Türkiye’nin, küresel tedarikçilerin çıkardığı tüm zorluklara ve uyguladığı gizli-açık ambargolara rağmen, güvenlik güçlerinin operasyonlarını rahatça yapabilmesini, savunma sanayinde tüm paydaşları ile birlikte bu dönemde elde ettiği ilerlemeye borçlu olduğunun altını çizen Demir, “Savunma sanayiinde yerlilik oranımız arttıkça, bağımsızlığımız ve masadaki müzakere gücümüz de artacaktır, artmaktadır. Dış politikada Türkiye’nin bölgesinde önde gelen güç olduğu gerçeği daha büyük oranda kabul görmekte ve milli çıkarlarımızı savunma konusunda kararlı duruşumuza destek olmakta, güç katmaktadır. Bugün savuma sanayiimiz yaptığı atılımla dünyanın ilgiyle takip ettiği bir konuma gelmiştir. Ülkemiz savunma sanayiinde, teknoloji ithal eden değil, teknoloji ihraç eden bir ülke konumuna doğru emin adımlarla yürümeye devam etmektedir” değerlendirmesinde bulundu. Bu hafta içerisinde TUSAŞ tarafından üretilen menzili artırılmış iki adet ANKA SİHA’yı Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na teslim ettiklerini anlatan Demir, şu ifadeleri kullandı:
“Yerli ve milli imkanlarla üretilen İHA’larımız, SİHA’larımız, onlara entegre edilen çeşitli silah sistemlerimiz ve elektronik kabiliyetler, Helikopterlerimiz, mühimmatlarımız güvenlik güçlerimizin sahada operasyon kabiliyetini en üst düzeye çıkarmış, geliştirmeye devam edeceğimiz ileri teknoloji donanımlarıyla daha da yukarılara taşımaya devam edecektir. Bu hafta içerisinde, TUSAŞ tarafından üretilen, menzili artırılmış iki adet ANKA SİHA’yı Deniz Kuvvetleri Komutanlığımıza teslim ederek gökyüzündeki gözcülerimizi arttırmayı sürdürdük. ANKA’lar mavi vatan savunmasındaki görevini artırarak sürdürmeye devam edecektir. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde oluşturulan ‘Küresel Güç Vizyonu’na uygun olarak yol gösterici bir Türkiye için; yerli ve milli üretimde öncü olarak hedeflerimize ulaşacağımıza yürekten inanıyorum.”