AKİT MENÜ

Kültür Sanat

100 senede bir gelecek deha: Cemil Meriç

13 Haziran 1987'de İstanbul'da vefat eden yazar, çevirmen ve mütefekkir Cemil Meriç, Günlüklerinin yer aldığı Jurnal kitabında kendisini, "Kimim ben! Hayatını, Türk irfanına adayan, münzevi ve mütecessis bir fikir işçisi." sözleriyle tanımlayan yazar, çevirmen ve mütefekkir Cemil Meriç, 12 Aralık 1916'da Hatay Reyhanlı'da doğdu.

2

13 Haziran 1987'de İstanbul'da vefat eden yazar, çevirmen ve mütefekkir Cemil Meriç, Günlüklerinin yer aldığı Jurnal kitabında kendisini, "Kimim ben! Hayatını, Türk irfanına adayan, münzevi ve mütecessis bir fikir işçisi." sözleriyle tanımlayan yazar, çevirmen ve mütefekkir Cemil Meriç, 12 Aralık 1916'da Hatay Reyhanlı'da doğdu.

3

Balkan Savaşı sırasında Yunanistan'dan Türkiye'ye göçmüş bir ailenin çocuğu olan Meriç, o sıralar Fransız idaresindeki Hatay'da, Fransız eğitim sistemi uygulayan Antakya Sultanisi'ni okudu. İlk yazısı 1928'de Hatay'da yayımlanan Yeni Gün gazetesinde çıktı.

4

Meriç, 1940 yılında İstanbul Üniversitesi Yabancı Diller Bölümünde, Fransız Dili ve Edebiyatı öğrenimi gördü. İkinci Dünya Savaşı yüzünden Fransa stajına gidemedi. Sonraki yıl İnsan, Yücel, Gün, Ayın Bibliyografyası dergilerinde yazmaya başladı. 1942'de eşi Fevziye hanımla evlendi. 1942 ve 1945 yılları arasında mecburi hizmetini Elazığ lisesinde yaptı. 1945'de oğlu Mahmut Ali, 1946'da kızı Ümit dünyaya geldi.

5

İstanbul'da 1952 ve 1954 yılları arasında Fransızca öğretmeni olarak çalışan Meriç, daha sonra İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesinde Yabancı Diller Okutmanlığı görevinde bulundu, sosyoloji bölümünde dersler verdi. İleri düzeyde Fransızca okuyup yazan Meriç, İngilizce'yi de anlıyor, Arapça'yı ise kendi ifadesiyle "söküyor"du.

6

Cemil Meriç, gözlerindeki miyop rahatsızlığının artması sonucu 1955 yılında görme yetisini kaybetmesinin ardından, önce Cerrahpaşa sonra Paris'te Kenzven Hastanesi'nde yapılan ameliyatların başarısızlıkla sonuçlanmasına rağmen, olağanüstü çalışma ve üretme temposunu düşürmedi. Talebelerinin de yardımıyla çalışmalarını sürdüren Meriç, 1964 yılında Batı düşüncesinin karşısına Doğu'yu çıkaran, Asya düşüncesinin önemini vurgulayan "Hint Edebiyatı" eserini yayımladı. Eser, "Bir Dünyanın Eşiğinde" başlığıyla iki kez daha basıldı.

7

Gençlik yıllarında Fransızcadan Honore de Balzac ve Victor Hugo tercümeleri yapan, Yirminci Asır, Yeni İnsan, Türk Edebiyatı, Yeni Devir, Pınar, Doğuş gazete ve edebiyat dergilerinde yazıları ve çevirileri yayımlanan Meriç, Hisar dergisinde "Fildişi Kuleden" başlığı ile sürekli denemeler yazdı.

8

Usta mütefekkir Cemil Meriç düşünce dünyasında, İstanbul’daki ilk yazısı 1941’de İnsan dergisinde yayımlanan bir Balzac çalışmasından etkilenerek başlamıştır. Sonradan Balzac’ın Altın Gözlü Kız (1943), Otuzundaki Kadın (1945), On Üçlerin Romanı (1945), Kibar Fahişelerin İhtişam ve Sefaleti (1946) kitaplarını çevirdi.

9

Cemil Meriç, “Komünizm propagandası yapma ve bağımsız Hatay hükümetini devirmeye teşebbüs etme” suçuyla yargılandığında, muhalifliğini mahkemede açıkça ifade etti ve bir Marksist olduğunu söyleyerek bir anda dikkatleri üzerine çekti

10

Daha sonra Bir Dünyanın Eşiğinde adıyla yayımlanan ilk telif eseri Hind Edebiyatı’nı (1964) geceli gündüzlü çalışarak dört yılda tamamladı.

11

Cemil Meriç bütün kesimler tarafından kucaklanan bir düşünür olarak hayata gözlerini yumdu.