6 ARALIK 1992'DE HİNDULAR TARİHİ CAMİYİ YIKTI
BJP lideri Lal Krishna Advani'nin Eylül 1990'da başlattığı kampanya ile olaylar daha da kışkırtıldı.
Advani, iki tekerlekli savaş arabasına dönüştürülen Toyota marka otomobiliyle Gucerat eyaletinden caminin bulunduğu Uttar Pradeş eyaletine yolculuğa çıkmıştı. Bu yolculukta, Ram Tapınağı'nın inşası için kullanılacak tuğlaları toplayan Advani, Tanrı Rama gibi giyinmiş, ok ve yay kuşanmıştı.
6 Aralık 1992'de BJP, RSS ve VHP gibi milliyetçi parti ve örgütlerce düzenlenen miting sırasında Hindu karsevaklar (gönüllüler), Sadhular (Hindu din adamları), militanlar ve gençlerden oluşan 150 bin kişinin kazma, kürek ve levyelerle ibadethaneye saldırması, yaklaşık 500 yıldır ayakta duran Babri Camisi'nin 5 saat içinde yıkılmasıyla sonuçlanmıştı.
Caminin yıkılma haberi, ülke çapında ayaklanmaların yaşanmasına yol açmıştı. Hindistan'ın bölünmesinden sonra yaşanan en büyük toplumsal şiddet olayına dönüşen ayaklanmalarda çoğunluğu Müslüman 2 bine yakın kişi ölmüş, 5 binin üzerinde kişi de yaralanmıştı. Olaylar, Pakistan ve Bangladeş'e de sıçramıştı.
YÜKSEK MAHKEMENİN KARARI
Hindular ile Müslümanlar arasında on yıllarca problemli şekilde kalan Babri Camisi meselesi, Hindistan Yüksek Mahkemesinin 9 Kasım 2019'da cami arazisinin Hindulara verilmesine ilişkin kararıyla yeni bir noktaya taşınmıştı.
Yüksek Mahkeme, söz konusu kararında, yaklaşık 1,1 hektarlık arazinin tamamının tapınak inşa etmek üzere kurulacak Hindu vakfına tahsis edilmesini, bunun karşılığında arazinin hak sahibi Müslüman vakfa başka bir yerden yaklaşık 2 hektar arazi verilmesine hükmetmişti.
Kararın ardından Hindistan Başbakanı Narendra Modi, 5 Şubat 2020'de tapınağı inşa etmek üzere "Şri Ram Janmabhoomi Teerth Kşitra Vakfı"nın kurulduğunu açıklamıştı. Öte yandan, davanın taraflarından Uttar Pradeş Sünni Merkez Vakfı Kurulu, söz konusu 2 hektarlık arazinin kabul edileceğini duyurmuştu.