Artvin'in Arhavi ilçesinde 18'inci yüzyılda Osmanlı döneminde yaptırılan, birbirini tamamlayan ve tam daire olma özelliği taşıyan tarihi "Çifte Köprüler", yöreyi ziyaret eden turistlerin uğrak mekanları arasında yer alıyor. Türkiye'nin kuzey doğusunda, Gürcistan sınırında yer alan Artvin, yaban hayatını, bitki çeşitliliğini, yaşlı ormanları, göl ve şelaleleri barındıran eşsiz doğasının yanı sıra asırlara meydan okuyan taş köprüleriyle de alternatif turizmde ilgi odağı konumunda. Artvin ve ilçelerinde birçoğu Osmanlı döneminde inşa edilen yirminin üzerinde köprü, yöreye özgü taş işçiliğinin önemli örneklerini geçmişten bugüne taşıyor. Tarihi köprüler arasında yer alan Arhavi ilçesine bağlı Ortacalar bucak merkezindeki "Çifte Köprüler", yılın her dönemi yerli ve yabancı turistleri ağırlıyor. Tam daire olacak şekilde birbirini tamamlayan ve zengin bitki çeşitliliğiyle ünlü Kamilet Vadisi'nden akan derenin üzerine kesme taş kullanılarak yapılan köprüler, yöredeki taş işçiliğinin önemli örneklerinden sayılıyor. Karayolları 10. Bölge Müdürlüğü tarafından 2003 yılında restore edilen ve birkaç yıl önce de ışıklandırması yapılan Çifte Köprüler, ilçe merkezine 10 kilometre uzaklıkta bulunuyor.

Artvin'in Arhavi ilçesinde 18'inci yüzyılda Osmanlı döneminde yaptırılan, birbirini tamamlayan ve tam daire olma özelliği taşıyan tarihi "Çifte Köprüler", yöreyi ziyaret eden turistlerin uğrak mekanları arasında yer alıyor. Türkiye'nin kuzey doğusunda, Gürcistan sınırında yer alan Artvin, yaban hayatını, bitki çeşitliliğini, yaşlı ormanları, göl ve şelaleleri barındıran eşsiz doğasının yanı sıra asırlara meydan okuyan taş köprüleriyle de alternatif turizmde ilgi odağı konumunda. Artvin ve ilçelerinde birçoğu Osmanlı döneminde inşa edilen yirminin üzerinde köprü, yöreye özgü taş işçiliğinin önemli örneklerini geçmişten bugüne taşıyor. Tarihi köprüler arasında yer alan Arhavi ilçesine bağlı Ortacalar bucak merkezindeki "Çifte Köprüler", yılın her dönemi yerli ve yabancı turistleri ağırlıyor. Tam daire olacak şekilde birbirini tamamlayan ve zengin bitki çeşitliliğiyle ünlü Kamilet Vadisi'nden akan derenin üzerine kesme taş kullanılarak yapılan köprüler, yöredeki taş işçiliğinin önemli örneklerinden sayılıyor. Karayolları 10. Bölge Müdürlüğü tarafından 2003 yılında restore edilen ve birkaç yıl önce de ışıklandırması yapılan Çifte Köprüler, ilçe merkezine 10 kilometre uzaklıkta bulunuyor.

Arhavi Belediye Başkanı Coşkun Hekimoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Çifte Köprülerin ilçenin en önemli turizm değerleri arasında olduğunu söyledi. Kamilet Vadisi'nin hemen önünde bulunan iki tarihi taş köprünün, yaylaların ulaşım yolu üzerinde bulunduğuna işaret eden Hekimoğlu, doğal güzelliklere sahip, geleneksel yaşamın sürdürüldüğü köylerin de ilgi odağı konumunda olduğunu vurguladı. Hekimoğlu, Çifte Köprülere gelen turistlerin, kısa bir yolculukla Mençuna Şelalesi'ne, Dikyamaç köyündeki Yaşam Müzesi'ne ve bölgede geleneksel yaşamın devam ettiği köylere kolaylıkla ulaşabileceklerini anlattı. Köprülerin tarihi dokusunu koruyarak bölgeye turist çekebilmek için yıllardır çalışmalar yaptıklarına işaret eden Hekimoğlu, "Bunu yaparken de tarihi doku ile doğal güzellikleri bütünleştirip her platformda tanıtım yapıyoruz. Çifte Köprüler bölge turizminin merkezi konumunda." dedi.

Hekimoğlu, her yıl düzenledikleri Mençuna Şelalesi Doğa Yürüyüşü'nü de bu mevkiden başlattıklarını anımsatarak, "Tarihi yapılarımızı ve doğal güzelliğimizi koruyup gelecek nesillere aktarmak bizim görevimizdir. Her geçen gün daha fazla insanımız tarafından ziyaret edilen bölgede arzu ettiğimiz sonuçlara yavaş yavaş ulaşıyoruz." diye konuştu. Çifte Köprülerin artık tur şirketlerinin programında yer aldığına dikkati çeken Hekimoğlu, şu değerlendirmede bulundu: "Tarihi köprüler, geçen yıl 20 bini aşkın ziyaretçiyi ağırladı. Yaklaşık 15 yıl önce ziyaretçi sayısının 'yok' denecek kadar az olduğu Çifte Köprüler restorasyonu tamamlanıp tanıtımlarının yapılmasıyla ilçenin en önemli turizm merkezlerinden biri haline geldi. Elbette doğal güzellikleri bozmadan, altyapı çalışmasını tamamlayarak yöre insanının da kazandığı sürdürülebilir bir turizm anlayışı içinde çalışıyoruz." Hekimoğlu, yöre insanın da bu turizm hareketliliğinden yararlanabilmesini önemsediklerini dile getirerek, "İstiyoruz ki vatandaşlarımızın ürettikleri her türlü ürünü ziyaretçilerimizle buluşturalım. Bu konuda da çalışmalarımız var." ifadelerini kullandı.