İSRAİL-İRAN DANIŞIKLI DÖVÜŞÜ: İRAN, BİR TAŞLA BİRKAÇ KUŞ BİRDEN VURUYOR
Buraya kadar resmettiğim tablo, hepimizin bildiği bir tablo.
Bilinmeyen bir tablo veya oyun daha sahneleniyordu sahnenin gerisinde başlangıçta. Ama o oyun, şimdi bir iki aydır daha fazla sahnenin önüne çekilmeye çalışıldı. Son birkaç haftadır Gazze katliamını değil Fars’ların farsa dönüşecek kirli oyunlarını izliyoruz hep birlikte.
İsrail, Şam’da İran Büyükelçiliği’ni bombalıyor.
İran’a “gel gel!” yapıyor, sahneye alıyor! İran’la İsrail arasında danışıklı dövüş’ün ilk perdesi sahnelenmeye başlanıyor!
İsrail’in İran’ın Suriye’deki elçiliğini vurması, İran’ın Gazze’ye doğrudan mü’dâhil edilmesi anlamına geliyor: İran burada bir taşla birkaç kuş birden vurmuş olacak…
Öncelikle, İran hem İsrail’in hem de Amerika’nın hedefi yapılarak, bizâtihî İran’ın kendisi mazlum ülke durumuna düşürülmüş olacak.
İkincisi, İran, Gazze’deki varlığından ötürü vurulduğu için, Gazze’nin ve bütün mazlumların yegâne savunucusu İran olarak sunulmuş olacak bütün dünyaya.
Üçüncüsü, Fars emperyalizminin ve Şiî yayılmacılığının önü alabildiğine açılmış olacak. İran’ın İsrail’den ya da Batı’dan gelen bütün saldırılara tabiî olarak savunma hakkı doğacak, böylelikle İran’ın Arabistan Yarımadası’na adım adım yerleşmesi sağlanacak…
Dördüncü olarak, Türkiye’nin İslâm âleminin lideri olma girişimlerine büyük darbe vurulacak…
Beşinci olarak, İran, İslâm dünyasının en güçlü lideri konumuna getirilecek. Böylelikle İslâm dünyasının neredeyse ?’ını oluşturan Ehl-i Sünnet Omurga çökertilecek, Şiilik bütün İslâm dünyasında hızla yayılacak… Böyle giderse, sadece bir asırda Şiiliğin oranı 0’ları bulabilir hatta geçebilir!
Bütün bunlarla yapılmak istenen şey, gelecek birkaç yüzyılı, belki de bin yılı belirleyecek şekilde İslâm dünyasının akîdevî haritalarını ters yüz ederek siyasî ve kültürel haritalarını yeniden çizmek.