AKİT MENÜ

Ekonomi

Sabancı Holding'den ekonomik seferberlik çağrısı! CEO'dan dikkat çeken Yapay zeka çağrısı

Çağımızın teknolojisi olan yapay zeka konusunda açıklamalarda bulunan Sabancı Holding CEO’su Cenk Alper, ekonomik anlamda Türkiye bir seferberliğe girecekse bunun yapay zeka seferberliği olmasına dikkat çekti.

1

Çağımızın teknolojisi olan yapay zeka konusunda açıklamalarda bulunan Sabancı Holding CEO’su Cenk Alper, ekonomik anlamda Türkiye bir seferberliğe girecekse bunun yapay zeka seferberliği olmasına dikkat çekti.

2

Sabancı Holding CEO’su Cenk Alper, milyar dolarlık şirketler yaratabilmek için daha fazla ekonomiye ulaşılması gerektiğini söyledi. Alper, “Türkiye yeni bir seferberliğe girecekse, bu üretken yapay zekâ seferberliği olmalı. Yetişmiş insan gücümüzü burada tutmalıyız.” dedi.

3

Dünya yeni bir teknolojik devriminin eşiğini geçmiş durumda. Bu da bu üretken yapay zeka meselesi. Yapay zekanın en çok kullanıldığı sektörler ilaç, kimya, malzeme teknolojileri… Türkiye yeni bir seferberliğe girecekse, bu üretken yapay zeka seferberliği olmalı. Yetişmiş insan gücümüzü burada tutmalıyız. Bu teknolojileri olabildiğince hızlı şekilde bu ülkeye getirmeliyiz.

4

Çünkü bu teknolojilerle, gelişmekte olan ülkelerin ucuz işçilik maliyetinden kazandığı rekabet avantajı tamamen ortadan kalkıyor. Bakın bugün en büyük maliyet yazılım… Şu anda yazılımın yüzde 30-40’ını yapay zeka yazıyor. Buna sahip olan şirketlere inanılmaz bir rekabet avantajı getirecek. Tüm bunlar kuantum bilişimle bir araya geldiğinde, ucu bucağı olmayan bir şeyden söz ediyoruz.

5

Yapay zeka üzerine dönüşümünü başlattık, daha fazla neler yapabileceğimize bakıyoruz. Dünya örneklerine baktığımızda, call center’lardaki yapay zeka uygulamalarında yüzde 30-40’lara varan verimlilik var. Bu oran, yazılım sektöründe yüzde 30’u aşıyor. Ar-Ge ve toplam ürün geliştirme süresini ise 10’da 1’e kadar kısaltıyor. Sabancı Holding CEO’su Cenk Alper, Davos izlenimlerini paylaştı, güncel ekonomik gelişmeleri değerlendirdi.

6

Türk sanayisinin ve sanayicisinin küresel oyuncu olma olgunluğuna geldiğini belirten Alper, “Olması gereken de bu. Türk şirketleri, büyüyebilmek için yurt dışına taşmak zorunda. Türkiye’de büyük şirketler dışındaki şirketlerin ulaşabildiği ciro rakamları sınırlı. Milyar dolarlık şirketler yaratabilmek için daha fazla ekonomiye ulaşmanız lazım” diye konuştu.

7

Bir şirketin küreselleşme yolculuğunun dört adımdan oluştuğunu da anlatan Alper, “Bunlar, ‘Ülke için üret’, ‘İhracat için üret’, ‘Orada üret’ ve ‘Üretim teknolojilerini ve üretim makinelerini sat’tan oluşuyor. İhracat konusunda Türkiye çok iyi noktada. Şimdi üçüncü ve dördüncü aşamalara geçmeliyiz. Çünkü kendi teknolojilerimizi üreten şirketlerimiz var artık. Hani bizden Kordsa örneği var. Ama dünya üzerinde; Türkiye’den bir sürü örnek var. Daha büyük pazarlara erişmemiz lazım. Bu pek çok yerde işte Türk sermayesi yurt dışına kaçıyor gibi lanse ediliyor, bence öyle değil. Olay büyük pazarlara erişimdir” açıklamalarında bulundu. “Kordsa ve Çimsa zaten bunu yapıyor. Uluslararası pazarda büyüyor ve büyümeye de devam edecek” diyen Alper, şunları söyledi: “Geçen sene çok büyük bir enerji atılımı yaptık. Hem üretimde hem dağıtımda bir numarayız. Türkiye’de büyümeye devam ediyoruz. Yaklaşık 1.000 MW’tan fazla yatırım yapıyoruz. Dağıtım yatırımlarımız sürekli devam ediyor. Şimdi de dünya pazarlarındaki fırsatlara bakıyoruz. ABD’de, Teksas’ta, iki farklı güneş enerjisi santralı yatırımı açıkladık. İlkinde bu ayın sonuna doğru elektrik üretmeye başlayacağız. Önümüzdeki birkaç ay içerisinde tüm kapasite devreye girecek.”

8

Cenk Alper, Türkiye’nin büyük bir potansiyeli olduğuna vurgu yaparak, şunları kaydetti: “Özellikle enerji işindeki potansiyel çok daha büyük. Türkiye’nin bu noktada çok kritik bir rolü var. Her yıl, Çin’den Batı’ya doğru yaklaşık 10 milyon konteyner getiriliyor. Bu 10 milyon konteyner in yüzde 98’i deniz yoluyla geliyor. Deniz yoluyla geçişlerde saldırılar, engellemeler nedeniyle ciddi risklere maruz kalınıyor. Kuzey koridoru dediğimiz Sibirya geçişi ise iklim problemlerinden dolayı güvenli değil. Bizim de içinde olduğumuz orta koridor, yani eski İpek Yolu verimli güzergâhlardan biri. Burada da Türkiye’nin konumu inanılmaz. Otoyollarımız, köprülerimiz, gaz hatlarımız olarak, bu transferi sağlayabilecek en gelişmiş ülke Türkiye diyebilirim. Bu açıdan bakıldığında sadece bir geçiş yolu olarak değil, Türkiye hem üretim hem de dağıtım üssü olabilir. Sözün özü bu koridor içindeki yol biziz...”