AKİT MENÜ

Gündem

Biz onları hem Türk hem de Müslüman sanıyorduk! Oysa gerçek hiç de öyle değil

X Sosyal medya platformunda Ayhan Aytunç ismi ile bir paylaşım yapıldı. Cumhuriyetin ilk yıllarından bu yana Türk ve Müslüman olarak bilinen bazı şahsiyetlerin gerçekte böyle olmadığı açıklanıyor. Aytunç’un bu yazısı kısa süre içerisinde sosyal medyada gündem oldu. İşte o yazı…

1

X Sosyal medya platformunda Ayhan Aytunç ismi ile bir paylaşım yapıldı. Cumhuriyetin ilk yıllarından bu yana Türk ve Müslüman olarak bilinen bazı şahsiyetlerin gerçekte böyle olmadığı açıklanıyor. Aytunç’un bu yazısı kısa süre içerisinde sosyal medyada gündem oldu. İşte o yazı…

2

1927 yılında "İki yüz bin" Yahudi, "Sekiz yüz bin" Ermeni'ye kimsenin ruhu duymadan isim-soy isimleri Türkçe ‘ye çevrilerek Türk kimliği verildi.

4

Aslında bu pek önemli bir konu değil. Bundan daha can alıcı olan konu şu ki; Kripto dediğimiz bu 15 milyon Yahudi ve Ermeni kitle hiçbir zaman yırtık elbise giymek zorunda kalmadı.

5

Hiçbir zaman açlık, susuzluk, yokluk veya yoksulluk çektirilmedi. Kimisi general yapıldı, ordu idare etti. Kimisi müdür yapıldı, okul idare etti. Kimisi başhekim yapıldı, hastane idare etti.

6

Kimisi diyanet işleri başkanı, hoca yapıldı, cemaatler idare etti. Kimisi hâkim-savcı yapıldı, nice Koçyiğitlerin ve mübareklerin canına kıydı... vs. vs. Hepsine de Anadolu insanının üzerinde idareci sıfatı verildi.

7

Tiyatro, edebiyat, müzik, sinema, basın, yayın, gazete, Tv hep onların tekelinde bulunduruldu. Ve bu kriptolar sürekli şu cümleyi kullandılar;

9

"Biz bu ülkenin asli unsurlarıyız!"

10

Onlar zeki, bilgili, demokratik, ilerici ve çağdaştılar. Onlara köpeklik etmeyenler ise her zaman gerici, yobaz, cahil, karanlık. Onlar azınlıktı ama gayet zengin ve şatafatlı bir hayat içinde kendilerini efendi, bizi ise köle olarak gördüler.

11

Cümle âlem çatır çatır araba, uçak, silah fabrikaları kurarken, Bu kriptolar bizi suni başörtüsü sorununa, suni Kıbrıs sorununa, suni Kürt sorununa, alevi sorununa hapsetti. Yiyecek bir dilim ekmek, bir zeytin dahi bulamaz olduk.

12

Taa ki, 8 Şubat 2018'e kadar. Bu tarih, her vatandaşın Soyağacını görebildiği, Devletin, "Hepinizi tanıyoruz! Ananızı babanızı, nereden gelip nereye gittiğinizi biliyoruz!" dediği önemli bir günün başlangıcıydı.

14

Kendilerini bu vatanın aslı unsuru olarak gören, Devletin dahi kendilerinden haberdar olmadığını zanneden soysuzların kıçı kabak gibi açılıverdi. Kimin ne olduğu ortaya çıktı.

15

Barolar daha özgür olacak dediğimizde, tabipler odası kapatılmalıdır dediğimizde, Mimar ve mühendisler odası haddini bilecek dediğimizde, 93 yıldır kurdukları kahpe saltanatı ölümüne savunma derdine düştüler ve düşmanlıklarını alenen yapmaya başladılar.

16

Siyasette ittifak kuruyorlar...Sermayede birlik oluyorlar… Eğitim ve sağlık alanında toplanıp bildiri imzalıyorlar...

17

İslam ümmetinin bu gün bu kadar Per perişan olmasının yegane ve birinci sebebi dostunu düşmanını ayırt edememesi batı patentli necis düzenleri İslam zannetmesi

18

İslam ümmetinin bu gün bu kadar Per perişan olmasının yegane ve birinci sebebi dostunu düşmanını ayırt edememesi batı patentli necis düzenleri İslam zannetmesi

19

Bu sistemlerin başında olan kukla liderleri kahraman önder yol gösterici kabul etmesi maalesef. Halbuki Resulullah demiştiki mümin aynı delikten iki defa sokulmaz Yani mümin kendisini aldatanı kolay kolay unutmaz ona bir daha kanmaz tarihten ders çıkarır. Ne diyordu rahmetli Cemil Meriç Batı'nın en büyük zaferi bizim tarih kitaplarımızdır diye.