Yaşam
Neden kaşınırız?
Kaşınmak hemen hemen her canlı da görülen bir özellik.Peki ama neden kaşındığınızı hiç düşündünüz mü?
Yaşam
Kaşınmak hemen hemen her canlı da görülen bir özellik.Peki ama neden kaşındığınızı hiç düşündünüz mü?
Kaşınmak hemen hemen her canlı da görülen bir özellik.Peki ama neden kaşındığınızı hiç düşündünüz mü?
Bugün de birçok doktor ve araştırmacı, 350 yıl önce Alman doktor Samuel Hafenreffer tarafından yapılan kaşıntı tanımını kullanıyor. “Kaşınma isteğini ya da refleksini doğuran nahoş his” şeklinde tanımlıyordu Hafenreffer.
BBC'nin haberine göre ilk bakışta kaşıntı ve acı hissi bağlantılı görünüyor. Deri, nosiseptör ya da ağrı reseptörü adı verilen sinir uçlarıyla dolu. Bunların görevi, omuriliğe ya da beyne zarar verme tehlikesi olabilecek uyarıcılara dikkat çekmek. Bu nöronlara, sinir hücrelerine, hafif bir saldırı olduğunda kaşıntı hissi, şiddetli saldırı olduğunda ise acı hissi duyarız.
Bu açıklama “yoğunluk teorisi” olarak adlandırılıyor. Bir de “belirlilik teorisi” var. Buna göre, bazı nöronlar acıya, bazıları ise kaşıntıya karşı hassastır. Belki de doku hasarı ile ağrının algılanması arasında oluşan karmaşık elektrokimyasal olaylar serisinin bütünü olarak tarif edilen nosisepsiyondan sorumlu sadece bir tür nöronlar dizisi var ve bunlar kaşıntı ile ağrıya neden olan uyarıcıyı birbirinden ayırt edebiliyor.
Akut kaşıntı böcek ısırığı gibi basit bir şeyle tetiklenen ve çoğumuzun tanıdığı bir kaşıntıdır. Bir de patolojik kronik kaşıntı vardır. Kuru cilt, egzama, sedef ve diğer cilt hastalıkları neden olabilir. Ayrıca beyin tümörü, multipl skleroz, kronik karaciğer hastalığı, lenfoma, Aids ve hipertiroidi hastalıkları da kronik kaşıntıya yol açabilir.
Bir de psikolojik ve bilişsel etkenler vardır. Örneğin takıntılı bir kaşıntı hissi obsesif kompulsif bozukluk belirtisi olabilir.
Kaşıntı nasıl giderilir? - Kaşıntı hissinin acı veren uyarıcıyla, yani kaşıma yoluyla azaltılması konuyu daha da ilginç kılar. Kaşımak hafif bir ağrı verir ve kaşıntıyı giderir. Kaşınan yere soğuk ya da sıcak uygulamak, acı biberin aktif maddesi olan kapsaisin sürmek, hatta hafif elektrik akımı vermek de işe yarar.
Acı ve kaşıntı birbirine karıştırılsa da aralarında belirgin bir fark da vardır. Bir yerimiz acıdığında vücudumuz cevap olarak çekilme refleksi gösterir. Fakat kaşınma refleksi, hissin olduğu yerden uzaklaşmayı değil, dikkati oraya yoğunlaştırmayı gerektirir.
Bunun altında yatan evrensel neden ise şu olabilir: Vücutta dolaşan bir böceği ya da cilde yapışmış bir bitkiyi uzaklaştırmak için çekilme refleksinden çok, kaşınan yere yoğunlaşma ve kaşıma işlemi işe yarar.
Kaşımak neden iyi geliyor? - Vücuda zarar veren bir şey olduğunda, örneğin sivrisinek ısırdığında, hücreler histamin adlı kimyasalı salgılar. Bu salgı derideki nosiseptörleri harekete geçirerek omuriliğe mesaj göndermelerine neden olur. Bu mesaj omurilik-talamus yoluyla beyne iletilir.
2009’da yapılan bir deneyde, histamin enjekte edildiğinde nöronların hızla uyarı gönderdiği, bir iki kaşıma hareketi uygulandığında bunların yavaşladığı görüldü. Yani kaşıma eylemi omurilik aşamasında işe yarıyor. Zaten beyinde de herhangi bir ‘kaşıntı merkezi’ bulunmuyor.
Kaşınmak da tıpkı esnemek gibi bulaşıcı - Doktorlar, uyuz hastalarını tedavi ettiklerinde kendilerinde de kaşıntı başladığını söylüyor. Araştırmacılar kaşıntı hakkında konuştuklarında dinleyicilerin de kaşınmaya başladığını belirtiyor. 1948’de Dermatoloji Dergisi’nde yayımlanan bir makaleye göre, kaşıma eylemi başka bir yere uygulandığında acı verebilirken, kaşınan bir yere uygulandığında zevk verebiliyor.