Yunan tarafı Türkiye'nin yaptığı hamlelerle kafayı bozmuşa benziyor. Türkiye'nin savunma sanayii alanındaki adımlarını yakın takibe alan Yunanistan'dan bu kez yeni iddialar geldi.

Yunan tarafı Türkiye'nin yaptığı hamlelerle kafayı bozmuşa benziyor. Türkiye'nin savunma sanayii alanındaki adımlarını yakın takibe alan Yunanistan'dan bu kez yeni iddialar geldi.

Türkiye'nin yerli ve milli savunma sanayii adımlarını adeta Türk insanından daha çok takip eden Yunanistan'da sürekli olarak Ankara ile savaş durumu tartışılıyor.

Olası savaş durumu için ABD, Fransa ve birçok ülkeden yardım alan Atina yönetimi, bazı lobiler aracılığıyla Türkiye'nin önünü kesmeye çalışıyor.

İşte Timetürk'te yer alan çeviri habere göre, Yunan basını bu kez dünyada sadece 9 ülkede bulunan bir silahın Türkiye'de olduğunu öne sürdü.

Yunan haber sitesi 'Pentapostagma'da, "Türkiye'de nükleer var mı?" başlıklı yayımlanan bir analiz haberde, "Ulusal Güvenlik Ajansı (NSA), Türklerin 1960'lardan beri bir nükleer silah programına sahip olduğunu ortaya çıkardı" denildi.

Sosyal medyada yapılan bir paylaşımda ise, ""Gizliliği kaldırılmış ABD Ulusal Güvenlik Teşkilatı belgelerinin Türkiye'nin 1966'da bir nükleer silah programına sahip olduğunu ortaya çıkardığını" bildirdi.

Analizde, 1960'lardan bu yana atılan bu adımın şok edici bir bilgi olduğu belirtildi ve analize devam edildi.

Bu belgelerde de belirtildiği gibi, Türkiye çok erken bir aşamadan itibaren nükleer silah edinmeyi ve üretmeyi ana hedefi olarak belirledi ve her zaman NATO'dan “bağımsız bir rota” hedefledi ki, bugün bunu en net şekilde anlıyoruz.

Bugünkü Türkiye'den nükleer yakıt ve buna bağlı olarak nükleer malzeme üretilmesi hakkında hiçbir bilgimiz yok, ancak Türkiye'nin nükleer güce sahip olma olasılığı olduğuna dair çok sayıda ve sağlam temelli şüpheler var (ve bunu tüm çekincelerle söylüyoruz). Buna örnek olarak Pakistan'da üretilen nükleer savaş başlıklarını gösterebiliriz.

Bu senaryo bizi otomatik olarak Türk cumhurbaşkanının bizi tehdit ettiği BORA, ATMACA, TAYFUN balistik füzelerine yönlendiriyor.

Ancak burada ABD'nin tüm bu Türk ve Pakistan aristokrasisini bilip bilmediği sorusu ortaya çıkıyor ve bunun büyük olasılıkla Ankara'ya nükleer savaş başlıkları tedarik edilmesi sonucu ortaya çıkıyor.