılar tarafından yapılmışsa da bugünkü şeklini 1348 yılında Cenevizler vermiştir. Yüksekliği yaklaşık 70 metre, çapı ise aşağı yukarı 10 metredir. Ağırlığının ise 10 bin ton olduğu tahmin edilmektedir. 1. Anastasius tarafından yaptırıldığı tahmin edilen kuleye Cenevizler, büyükçe bir Katolik haçı yerleştirdiler. Osmanlılardan önce İsa Kulesi olarak anılan kulenin tepesindeki haç, Fatih Sultan Mehmet Han tarafından indirtilmiştir.

5

İstanbul’un fethinden sonra Galata Kulesi, Osmanlı İmparatorluğu döneminde farklı amaçlarla kullanıldı. 1509 yılında meydana gelen İstanbulluların "Küçük Kıyamet" olarak adlandırdıkları depremde ciddi zararlar gördü. O devrin önemli mimarlarından Hayrettin tarafından onarıldı. Kanuni Sultan Süleyman döneminde hapishaneye çevrildi. Kasımpaşa tersanesinde çalışan mahkumlar burada tutuldular bir süre. 1500’lerin sonlarına doğru ise Takıyüddin Efendi tarafından buraya bir rasathane kuruldu. Fakat Sultan 3. Murat daha sonra, ahalinin "meleklerin eteklerinin altına bakılıyor" serzenişi nedeniyle "yıldızlarla uğraşmakta hayır yoktur" diyerek burayı kapattı. 18.yy’ın ilk çeyreğinde Galata Kulesi, bitmek tükenmek bilmeyen İstanbul yangınlarına karşı gözetleme kulesi olarak kullanılmaya başlandı. Kaderin bir cilvesi aynı yüzyılın sonlarında kulenin kendisi de yandı. Aradan yarım asır geçmeden tekrar yanan Galata Kulesi’ne 3.Selim ve 2.Mahmut dönemlerinde cumbalar eklendi. 1875 yılında İstanbul’da meydana gelen bir fırtınada çatısının uçtuğu da bilinmektedir. Cumhuriyet döneminde bir restorasyon daha geçiren Galata Kulesi, bugün restoran ve seyir terası olarak hizmet vermektedir.