Asıl konu tozların rengi değil, gelen tozların toprak, bitkiler ve diğer canlıların yaşamı için olan önemleridir ve toprak bilimcileri olarak konunun öneminin farkındayız. Genelde toprak yüzeyindeki bitki ve orman varlığını kaybetmiş Sahra gibi bir zamanlar ormanlık, son derece verimli yeşil bitki örtüsü olan alanlarda iklim değişimi ve doğanın iyi yönetilememiş olması sonucu ağaçların ve bitki köklerinin olmaması sonucu çıplak toprak yüzeyinden rüzgâr etkisi ile koparılan toprak taneleri,/tozları havada uçuşarak ulaştıkları yerde yer yüzeyine çökmektedirler.
Her ne kadar çevresel kirlilik yaratmış olsalar da aslında çöl tozları toprak verimliliği, bitkilerin beslenmesi ve denizlerin gıda kaynağı olarak yararlı etkiye sahiptir. Atmosferdeki toz yoğunluğu ve partikül büyüklüğüne bağlı olarak nemli veya yağış durumunda bazen çamur olarak da yer yüzeyine iner. Aşırı toz miktarının bitki yapraklarının yüzeyinde uzun süre kalması stomalarını fonksiyonu kısıtlayarak fotosentez verimliliği yavaşlar, böylece CO2 alışı ve O2 salımı engellenebilir.
Çölleşen ekosistemlerden kopan ve rüzgârla taşınan tozlar hava kirliliği ve insan sağlığı için sorun olabilir, ancak diğer taraftan ekolojik denge için tam tersine olarak önemli katkı da sağlayabilirler. Atmosferdeki hafif materyalin içindeki organik bileşiklerin varlığı da düştüğü toprakların verimliğini artırmış olur.