Şalgum, Cezayir'deki yer altı sularının, ülkenin kuzeyindeki vahalar bölgesi ile kıyı şeridi ve Tunus sınırından Fas'a uzanan Sahra Çölü arasındaki geniş düzlüklerde bulunduğuna işaret ederek şunları kaydetti:
"Tuzlu olmayan ve doğrudan tüketime hazır, bir milyon yıllık tüketimi karşılamaya yetecek kadar büyük tatlı yer altı suyu rezervlerinin varlığını gösteren sağlam ve doğrulanmış araştırmalar var. Bunlardan yararlanmak için bir strateji belirlenmeli."
Şalgum, ayrıca çamurla dolan devre dışı kalmış barajların yeniden hizmete alınması ve atık suların arındırılmasının da alternatif çözümler olabileceğini sözlerine ekledi.
Tarım Uzmanı Ahmed Mulihha ise ülkenin geniş kesimlerini etkisi almaya başlayan kuraklık nedeniyle bu yıl tahminen tahıl ve yem ürünlerinde rekoltenin düşük olacağını belirtti.
Mulihha, bu yılın şu ana kadar yağışsız geçtiğini ve beklenen yağışın gerçekleşmediğini kaydederek, bunun büyük ölçüde, sulama yöntemiyle değil, yağmurla beslenen tarım mahsullerini, özellikle de tahıl üretimini doğrudan etkileyeceğini söyledi.
Cezayir'in kuraklık ve su kıtlığına karşı stratejik önlem olan denizden su arıtma tesislerinin yanı sıra tarımda kullanılmak üzere atık suların arıtılması ve yeni barajların inşa edilmesi noktasında harekete geçmesi gerektiğini vurgulayan Mulihha, ayrıca dünyanın en büyük su kaynaklarından biri sayılan Sahra Çölü’ndeki devasa yer altı su rezervlerini çıkarmanın önemine işaret etti.
Mulihha, söz konusu bölgedeki yer altı sularının binlerce yıl yetebileceğine dikkati çekerek bu yer altı sularının sadece bir kısmının tarım ve hayvancılık için kullanılmasının bile ülke ihtiyacının karşılanması için yeterli olabileceğini kaydetti.