Kahramanmaraş'ta Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ersin İrfan Akıncı, bitkilerin toprak olmadan yetiştirdiği su kültüründe daha az alanda daha çok bitki yetiştirmeyi sağlayan yeni bir sistem geliştirdi. Akıncı'nın geliştirdiği bu sistem, 13 kat fazla bitki üretimi vaat ediyor.

Kahramanmaraş'ta Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ersin İrfan Akıncı, bitkilerin toprak olmadan yetiştirdiği su kültüründe daha az alanda daha çok bitki yetiştirmeyi sağlayan yeni bir sistem geliştirdi. Akıncı'nın geliştirdiği bu sistem, 13 kat fazla bitki üretimi vaat ediyor.

Dünyada artan nüfusa oranla tarım arazisinin azalması nedeniyle birçok ülkede bitkiler, topraksız ortamda, bitkiler için gerekli besin maddelerinin verildiği su kültüründe yetiştiriliyor.

Topraksız tarımda bilim insanlarının çok daha farklı türde bitki yetiştirilmesi adına çalışmalar devam ederken, daha az alanda daha çok ürün yetiştirmenin de yolları aranıyor. Bu kapsamda KSÜ'de yapılan çalışmada dikey su kültürü gerçekleştirildi.

Prof. Dr. Ersin İrfan Akıncı ile Teknokent'te bir şirketin ortak çalışmasıyla yapılan sistemde her bir kulede 140 bitki yetiştirilebiliyor ve bitkinin topraktan alması gereken besin maddeleri suda çözdürülerek bitkilere veriliyor. Bu kapsamda KSÜ'de yapılan çalışmada dikey su kültürü gerçekleştirildi. Prof. Dr. Ersin İrfan Akıncı ile Teknokent'te bir şirketin ortak çalışmasıyla yapılan sistemde her bir kulede 140 bitki yetiştirilebiliyor ve bitkinin topraktan alması gereken besin maddeleri suda çözdürülerek bitkilere veriliyor.

Bitkilerin, kendilerini sabitleyip dik durabilmek ve gerekli besin maddeleri ile su için toprağa ihtiyaç duyduğunu belirten Akıncı, toprak faktörünü su kültürü ile yapabildiklerini söyledi. Ayrıca su ve besin maddelerini topraksız bir ortamda bitkiye verilebildiği taktirde bitkileri her ortamda yetiştirmenin mümkün olduğunu ifade etti.

Akıncı, şöyle devam etti: "Su kültürü de bunlardan birisi ve değişik şekillerde yapılıyor su kültürleri. Yatay sistemlerde olabildiği gibi dikey sistemlerde de gerçekleştirilebiliyor. Yatay sistemlerde bitkiler düz bir zeminde herhangi bir ortam kullanılarak, yani su kültürü ortamı kullanılarak, kasa ve plastik küvetler gibi malzemeler kullanılarak yapılabiliyor. Ama yatay kültürde yer bakımında sıkıntılar yaşanabiliyor. Eğer alanınız darsa, kullandığınız alan bakımından sıkıntı çekiyorsanız o bitkileri yatay kültürde yerleştirebilmek için metrekare hesabı yaptığınızda birçok alan ihtiyaç duyuyor." diyen Akıncı, Dikey kültürlerin en büyük avantajı bitkileri bir sütun içerisinde dikine yerleştirerek hem alandan kazanmış hem de bitkilerimizi alan kaplayan sistemlere göre daha kontrollü ve daha imkânı bol bir şekilde, aşanı en randımanlı şekilde dikey su kültürlerini kullanmamız mümkün. Yatay kültürde örneğin bir metrekarelik alanda marul veya kıvırcık düşündüğümüzde 7'den 12'ye kadar bitki sığdırabilirken bizim geliştirdiğimiz dikey kültürde 144 sayısına kadar ulaşmamız mümkün. Yani en az 10, 12, 13 katına kadar daha fazla sayıda bitki elde etmek demektir."

Akıncı, yine de toprağın bazı avantajları olduğunu ifade ederek, "Topraklı ortamda elbette etkileşimler, toprak canlıları, besin maddeleri, doğallığı, herhangi bir bozuntuya uğramamışsa elbette ki bu sistemlere göre daha avantajlı gözüküyor. Ama toprakta o mineralleri, besin maddelerini ve suyu bu bitkilere verebildiğiniz taktirde besleyicilik bakımından hemen hemen aralarında hiç fark yok diyebiliriz. Ama toprağın kendi doğal yapısını asla unutmamak lazım. O toprak için bir avantajdır" diye konuştu.