OSMANLININ KURULUŞ DÖNEMİNİ AYDINLATIYOR
Daha önce de bulunan birçok paranın Osmangazi dönemine ait olduğu öne sürüldüğü, fakat ilgi görmediğini ifade eden Biçer, Katar'daki bu paranın diğer sikkelere benzerliği ile üzerinde durulması gerektiğini belirtti. Biçer, '1980'li yıllarda İstanbul'da Osmangazi'ye ait olduğu iddia edilen bir para bulunmuştu. Ama bu para tek olması, bir aslının daha olmaması ve Avrupalı bir nümismatik tarafından sahte olarak tabir edilmesinin arkasından maalesef tarih çevrelerinden yeterli ilgiyi görmemişti. Yine 1990'lı yıllarda Osmangazi'ye ait bir para piyasaya sürüldü. Bu paranın gerçeği bir koleksiyoncudaydı. Koleksiyoncu parayı ortaya çıkartmadı. Sadece çizim ve fotoğraflarla incelendi ve bu para da yeterli ilgiyi görmedi. Fakat Doha'da bulunan bu para hem diğer sikkelerle benzerliği hem de tarihi açıdan bazı şeyleri ortaya atmasından dolayı şu anda Osmanlı tarihinde özellikle Osmanlı Kuruluş Dönemi'ni aydınlatıyor' dedi.
"BİR KUYUMCUNUN KOLEKSİYONUNDAYMIŞ"
Sikkenin İstanbul'dan Katar'a yolculuğunu anlatan Biçer, 'İstanbul'da aslen kuyumculuk işi ile uğraşan Şerafettin Erel'in koleksiyonunda bulunmaktaydı. Bu sikke Şerafettin Erel'in elinde bulunan Selçuklu, Osmanlı dönemlerine ait 400 tane sikke ile birlikte 90'lı yılların başında İsviçreli bir koleksiyoncuya satılır ve bu koleksiyoncu uzun yıllar boyunca bunu dolaplarında saklayıp herhangi bir tarihi ve bilimsel bir araştırmaya sokmaksızın, daha sonra Katarlı bir şeyhe satar. Katarlı şeyh bu sikkeyi Doha'da bulunan İslam Eserleri Müzesi'ne verdikten sonra sikke üzerinde bilimsel bir çalışma yapılır. Bu çalışmaların ardından sikkenin Osmangazi'ye ait olduğu ve bugün Osmanlı dönemine ait olduğu bilinen en eski sikkelerden biri olduğu ortaya çıkar' diye konuştu.