AKİT MENÜ

İslam

Cenneti anlatan ve müjdeleyen ayetler

“Cennet, mü’min ve muttakiler için mükâfat olarak hazırlanmış ebedi kalacakları bir meskendir.” Tevbe 72, Furkan 15

2

“Cennet, mü’min ve muttakiler için mükâfat olarak hazırlanmış ebedi kalacakları bir meskendir.” Tevbe 72, Furkan 15

3

“Genişliği göklerle yer kadardır.” Âl-i İmran 133, Hadid 21

4

“Orası güvenilir bir makamdır.” Duhan 51

5

“Altından ırmaklar akar.” Bakara 25, Âl-i İmran 15, 136, Nisa 57

6

“Cennette elbiseler ipek ve atlastan olup yeşil renkli, altın ve incilerle bezenmiş haldedir.” Hac 23, Fatır 33, Duhan 53

7

“Cennette altın ve gümüş bilezikler takılacaktır.” Kehf 31, Fatır 33, İnsan 21

8

“Cennet ehli oraya babalarından, eşlerinden ve çocuklarından iyi olanlarla birlikte girer.” Ra’d 23, Yasin 56

9

“Cennette hurilerden eşler vardır. O huriler ki yeni bir yaratılışla yaratılmış, bakire, göğüsleri tomurcuklaşmış, yalnızca kocalarına bakan ve onlara âşık, saklı inciler gibi iri gözlü, gün yüzü görmemiş yumurta gibi bembeyaz, otağlar içinde ve tertemiz, yaşıt sevgililer halinde olcaktır.” Vakıa 22, 23, 35, 37, Nebe 33, Saffat 48, 49, Rahman 72, Nisa 57

10

“Oranın yemişi ve gölgesi süreklidir.” Ra’d 35

11

“Berrak, içene lezzet veren, sersemletmeyen ve sarhoş etmeyen içkileri vardır.” Saffat 46, 47

12

“Çeşitli meyveler vardır.” Yasin 57, Zuhruf 73

13

“Cennet ehlinin canlarının istediği kuş etleri vardır.” Vakıa 21

14

“Cennette acıkmak ve susamak yoktur.” Ta-Ha 118, 119

15

“Orada ehlinin canlarının istediği ve gözlerinin hoşlandığı her şey vardır.” Zuhruf 71

16

“Bahçeler ve üzüm bağları vardır.” Nebe 32

17

“Gölgeleri ehlinin üzerine sarkar, meyveleri de kolayca koparılacak şekildedir.” İnsan 14

18

“Orada boş laf ve kötü söz işitilmez, sadece selam işitilir.” Vakıa 25, 26, Meryem 62

19

“Orada yorulmak yoktur.” Hicr 48, Fatır 35

20

“Orada ölmek de, azap da yoktur.” Saffat 58, 59, Duhan 56

21

“Orada korkmak ve üzülmek yok, sevinmek vardır.” Fussilet 30

22

“Orada ne yakıcı sıcak görülür, ne de dondurucu soğuk.” İnsan 13

23

“Bozulmayan sudan, sütten, şaraptan ve baldan ırmaklar vardır.” Muhammed 15

24

“Çağlayarak akan sular vardır.” Vakıa 31

25

“Tertemiz hizmetçiler, saçılmış inci gibi vildanlar vardır.” Tur 24, Vakıa 17

26

“Kalplerden kin sökülüp atılmıştır.” A’raf 43

27

“Cennetin neresine bakılsa bir nimet ve büyük bir mülk vardır.” İnsan 20

28

29

“Yiyecek ve içecekler altın tepsi ve kadehlerle sunulur.” Zuhruf 71

30

“Muttakilere vaadolunan cennetin durumu şöyledir: İçinde bozulmayan sudan ırmaklar, tadı değişmeyen sütten ırmaklar, içenlere lezzet veren şaraptan ırmaklar ve süzme baldan ırmaklar vardır...” Muhammed 15

31

“...Zemininden ırmaklar akan cennetlere sokacağız...” Nisa 57, Yunus 10

32

“...Yemişleri ve gölgesi süreklidir...” Ra’d 35

33

“Onlara altın tepsiler ve kadehler dolaştırılır...” Zuhruf 71

34

“Berraktır, içenlere lezzet verir. O içkide ne sersemletme vardır ve de onunla sarhoş olurlar.” Saffat 46, 47

35

“Orada sizin için bol bol meyveler vardır, ondan yersiniz, denilir.” Zuhruf 73

36

“Orada canlarının istediği meyve ve etten bol bol verdik.” Tur 22

37

“Beğendikleri meyveler, canlarının çektiği kuş etleri, yaptıklarına karşılık olarak verilir.” Vakıa 20, 21

38

“...Orada canlarının istediği, gözlerinin hoşlandığı herşey vardır...” Zuhruf 71

39

“...Onlar Adn cennetlerinde tahtlar üzerine kurularak orada altın bileziklerle bezenecekler...” Kehf 31

40

“...İncilerle süslenirler ve orada giyecekleri elbiseler de ince ipek ve parlak atlastandır.” Hac 23, Fatır 33, Duhan 53

41

“...Ne yakıcı sıcak görülür orada, ne de dondurucu soğuk. Gölgeleri üzerlerine sarkar, kolayca koparılabilen meyveleri istifadelerine sunulur.” İnsan 13, 14

42

“...Onlar için orada tertemiz eşler vardır...” Nisa 57

43

“Gerçekten biz hurileri apayrı bir biçimde yeniden yarattık. Onları eşlerine düşkün ve yaşıt bakireler kıldık.” Vakıa 35, 37

44

“Göğüsleri tomurcuk gibi kabarmış yaşıt kızlar vardır.” Nebe 33

45

“Çadırlar içinde sahiplerine tahsis edilmiş huriler vardır.” Rahman 72

46

“Saklı inciler gibi, iri gözlü huriler yaptıklarına karşılık olarak verilir.” Vakıa 22, 24

47

“Yanlarında güzel bakışlarını yalnız onlara tahsis etmiş iri gözlü eşler vardır. Onlar, gün yüzü görmemiş yumurta gibi bembeyazdırlar.” Saffat 48, 49

48

“O insanların etrafında öyle ölümsüz genç nedimler dolaşır ki, onları gördüğünde etrafa saçılıp dağılmış inciler sanırsın.” İnsan 19, Tur 24

49

“Onlar orada ne boş bir lakırtı, ne de yalan işitirler.” Nebe 35, Ğaşiye 11, Meryem 19

51

“Çevrelerinde, Main çeşmelerinden doldurulmuş testiler, ibrikler ve kadehlerle hizmet için ölümsüz gençler dolaşır.” Vakıa 17, 18