7. Allah Resûlü'nü ciddi biçimde anan müminlere, zamanla, O'nun tabiatıyla bütünleşme gibi büyük bir mazhariyet bahşedilebilir.

7. Allah Resûlü'nü ciddi biçimde anan müminlere, zamanla, O'nun tabiatıyla bütünleşme gibi büyük bir mazhariyet bahşedilebilir.

6. Salât ve selam, dünyada rahatlık, ahirette kurtuluşa ermede çok büyük rol oynamaktadır. Peygamberimizin adının anılması berekete vesile, rahmete mazhariyet sebebidir.

5. Salâvat, peygamberimize yakınlığa, dolayısıyla Hakk'a yakınlığa dair en önemli vesilelerindendir.

4. Salât ve selamlar, Allah Resûlü'nün şefaat dairesini genişletmekte, O'nun şefaatine mazhariyete vesile olmaktadır.

3. Salâvat, duaların Hak katında kabulüyle alakalı çok önemli bir fonksiyona sahiptir. Semada adeta asılı kalan dualar, salâvatla yerlerine ulaşmaktadırlar.

2. Hz Muhammmed (sallallahu aleyhi vesellem)'e salât ve selamda bulunmak, O'nu kendimizden haberdar etmek, O'nunla selamlaşmak, O'nun tarafından ötelerde bizim lehimize kullanması için kaydedilmesini sağlamak demektir.

Yani salâvat getirmek, Cenab-ı Hakk'a olan iman ve itaatın bir göstergesidir.

1. Her şeyden önce salâvat en başta Yüce Allah'ın emridir. Bundan ötürü salavat getiren insan, ilk önce Allah Teala'ya olan imanının gereğini yapmakta, sonrasında da O'nun emrine uymaktadır.

Bununla birlikte salât ve selam, peygamberimiz tarafından sevilmenin de en büyük vesilelerindendir.