'Kısacası, Türkiye onlarca yıldır F-16 programında kritik bir ortak olmuştur ve daha fazla satış Ankara, Washington ve NATO'nun ortak çıkarına olmaya devam etmektedir.'
1961 yılında kurulan Atlantik Konseyi (Atlantic Council) isimli düşünce kuruluşunun merkezi ABD'nin başkenti Washington D.C.'de bulunuyor.
Atlantik Konseyi analizinde Türkiye'nin bölgesel önemine de vurgu yaptı.
'NATO'nun Karadeniz'deki çıkarlarını güvence altına almak güçlü bir Türkiye'ye bağlıdır' denilen yazıda şu ifadelere yer verildi;
'Romanya ve Bulgaristan'ın yanı sıra Türkiye, Karadeniz bölgesindeki üç NATO üyesi ülkenin en büyüğü ve Montrö Sözleşmesi uyarınca bölgeye erişimi kontrol ediyor. İttifak'ın en büyük ikinci ordusu ve benzersiz coğrafi konumu ile Türkiye, Rusya-Ukrayna savaşında hem diplomatik hem de askeri açıdan çok önemli bir oyuncu olmuştur.'
Türkiye'nin NATO'nun Akdeniz ve Karadeniz bölgelerindeki deniz operasyonlarına destek sağladığının vurgulandığı yazıda'Ankara en son Romanya'ya Bayraktar insansız hava aracı satmayı kabul etti. Yine de Türkiye'nin Rusya'yı caydırabilme yeteneği kısmen F-16 filosunun sağlığına bağlı. Dünyanın üçüncü büyük filosuna sahipler ancak filo yaşlanıyor' denildi.
Pınar Dost ve Rich Outzen tarafından kaleme alınan yazıda İsveç'in üyeliğinin Vilnius Zirvesi'nden önce onaylanmasının zor olduğu belirtildi.
Bunun nedeni olarak ise İsveç'in yeni terörle mücadele yasalarının erken uygulanma aşamasında olması gösterildi.