Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, dün sabah İstanbul’da eğitim editörleri ile bir araya geldi. Deprem bölgesindeki eğitim öğretim faaliyetleri ile ilgili önemli kararlar aldıklarını söyleyen Bakan Özer, 10 ilde sınıfta kalmanın olmayacağını açıkladı.

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, dün sabah İstanbul’da eğitim editörleri ile bir araya geldi. Deprem bölgesindeki eğitim öğretim faaliyetleri ile ilgili önemli kararlar aldıklarını söyleyen Bakan Özer, 10 ilde sınıfta kalmanın olmayacağını açıkladı.

10 ilde (Kahramanmaraş, Hatay, Gaziantep, Osmaniye, Malatya, Adana, Diyarbakır, Şanlıurfa, Adıyaman ve Kilis) lise öğrencileri başarısız oldukları ders sayısına bakılmaksızın sorumlu olarak üst sınıfa geçecek. Yani sınıfta kalma olmayacak. Sorumluluk sınavları, 19-25 Haziran’da yapılacak. Bu düzenlemeden sonra bölgeye dönüşlerin artacağını düşünüyorum. Nakil olanlara bu hakkı tanımadık. Bundan sonra bölgeye dönüş yapacak olan öğrenciler, bu düzenlemeden yararlanacak. İkinci dönemi orada bitirmeleri yeterli olur.

YÜKSEK NOT ESAS ALINACAK Posta'da yer alan habere göre; ortalamada birinci dönem ve ikinci dönemin ortalaması alınıyor. 10 ilde, öğrencinin ikinci dönem notu düşükse yılsonu puanı olarak birinci dönem notu esas alınacak. Eğer ikinci dönem öğrenci sınava girmemişse birinci dönem puanı kabul edilecek. Sınava girdiyse ve ikinci dönemin notu birinci dönemin notundan düşükse, birinci dönem notu esas alınacak. Ama yüksekse iki dönemin ortalaması alınacak.

DEPREM BÖLGESİNDE TELAFİ EĞİTİMİ Deprem bölgesinde 3 bin 450 noktada Destekleme Yetiştirme Kursu (DYK) var. Bu kurslardan 145 bin öğrenci yararlandı. 1 Ağustos-1 Eylül arasında deprem bölgesinde telafi eğitimleri için DYK kursları açılacak. Programların kitapları basıldı. Katılım zorunlu değil, gönüllü olacak.

ÖĞRETMEN ATAMASINDA HATAY’A ÖNCELİK Atanacak 45 bin öğretmenin yüzde 50’sini deprem bölgesine vereceğiz ve çoğunluğunu da Hatay’a atayacağız. 45 bin öğretmenin il bazlı dağılımı da belli oldu. ÖZEL EĞİTİM ANAOKULUNU 247’YE ÇIKARTTIK 3 bin anaokulu kapasitesi oluşturmak için yola çıktık, 9 bin 482’ye ulaştık. Göreve geldiğimde bu rakam 2 bin 782 idi. Bu yapılanlar bir devrimdir. 3 yıl önce sadece 28 ilde özel eğitim anaokulu vardı. Tüm illerde kurulacak dedik, il müdürleri bile direndi talep yok diye. Bu süreçte tüm illerde açtık ve özel eğitim anaokulu sayısını 247’ye çıkardık. Sosyal devlet olarak arzı sunmak da görevimiz.

OKUL ÖNCESİ EĞİTİM SORUNU ÇÖZÜLDÜ Bakanlığım döneminde yaptığım en önemli iş, okul öncesi eğitime erişimi sağlamak oldu. 6 Şubat’ta okul öncesinde ücretsiz yemek uygulamasını başlatmıştık. Son 1 yılda okul öncesi eğitim 3 yaşta yüzde 9’dan yüzde 21’e, 4 yaşta yüzde 16’tan yüzde 42’ye, 5 yaşta ise yüzde 65’ten yüzde 99.86’ya çıktı. Zorunlu olmamasına rağmen Türkiye’de okul öncesi eğitim çözüldü. Bu durum 5 yaşta okullaşmanın zorunlu olduğunu gösteriyor. Bunun 3 katkısı olacak. Fırsat eşitliği için kalıcı çözüm sağlayacak, insan kaynağının niteliği artacak ve kadın istihdamı artacak.

DEVLET OKULLARI ÖZELLERDEN DAHA İYİ Türkiye’de istisnalar hariç, devlet okulları özellerden daha iyi. Devlet yapamaz, beceremez algısı oturmuş. Bizim çok başarılı okullarımızın hikayeleri pek anlatılmıyor. HEDEFLERİN HEPSİ GERÇEKLEŞTİ Bakanlıkta olağanüstü bir süreç geçirdim. Koyduğum hedeflerin hepsi gerçekleşti. MEB şura kararlarının büyük bir kısmı uygulandı. Eleştiri tamam ama vicdanlı olmak lazım. Genel olarak süreçten memnunum.