Bugün İstanbul'un en gözde turistik yerlerinden birisi olan Galata Kulesi, yüzlerce yıldır birçok savaş ve sayısız olay atlattı. Çoğu insanın yanından öylece geçip gittiği Galata Kulesi hakkında daha önce duymadığınız ilginç bilgiler...

Bugün İstanbul'un en gözde turistik yerlerinden birisi olan Galata Kulesi, yüzlerce yıldır birçok savaş ve sayısız olay atlattı. Çoğu insanın yanından öylece geçip gittiği Galata Kulesi hakkında daha önce duymadığınız ilginç bilgiler...

Galata Kulesi, Bizans İmparatoru Justinianos tarafından tahmini 507 yılında bir fener kulesi olarak yapıldı. 13. yüzyılda Bizans ile ittidak yapan Cenevizliler, Haliç bölgesinde bir koloni kurdu. Pera adı verilen bu koloni içerisinde yer alan Galata Kulesi'nin tepesinde o dönemlerde bir haç bulunuyordu ve Turris Sancte Crucis yani Kutsal Haç Kulesi olarak isimlendiriliyordu.

Cenevizliler Bizans İmparatorluğu'nun başkenti Konstantinopolis'te kolonileri bulunsa bile savaş merkezi olarak kullanmaları yasaktı. Cenevizliler buna aldırmadı ve imparatorluktan izin almadan Galata Kulesi'ni yükselterek bir gözlem evi yaptılar. Çok geçmeden iki devlet arasında 14. yüzyılın ilk yarısında savaş çıktı.

1453 yılında Fatih Sultan Mehmed'in İstanbul'u fethetmesi ile Cenevizliler direniş göstermeden Galata Kulesi ve çevresini Türklere teslim etti. Ancak kılıç hakkı üzerine Galata Kulesi ve çevresini Hristiyanlık merkezi olduğu için tahrip etmek istediler. Fakat, Fatih Sultan Mehmed, bir ferman yayınladı ve tahribatı durdurdu.

Tahrip edilen bölgeler onarıldı ve tepedeki haç yerine Osmanlı bayrağı asıldı. Fatih Sultan Mehmed'in tarihe saygısı sayesinde İstanbul'da birçok tarihi yapı korundu.

İlk yapılış amacı bir fener kulesi olan Galata Kulesi, Cenevizliler döneminde gözlem kulesiydi. 16. ve 17. yüzyıllarda savaş esirleri için bir hapishane olarak kullanıldı. 18. yüzyılda ise yangın kulesi olarak hizmet verdi. 1794 yılındaki büyük yangın sonrası kulenin üst kısmında bir kahvehane açıldı. 19. yüzyılda yeniden yangın kulesi oldu. 20. yüzyıldan sonra turistik bir merkez haline geldi.

Galata Kulesi ilk yapıldığı dönemde kısaydı. Cenevizliler tarafından yükseltildi ve kule haline geldi. Büyük deprem sonrası 1510'da yeniden onarıldı ve boyu birazdaha yükseltildi. 17. yüzyılda gözlemevi olarak kullanılmadan önce bir dizi onarımdan geçti.

27 Temmuz 1794 tarihli büyük İstanbul yangınında ise Galata Kulesi hasar gördü ve boyu kısaltıldı, bambaşka bir mimari tarzda yenilendi. Çıkmalar ve sofalar o dönemde eklendi.

Bugün 11 katlı bir yapı olan Galata Kulesi'nin bir katı bodrum, biri zemin, biri ise asma kat. Binanın gövdesine yapıştırılan taşlar, tavanın altıgen biçimde olması dikkat çeker. Pencereleri top kullanmaya uygun tasarlanmıştır.

27 Haziran 2013 tarihinde Galata Kulesi, Dünya Miras Komitesi tarafından, UNESCO Geçici Dünya Mirası listesine dahil edildi. (Kaynak: Habertürk)