Durumu anlatacak olan kişinin tutum ve davranışları, çocuk açısından oldukça önemli. Çocuğun kendini ve duygularını ifade edebilmesi için abartılı tepkilerden kaçınması; çocuk anlatmak isterse ona alan açmasının gerekliliğine değinen Yıldız, “Bir yakınını kaybeden çocukta güvenlik endişesi oluşabilir. Çocuk, anne-babasının her zaman yanında olacağına dair inancını yitirir ve bir gün kendisinin de öleceği duygusuyla tanışır. ‘Siz de mi öleceksiniz? Ben de mi öleceğim?’ gibi soruları sıklıkla sorarlar. Bu sorulara, ‘Şu anda hepimiz sağlıklıyız, senin ve bizim için önümüzde uzun bir yaşam var. Şimdi, burada ve birlikte güvendeyiz’ düşüncesine yardımcı olacak, açık ve güven verecek yanıtlar önemli. Yakınını kaybeden çocukta öfke, saldırganlık, bebeksi tavırlar görülebilir. Bu durumun geçici olduğu bilinmeli ve anlayışlı, sabırlı davranılmalıdır. Yaşadığı üzüntüyü; oyun oynama, resim yapma, spor gibi etkinliklerle dışa vurmasına olanak sağlanmalı. Kaybedilen yakına ait fotoğraflar, eşyalar, anılar ortadan kaldırılmamalıdır. Ailenin kaybeden kişiyi hatırlayabileceği bir anı köşesi oluşturulabilir” dedi.